Kız, Tzuyu'nin gömleğinin yakasını havaya kaldırdı. Sonra çözülmüş kravatı alıp Tzuyu'nin ensesinden önüne doğru sarkıtarak ayarladı ve kravat şeklini alması için uçları oradan oraya atıp durdu. Tzuyu, nasıl yapıldığını hiçbir zaman öğrenemediği için şimdide nasıl yaptığına bakmamıştı. Gözleri karşısındaki, ondan yaklaşık 7-8 cm daha kısa olan kızın yüzündeydi. Kız, dikkati kravattayken birden dudakları iki yana kıvrılmaya başladı. "Beni incelemek yerine ellerime bakıp öğrenmeye çalışman gerekmez miydi?" . . "Tamamdır, şimdi gidebilirsin." Tzuyu, kızın gözlerine birkaç saniye daha baktıktan sonra hafif çatık kaşlarıyla yanından geçip kapıya yürüdü, kapıdan çıkmadan önce kızdan kısa bir cümle daha duymuştu. "Rica ederim Bayan Dracula..." -- Dolabının önünde durduğunda Sana da onunla birlikte durdu ve ellerini Tzuyu'nin kollarına koyup, "Ama sen bana hiç bakmıyorsun ki? Seninle nasıl flört edeceğim ben böyle?" dedi mızmızlanan bir çocuk gibi. Tzuyu sertçe kolunu ondan çekti ve kaşlarını çatarak ona baktı. "Kes şunu! Benimle flört falan etme Kazanova, ben senin tarzında bir kız değilim. Benden uzak dursan iyi olur." . "Opps Dracula? Kazanova? Takma isimler takıldığına göre işler burada yolunda gitmeyecek." -- "Bir anlaşma yaptık sus! Kapa çeneni diyorum lanet olası!" Sana başını salladı gülümseyerek. Tam tekrar konuşacakken Tzuyu elini onun dudaklarına kapattı. "1,2,3 ve aptal susar!"