Gittiğim bi yol vardı, Doğru olduğuna inandığım, hissettiğim ve güvendiğim... Bu yolda adımı kırık bi vazonun parçalarından almıştım. Elimizde yanan meşalelerle, Hazır bi bekleyişteydik. Seneryo belli, roller hazırdı... Yerim, Çınar Ağacının gölgesiydi... Duygularmıydı akla yön veren, Yoksa akılmıydı duyguları yönlendiren... Bulamadınmı seni bekliyen labirent meşaleni? Sana yol gösteren karanlık gölgeni... Unutma! Krallarda ölümlülerdi, ucubeler gibi... Yeryüzü kime aitti ki! Kökleriydi benim doğru yolum, Ona sımsıkı tutunmaktan başka çarem yoktu Bir, iki,üç,dört Oyun! Bulamazsan yolu; Sonun olurdu denizin suyu... Zamanı geriye alamazsın Peki ya şimdi ne yapacaksın? İzmirden İstanbula uzanan bi yaşam öyküsü.. İki gencin hayata yeniden tutunmaya çalışıp evi olarak seçtikleri şehrin, aslında onların kendi benliklerinden kopartılıp iki ayrı hayatta tutunmaya çalışmalarının hikayesi.. Asıl hayatın onlara sunduğu sürprizlerden ve tutunacakları dalların onları uçuruma düşüreceklerinden daha habersizlerdir...
7 parts