Nasıl baktığın mı?
Neye baktığın mı?.
Uyandı korkuyla rüyasından. Gözleri tavanı, yatağı ve dolapları dolaştıktan sonra rahatlayarak nefesini bıraktı.
'Kabus..'
Dedi inip kalkan kalbini teskin etmek ister gibi. Islak kısa saçlarına daldırdı uzun parmaklarını. Tekrar yummaya korkuyordu gözlerini bu yüzden yorganına bakmaya devam etti. Karanlığa alışan gözleri yorganın desenini çoktan ayırt edebiliyordu. Boğazında ki yanmayla bükülen beli hızla doğruldu. Gözleri korkuyla aralandı tekrar. Ve hızla başını çekmecesine çevirdi. Sürahisine uzanacaktı ki bir göz yanılması olsun dileklerini savurdu saniyeler içinde.
Sürahi Boştu!
Yanıda duran diğer sürahi ve şişelere kaydı gözü. Boş!! Çekmecelerde ki şişeleri gündüz sularını değiştirmek için mutfağa kaldırmıştı. Tıpkı odanın diğer bölmelerinde bulunan sürahi ve şişeler gibi. Ama pencerenin kenarında ki sürahi duruyor olmalıydı. Onu odasında bulunan bitkiler için kullanıyordu ama bu düşünmesi gereken bir konu asla değildi. Korku kalbini ele geçirmiş avucunun arasında sıkıyordu. Aklı durma seviyesine erişmiş unutkan olan kendinden, dünyadaki her şeyden fazla nefret etmişti. Bacaklarını yavaşça yataktan indirdi. O uyanabilirdi.. Bundan da ölesiye korkuyordu. Yavaşça ayaklandı ama dizlerinin kendini taşıyacak dermanı dakikalar içinde tükettiğini anladı.
Sakin adımlarla pencereye ulaştığı anda olan oldu!! OLAN OLDUU!!
Ayakları takıldı birbirine. Tam düşüp başını vuracakken sürahiyi koyduğu o pervaza dokundu ama keşke düşseydi. Keşke düşseydi de başını yarsaydı. O sürahinin yerine kendisi parçalara ayırılsaydı. Sürahinin tuzla buz oluşunu izledikten sonra ardını döndü hızla. Bir atletik, bir koşucuydu. Zamanla yarışıyordu. Mutfağa gitmeliydi hemde hızla! Canavar uyanmıştı. Canavar sinirlenmişti. Ağzında ki lavlar dişlerinin arasından damla damla dökülüyordu ve yakıyordu boğazını. Bir cehennem olacaktı az sonra orası. Canavar püskürtecekti ateşini boğazına. Darma duman olacaktı sonra! Acınası bir hale bürünecekti Akif. Umurunda değildi!! Tek istediği o susuzluğu yaşamak istemiyor oluşuydu. Koridorun ortasında gücü bitti. Yığılmamak için zor tuttu kendisini.
Dayana dayana yürüdü hızla geçmesi gereken koridoru bir yandan ağlarken. Ve mutfağın kapısında püskürttü ateş dolu ağzını boğazına canavar. Hızla eli boğazına giderken diz üstü çöktü oracıkta. Eti dilim dilim kesilse yanar mıydı böyle canı?
Gözleri kıpkırmızı bir şekilde son gücüyle köşede ki akvaryuma yetişti. Elini daldırdı hızla ve ilkin iliştiği o suyun ferahlatıcı haline kaptırmadan önce balıkları toparladı el çabukluğıyla. Başı akvaryumdaydı. Çekti içine suyu. Yüz yıllardır tek bir damla içmemişti sanki. Onu bir annenin evladını sahiplenmesi gibi içine çekti. Canavar kaybolmuştu. Lanet olası varlık tek bir iz bırakmadan terk etmişti meskenini. Keşke sonsuza kadar bıraksaydı onu.
Vücudu direncini sağlamıştı tekrar. Az önce içinde ki organları bile taşıyacak derman bulunmayan bedeni şimdi iki fili tek elinde kaldıracak kadar gözü kara olmuşa benziyordu. Oksijeni hatırlayan ciğerlerini dinleyip kaldırdı başını. Ve bedeninin tamamen suya batmış halini farketti ama ondan da önce elinde bulunan nesneleri hissetti. Gözleri yarısı boşalmış akvaryuma kaydı ve giden korku bu kez daha başka duyguları da toplayıp yetişti. Elindeki lere bakacak dermanı yoktu. Bunun yerine akvaryumun bulanan suyuna baktı. Orada bir yerlerdelerdi. Elinde tuttuğu şeyde sadece cansız bir nesne..
Ama açtı ve gördü. Hızla bıraktı akvaryuma onları ama balıklar bir kağıt parçası gibi süzülüp zemine düştü.
'Bırakmayın beni. Özür dilerim. Ne olur geri dönün.. Ne olur yanlız bırakmayın beni.. Simon! Lülüüü!'
Uzayan tırnaklarıyla akvaryumun dibinde öylece yatan iki balığa vurdu camdan. Kalkmadılar. Oysa o böyle yaptığında ortaya çıkarlardı hemen. Bir o yana bir bu yana dönerek şirinlik yapar maharetlerini gösterirlerdi akife.
' Lanet olası..
Onlarında sebebi sen oldun..'Hırsla ayağa kalktı. Elinde tuttuğu bardağı başına vurmaya başladı. Hırsı geçmedi duvara vurdu. Kaşından akan kan mıydı yoksa başından akan mı bilinmez.. Aldı! Akvaryumun dışına bir şey yazdı ve bitkin adımları duvarı tutuna tutuna oradan uzaklaştı. Akvaryumun üzerinde yazan mı?
KABUS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNET II (Mahşerin kapısı)
Teen FictionNe zaman hayal kurmaya yeltensem boğazımda beni bırakmayan bir acı.. Bir ses yükseliyor zihnimin katmanlarında. O ses kim? Çözemiyorum! 'Beni bırakma afif..Benim annem de babam da yok. Senden başka kimsem yok afif. Bir de Allah var.. Allah hep var...