29. Bölüm

62 17 31
                                    

Herkese iyi seneler dilerim. Umarım 2021 yılı hepimize sağlık, huzur, mutluluk ve bol kahkaha getirir. Hepinizin yeni yılı kutlu olsun!!! 🥳🥳🥳

Aziz Piyade - Katil Hakim

~~~~~~~~~~~~

Hayatta duymak istemediğimiz halde bir sürü şey duymak zorunda kalıyoruz. Bu duyduklarımız bizi öylesine kör bir çıkmaz sokağa atıyor ki ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Çıkmaz sokakta elimize bir silah veriyorlar ve karşımıza sevdiğimiz bir insanı koyuyorlar. Size diyorlar ki; "Ya bu silahı atıp ona koşacaksın ya da kendi kafana sıkacaksın." Peki bu durumda siz ne yapardınız? O silahı atıp sevdiğinize mi koşardınız? Yoksa kabullenip kafanıza mı sıkardınız?

Ben o tetiği çektim.

O tetiği öyle bir çektim ki geride tek bir zerresi kalmadı bende. Söylediği her bir kelime hala aklımdaydı ve onca yaptığı şeye rağmen hala kalbimde olan kendisini söküp almıştı tek bir hamlede. Benim affetmem dediğim ama affedeceğime kalıbımı bile bastığım adam; tek cümlede yok olmuştu birden.

İnsan değer verdiğine bunu yapar mıydı?

O sözleri nasıl söylemişti hala aklım almıyordu.  Ona affetmem desem bile yaralandığında ilk ben koştum yanına. Onu seviyor muydum bilmiyorum ama değer verdiğim kesin bir şeydi. Ama o söylediklerini iki gündür aklımdan çıkartamıyordum. Nasıl olurda beni herkesin içinde öyle bir duruma sokabilirdi? Resmen orospuymuşum gibi konuşmuştu benimle! Buraya gelmeden onunla olanlar aklıma geldikçe deliriyordum!

Flashback

"SİKTİR GİT BARIN! DUYDUN MU! SİK-TİR-GİT!" Hayatımda değer verdiğim insanlara asla söylemediğim kelimeyi Barın'a söylemiştim. Sinirle söylesem bile onun dedikleri hala kafamda çınlıyordu. Kendisi de buna şaşırmış olacak ki bana öfkeyle değil şaşkınlıkla bakıyordu. Ama bu umrumda değildi. Beni tutan kolları hırsla iterek Barın'a bakmaya devam ettim. O sözleri beynimde yankılandıkça öfkem katlanıyordu. Beni abimle aynı ortama sokmasına olan sinirimden tek bir toz zerresi kalmamıştı. Şu an tek sinirim söylediklerineydi. Altında inlemek kelimesi tek bir anlama geliyordu ve beni bunca insanın önünde öyle bir duruma sokmuştu ki delirmek üzereydim!

"Gece.. ben-"

"Kes sesini! Sakın ama sakın üzgünüm deme bana! Üzgün falan değilsin sen! Ne bu durum için ne de diğeri için! Üzgün olsaydın bu sözleri duymazdım zaten senden! Karşıma çıkma Barın. Duydun mu, karşıma çıkma! Karşıma çıktığın yerde seni oraya gömerim!" Hızla sözünü keserek ona sitem ettim. Gözlerimin içine bakan geceleri sinir katsayımı arttırırken arkamı döndüm. Kendi arabama binip kemerimi takarken bir an olsun gözlerimi çekmedim üzerinden. Gözlerimin dolduğunu hissederken hızla arabayı çalıştırıp geri geri gittim. Süratle aracı çevirip oradan uzaklaşırken akan gözyaşlarım sinirimden mi yoksa canımın acıdığından mı bilmiyordum.

Karanlık yollarda ne az ne çok araba vardı. Kırmızı ışıkta durdurduğum aracımla arabadaki hava bana yetersiz gelirken camı sonuna kadar açtım. Derin nefesler alıp vererek kendime geldiğimde yeşil ışığın yandığını görerek gaza bastım.

Kimsenin yerini dahi bilmediği şehir dışında olan evimin bahçesinde durduğumda dümdüz ileriye baktım. Bir anda gelen sinirle direksiyona vurmaya başladım.

"Aptal!.. Aptal!.. APTAL! Seni affetmeye hazırdım ben! Bok mu vardı da söyledin onları! Aptal herif!" Sonunda biraz olsun sakinleşerek durduğumda atkuyruğundan önüme gelen saçlarımı geriye attım. Kemerimi çıkartıp eve baktım.

Leyl-i Evren (Leyal 1)  DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin