Bir kadın, yıllar önce bir karar verdi... Belki de vermek zorunda kaldı. Sevdiği adamı kaybetmekten o kadar korktu ki,kaybetti. Verilen bir karar... Bu karar, dillere destan bir sevdayı karaladı. Adam da kadında, giden de kalan da yıkıldı. Bir adam,daha önce terkedilmişliklerine bir terkediliş daha eklendi. Artık o kadından nefret ettiğini sanıyordu ama bilmiyordu ki şu kapıdan çıkıp gelse öfkesinin, acısının geçeceğini; yüreğindeki yangının söneceğini,yeniden yeniden seveceğini... Adam yanıyordu, kadın ölürken Adam depremdi, kadın enkazken Ve Adam sevdalıydı, kadın sevdalıyken..! *** 'Annesinin ve erkek kardeşinin mezarları arasına oturmuştu genç kadın. Onları özlemişti. Konuşmak istiyordu ama kalbindeki sızı buna engel oluyordu. Sertçe yutkundu: -Alışamadım. Yokluğunuza... Kelimeler ağzından zor çıkıyordu. Boğazı düğümlenmiş, yağan yağmurla beraber titremeye başlamıştı.' *** 'Genç adamın yarası kanamıştı işte. Yarasını açan sevdiği kadın tarafından tekrar kanatılmıştı o yara. Kırgındı. Ama bunu karşısındaki kadına göstermeye hiç niyeti yoktu. Kadın zaten şuan onun kırgınlığını farkedemeyecek kadar kendinden geçmişti. Minik ellerini karşısındaki adamın göğsüne indiren kadın bağırıyordu: - Acıyı çeken tek sensin zaten değil mi? Tek senin canın yandı, tek sen üzüldün değil mi? Bir tek sen ihanete uğradığını düşündün, bir tek senin kalbin acıyor.' Genç kadın gecenin üçünde,sahilde, sevdiği adama bağırmaktan, kavga etmekten yorgun düşmüştü. Yumrukları yavaş yavaş gevşedi. Düşmemek için adamın göğsüne tutundu,kafasını boynuna gömdü. Adam yutkunamıyordu ama yine de kadının fısıltıdan ibaret olan sesine kulak verdi: - Sen yokken aldığım her nefes intihar ipi olup nefesim kesti. Buzdan büyük bir el kalbimi avuçlam
5 parts