Ev halkı odaya doluşmuştu. "Abim noldu size?" Dedi Ersin abim. Odadakilere göz gezdirdim. "Biz sizin kardeşinizdik değil mi? Bak nasılda güzel unutmuşum. Sizin gibi." Sonunu bastırmıştım. Bir şeyleri kırmak istiyordum. Yoksa bu odadan birine her an vuracak gibiydim. Ateşte benim gibiydi. _________________________________________ Kafamı ve sırtımı duvara yaslamış yerde oturuyordum. Gözümden yaşlar akıyordu. Gözlerim kapalıydı. Hiç kimsenin yüzüne bakamıyordum. Yanımda bir hareketlilik hissedince kafamı o yöne çevirdim. ________________________________________ Odama girip kapıyı kilitledim. Tam yatağa uzanmıştım ki camdan bir tıkırtı gelmeye başladı. "Hay ben böyle işe... Tövbe ya." Söylene söylene cama gittim. Camı açtığım anda biri yüzüme yumruğu indirdi. Ağzımdan ufak bir inilti çıkarken aynı zamanda ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Acıyan gözüme demir mataramla soğuk uyguluyor bir yandanda kim olduğunu algılamaya çalışıyordum. "Selam matmazel." Dedi tanıdık bir ses. Bu, bu ses... Bu ses o şerefsizin sesiydi. "Ee özledin mi dayak yemeyi? Aa yoksa ailenle olan eğlenceni mi bozudum?" Dedi.