•𝒀ü𝒓𝒆ğ𝒊 𝒃𝒆𝒏𝒊 𝒊𝒔𝒕𝒊𝒚𝒐𝒓𝒅𝒖 𝑷𝒆𝒌𝒊 𝒚𝒂 𝒈ö𝒛𝒍𝒆𝒓𝒊.. Ne hızlı bu kadar büyümüştük de bir çok şey öğrenmiştik. Geçip giden yıllar bize bir çok acı yaşatsa da hepsi artık geride kalmıştı.. Camdan bana vuran güneşin ışıkları içimi ısıtmıştı. Balkonun camını açıp çiçeklerime baktım burası benim küçük çaplı çiçek bahçemdi. Lale, zambak, lavanta ve sardunyalarım rengarenk yapmıştı balkonu Lavantayı elime alıp kokusunu içime çektim çok seviyordum bu hoş kokusunu tabi bilirsiniz lavanta ölümsüz aşkın ve sadakatin sembolüdür sol elimdeki yüzük parmağıma baktığımda ne hissettiğimi bile anlayamadım. Ama boğazımda oluşan yumru geçmedi geçmeyecekti de o an yıllarca çıkarmadığım yüzüğümü çıkardım saksıda ki lavantanın toprağına yüzüğümü gömdüm. Sonra kendime hayatım boyunca unutmayacağım bir söz verdim. "Sen artık o eski diyarlarda ki aşık kız değilsin ya da beyaz atlı prensini bekleyen bir prenses de değilsin sen Süsensin ama o eski Süsen hiç değilsin sen işinde başarılı dünyaca ünlü bir şefsin" gözlerimi kapayıp başımı gökyüzüne kaldırdım derin bir nefes aldım. "Bu ana zor geldin ama hak ettin kızım başardın." Bu hayat bana daha ne getirir bilmiyordum ama götürdüğü şeyler çok fazlaydı..