Alarmın sesiyle gözlerimi araladım . Yatağımın yanındaki komodinin üzerinde duran telefonuma baktığımda saat 7.21 'di . Gözlerimi iyice açıp kapanmasını engellemeye çalışmıştım . Bugün ilk iş günümdü . Heyecanlıydım . Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra kırmızı beyaz döşenmiş odamı toplamaya başladım . Kırmızı pikemi düzleyip beyaz yastıkları da düzelttim daha sonra kırmızı perdeleri çekmemle içeri güneş ışığının girmesini sağlamıştım . Fazla oyalanmadan elimi yüzümü yıkayıp dolabıma yöneldim. Kıyafet konusunda çok kararsız kalıp uzun süre düşünmediğim için siyah , fazla kısa olmayan eteğimi alıp üstüne siyah blazer ceketimi , içime de beyaz v yaka ince askılı şifon bluzumu alıp giyindim . Çok hafif makyaj yapıp saçlarımı da iki yana ayırdıktan sonra su dalgası olan doğal haliyle kalmasının güzel olacağını düşünmüştüm. Askıdan beyaz çapraz askılı çantamı da alıp mutfağa gitmek için ayrıldım . Mutfakta bir şeyler atıştırdıktan sonra fazla geç kalmamak için beyaz spor ayakkabımı da giyip çıktım . Araba kullanırken yine şarkısız bir yolculuk düşünülemezdi . Mükemmel şarkılardan bir tanesini açıp sürmeye başladım .
10 dakikalık bir yolculuktan sonra en uzaktan göze çarpan küçük ama mükemmel görünüşlü mimarinin önünde durdum . Yan koltuğa koyduğum çantamı alıp arabadan inmiştim . İçeri girmeden kısa bir mesafelik aradan binaya göz gezdirdim .
3 katı camlarla sarılmış , kısım kısım mat siyah sütunlarla desteklenen bir yapısı vardı . ERGE MİMARLIK yazısının siyah olup arkasında LED ışıklar ile desteklenmesi de hoş bir hava katıyordu . Daha fazla beklemeyip adımlarımı girişe doğru sıklaştırdım .İçeri girdiğimde gri ve siyah tonlarının uyumuna ahşap tonları da renk katıyordu . Girişte zeminin tundra gri mermer oluşu , lobide ki çalışanın siyah masası ve sandalyesine uyum sağlayıp , etrafta duran küçük saksıların kattığı yeşillikle ortaya çıkan dekor kendine hayran bırakıyordu .
Lobiden ayrılmadan önce oradaki kıza selam verip devam ettim . Asansöre ulaşana kadar gözlerimi , gelenlerin dinlenmeleri için seçilen siyah ve gri uyumuyla muhteşem görünen koltuklar ve cam masalarda gezdirdim . 2.kata çıktığımda burası da diğer çalışanların çalıştığı kattı . Bu katta da arşiv odası , kahve makineleri ve çeşitli bisküvilerle dolu dolaplarla ada mutfak ve her katta olduğu gibi burda da lavabo vardı . Başka oda yoktu çünkü çalışanlar ortak alanda çalışıyorlardı . Ortak alandaki masalar ve sandalyeler diğer her şey gibi bir uyum içerisindeydi . 3.katta da Eren ve Ege'nin odası , benim odam , finans müdürünün odası ve toplantı odası vardı .
3.kata çıktığımla sekreter kızla karşılaşmam bir olmuştu . Masasına geçiyordu . Gençti , kahverengi kısa saçları ve güzel fiziğiyle bu iş için fazlaydı . Model olmalıydı bence .
İçten gülümsemeyle konuştum .
"Merhaba , kolay gelsin ""Teşekkür ederim , birine mi bakmıştınız ?" dedi aynı şekilde .
" Yok hayır , buranın avukatıyım "
Mahcup bir şekilde konuştu .
"Ah kusura bakmayın ""Sorun değil . Nereden bilecektin , Asel ben bu arada " dedim gülümsemeyle beraber elimi uzatarak .
" Memnun oldum . Hayal bende " dedi elimi kavrarken .
"İsmin çok güzelmiş . "
" Teşekkür ederim " dedi yine mahcup bir şekilde . Hayal'i sevmiştim . Çok samimi gelmişti . Diğer tanıdığım insanlara benzemiyordu . İnsan sarrafı değildim ama onun hakkında doğru düşündüğüme emindim .
"Görüşürüz sonra " diyerek yanından ayrıldım . Gülümsemeyle karşılık vermişti . Babamın şirketinde ya da bir önceki çalıştığım şirkette üst düzey sahibi insanlar çalışanları küçük görüp en ufak bir hata da bağırmaya başlarlardı . Ben öyle değildim . Biz nasıl insansak onlar da insandı . Sırf bu yüzden önceki şirkette çoğu insanla atışmıştım . Babamın şirketinde böyle bir şeye denk geldiğimde patronlarının kızı olduğumu söylememle sorun çözülüyordu . Bunu yapmayı sevmiyordum ama öyle dememle bir daha öyle birbirini aşağılama gibi olaylar yaşanmıyordu . Eren'in odasının önüne geldiğimde kapıyı iki kez tıklatmamla gel sesini bekleyip içeri girdim . Kapıyı açmamla konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A S E L
Teen FictionAçık pencereden hafif esen yelle birlikte boya kokuları burnumu doldurmuş ve yanağımı okşamıştı . Boya kokusunu parfümüm olarak kullanacak kadar bağlıydım . Yine resim yapıyordum ; ruhuma , bedenime iyi geliyordu , rahatlıyordum . Resim yapmak benim...