Yapabileceğim en olası şey sanırım çığlık atmaktı. Ama atmadım, neden bilmiyorum. Sadece mutfak kapısında dikilmiş ona bakıyordum. Yüzünü doğru düzgün hatırlamasam da bu gözleri unutmam mümkün değildi. İşin ilginç yanı bu saatte evime zorla girmiş katil olma ihtimali olan ve mutfağımda masama dayanmış gayet rahat şekilde en sevdiğim kupamdan kahve içmekte olan bu adam bende dehşet duygusu uyandırmamıştı tabi ki korkmuştum ama merak duygusu daha fazlaydı. Yine de bir yandan en yakındaki kesici alete kaç saniyede ulaşırım diye düşünüyordum. Dışardan bakan biri içinse sanki ben onun evine zorla girmişim izlenimi bırakabilecek kadar rahat görünüyordu. Ortamdaki sessizlik gittikçe uzamaya ve zaten garip olan durumu daha da garip hale getirmeye başladı. Bir anda koridordan yeşil bir ışık eşliğinde dans eden uzaylılar gelse garipsemezdim. Sonunda sıkılmış olacak ki 'Konuşmamız lazım' dedi.