'Adli Tıp'tabelasını defalarca kez okuduktan sonra maskemi taktım.Kokuyu bir nebze olsun engellemesi adına üretilen bu maskelerin yararı neydi henüz çözememiştim zira nezlimde hiçbir engelleme kabiliyeti yoktu.
Elim kapı kulpunu tutarken birazdan karşılaşacaklarımın korkusu da içimi sarıyor,adımlarım geri geri gidiyordu.Henüz hazır değildim belki de üç gündür dehşetle bahsedilen kadavrayı görmeye.
"Günaydın şerif Na."
Arkamdan gelen ses ile az da olsa içimi kaplayan rahatlıkla tebessüm ettim.Yanımda beliren hastane müdününe eğildim saygılyla.
"Bana aymadı lakin size de günaydın Müdür Min."
Elini ceketinin cebine atarak kısaca kurcalamanın sonucu çıkarttığı naneli sakızı uzattı.Müdür Min aynı zamanda alanında oldukça başarılı doktorlardandı ve çok sık birlikte çalışıyorduk.Yılların da kattığı olsa gerek öğrenmişti naneli sakızın kokulara karşı beni rahatlattığını.
"Teşekkür ederim.Her zaman hayat kurtarıcısın."
Parlak gülüşmeler yaşanan karanlıklara minik pencereler açarken aliminyuma sarılmış sakızı ağzıma attım.Çürük ceset kokusuna karşı maskeden daha koruyucuydu nezlimde.
"Hastanemi düşünmek zorundayım şerif.En son ne kadar büyük alana kustuğunu eminim hatırlıyorsundur?"
Mahçup tavırlarla salladım başımı.İki ay öncesinde aldığım vakanın tarifsiz korkunç kokusu bana üç günlük seruma maal olmuştu ve ondan beridir adli tıpa yönlendirilecek vakaları almıyordum.Lakin bu seferkinde almak mecburiyetinde kalmıştım zira bu seri katil düzinesini diğer şeriflere bıraksam herhangi bir araştırma olmaksızın Jeno'yu tutuklayacaklardı.İçimde ona karşı olan koruma arzusu aylar sonra yine hastanelik olmayı göze aldırırken konuşmayı bitirip derince soluklanarak girdim içeri.
"Jaemin! Seni görmek ne güzel!"
Taehyung'un önünde yatan cesete rağmen yaydığı neşeli aurasına yeniden hayran kalmıştım doğrusu.İşi işte bırakabilen nadir insanlardandı o.Altı yılını doldurmuş kasabanın önemli adli tıp doktoru...
"Ne kadar az durursam o kadar iyi Tae.Vaka ile ilgili tüm detayları istiyorum."
Önündeki taşta yatıyordu ceset.İçeri girdiğim andan itibaren tuttuğum midem ile boş konuşma faslını erteleyerek elime ince dosyayı tutuşturdu.Beyaz örtü ince parmakları arasında havalanırken küçük adımlarla yaklaştım kurbana.Yolunmuş uzun saçları,yer yer kesiklerin olduğu dolgun göğüsleri ile bu seferki kurban bir kadındı.Tamamen karşısında durduğumda aniden gelen öğürme hissimi bastırarak kocaman olan gözlerimle baktım yarılmış karnına.Normal şartlarda ölüm sonrası şişmesi gereken karın bölgesi basıktı çünkü delinmiş ve iç organları çıkarılmıştı.Lakin beni dehşete düşüren kadının delinen karnının özellikle gülen yüz şeklinde delinmiş olmasıydı...
"Rigor mortis yok olmuş.Yaklaşık olarak 24-48 saat ceset katilin yanındaymış anlaşılan zira etler tamamen yumuşamış.Şu gözlüğü al lütfen."
Rigor mortis ölüm sertliği olarak nitelendirdiğimiz olgu ve bunun kaybolması demek cesetin bile isteye saklandığını gösterir.Tanrı'm,bu ne tür psikoloji?Neden kurbanı yanında saklamış ki..?
Tae'nin uzattığı yakın gözlüğünü takıp ışığı tuttuğu bölgeye baktım.Kadının boyun kısmında koparılmış etler bulunuyor,köprücük kemiğinin üzerine atılan çizikle kemiğin oradan nasıl alındığına dair merak uyandırıyordu.Sağ göğüs ucu koparılan kadının iki bacağında da yoğun morluklar ve kemer izleri fazlaca belirgin şekilde gösteriyordu kendini.