Hayatımızı şekillendiren en önemli husus,seçimlerimizdir. Doğru seçimler yapıp, hayatımızın renklenmesini sağlamalıyız.
Ya yanlış seçimler yapıp kararmasına neden olursak?
İşte o zaman...Karanlığın içinde ki "Sarı" ışığı bulmalıyız.
Kafamı sıraya vurup,Poyraz'ın söylediklerini düşünmeye başladım. Konuşmalarımızı aklıma getirdikçe, içimde çığlık atma isteği uyanıyordu.
Karnımdan gelen sesler düşüncelerimi bastırmaya yetiyordu. Midemde resmen filler tepişiyordu. Kafamı kaldırıp, sınıfta göz gezdirdim. Gözlerim kapıda ki kişiye takılınca, bakışlarımı onda sabitledim.
Beren içeri doğru yavaş, yavaş gelince eski konuşmamız ve Poyraz aklıma takılmıştı.
"Selam yeni. Son görüşmemizden sonra nasılsın?" dedi gülümseyerek
"Son görüşmeyi falan bilmem ama şuan pekte iyi olduğum söylenemez."dedim bıkkın bir sesle. Beren, oturduğum sıraya doğru yaklaşıp, yanıma oturdu. Bir öncekine göre daha dost canlısı görünüyordu.
"Geçen sefer ki tatsızlık için üzgünüm yeni. Hepsi bir yanlış anlaşılmadan ibaret. Gerçekleri öğrendim."
"Hangi gerçekler?"
"Babalarınızın işi yüzünden bu durumdasın ve Poyraz'dan pek hoşlanmıyorsun."
"Son kısma kadar hepsi doğru."dedim soğuk bir şekilde.
Kaşları çatıldı ve gözleri büyüdü. Sorarcasına baktı.
"Poyraz'dan hoşlanmıyor değil. Poyraz'dan nefret ediyorum."dedim bir çırpıda.
Beren gülümsedi ve konuşmak için ağzını açtı.
"Bak yeni, ben Poyraz'ı tam üç yıldır seviyorum. Onun için arkadaş çevremi, tarzımı, takıldığım mekânları bile değiştirdim. Hatta sırf o seviyor diye sigaraya bile başladım. Anlayacağın, onun için yapmayacağım şey yok." Sesinde sanki uyarıcı bir ton vardı. Takıntılı şekilde âşık görünüyordu. Gözlerimi biraz onun üzerinde gezdirdim. Güzel kızdı, birçok erkeğin peşinden koşacağı şekildendi. Ama o üç yıl boyunca Poyraz'ı takıntı yapmıştı.
Garip geliyordu...
Beren'in sesi düşüncelerime çekiç gibi indi. Kendime gelip, onu dinlemeye geri döndüm.
"Poyraz, şimdiye kadar hiçbir kızla çıkmadı. Biraz takılır, sonrasında yüzüne bile bakmaz. Bu yüzden çoğu kız bu konuda Poyraz'ın ilki olmak için ellerinden geleni yapıyor. Tabi bende."dedi bu sefer sesi durgun çıkmıştı.
"Bana bunları neden anlatıyorsun?"dedim durumdan sıkılmışcasına.
"Bilmem. Bilmek istersin diye düşündüm."
"Konuşma için teşekkür ederim ama Poyraz hakkında hiç bir şey bilmek istemiyorum. Zaten... Çok yakında gideceğim. Onun hayatı biraz olsun ilgimi çekmiyor."
"Peki. Eğer okul takımına katılmak istersen, senide aramızda görmek isteriz yeni."dedi bu sefer içten gülmüştü.
Beren kötü bir kız değildi. Sadece aşıktı. Ya da kendini aşık olduğuna inandırmıştı.
Her neyse benim o konularla hiç alakam olmazdı. Aşk kapımı çalsa, evde yok numarası yapardım.
"İnanmayacaksın ama sporda ilgimi çekmiyor. En büyük sporum yorganı açıp, uyumak."dedim gülümseyerek.
Beren kafasını geriye atıp bir kahkaha patlattı. Ama doğru söylüyordum yani.
Bir filmde de izlediğim gibi 'Kovalanmadıkca koşmaya ne gerek vardı ki?' daima bu mantıkta olmuşumdur.