Biliyorsunuz ki 43. Bölümle Leyl-i Evren serisinin ilk kitabı bitti. Bende önce sizinle sürprizlerimden birini paylaşmak istedim. Şimdi aşağıya bir fotoğraf bırakacağım. Bu fotoğrafı Spotify'da okutarak Leyl-i Evren'in playlistine ulaşabilirsiniz.~~~~~~~~~~~~~~~~~
YAZARDAN SON SÖZ
Şu an duygularımı sizinle paylaşmak istiyorum. Çünkü gerçekten garip hissediyorum ilk kitap bittiği için.
Kitabımı oturup baştan okuduğumda soluksuz okudum ve ara ara kendime sövdüm ve tabii duygulandım. Beklenmedik ve beklendik bir sürü satır yazıp tekrar okudum ve şunu gördüm.
İçimde ne yaşıyorum da bunları yazdım?
Gerçekten de kendime soracağım asıl soru bu aslında. Peki bir cevabı var mı derseniz yok. Çünkü bazen insanın içi öylesine karışıyor ki ne hissettiğini bile anlamıyor. Siz, siz olun; kendi içinizi dinleyin. O karışık iç dünyanıza dönüp 'Sen benim içimsin ve ne dersem yapmak zorundasın' diyin. Çünkü içinizi sizden başka kimse kurtaramaz. O sizin içiniz ve onu ancak siz kontrol edebilirsiniz.
Sakın kendinize zamana bıraktım demeyin. Zaman acımasızdır. Öyle ansızın gelip çalar ki kapınızı siz anlayamazsınız bile. Zamanınızı iyi değerlendirin ve geriye dönmeyin. Çünkü zaman geri değil ileri doğru akar.
Bazen de oturup zihnimizde bir mahkeme kurmamız gerekir. Ama bu mahkemeler acımasızdır ve yardım gerektirir. Sizin yardımcınız yine siz olun ve o mahkemeden beraat edin. Yoksa her düştüğünüzde bir tekme de zihin mahkemeniz atar size.
İnsanı en çok insan; kişiyi en çok kendi bitirir.
Eğer bir cesaret ya da özgüven arıyorsanız etrafa değil içinize bakın. En büyük cesaret ve özgüven kendinizde zaten var. Sadece fazlalıkları kenara iterek onu görmeniz gerek. Ama bunların bir dozu olduğunu da unutmayın. Her durumda cesaret, her olayda özgüven kullanılmaz. Ve bunların bir sınırı vardır. Adımlarınıza dikkat ederseniz o uçurumdan düşmezsiniz.
Kendinize önem verin. Erkekler veya kızlar için ağlamayı bırakın. Dünyada erkek-kadın kıtlığı yok. Sevgilinizden ayrıldığınızda ağlamayın. Bu dünyada ölüm var ve ansızın kapınızı çalar. Ağlayacaksanız ölen birine ağlayın. Yaşayan zaten hayatına bakıyor. Ölenle ölünmez ama acısı bakidir. Bunu unutmayın ve artık hayatınızın iplerini elinize alın. Hayat sizin hayatınız ve bir başkası sizi kontrol edemez. Ama bu demek değildir ki herkese kulak tıkayın. Yeri geldiğinde söz dinlemesini bilin ama o iplerinizi alıp karşınızdakine vermeyin. Bazen denilen sözleri dinlemek ve aklınıza yazmak ileride işinize yarayacak, bana inanın. Ve şunu unutmayın.
Kimse, sizden önemli değil.
Size söylemek istediğim son şey de kendinizi sevmekten vazgeçmeyin. Kim ne derse desin, hatta siz bile ne derseniz diyin güzelsiniz / yakışıklısınız. Dünyada en çirkin diye bahsettiğimiz insan bile özene bezene yaratıldı. O yüzden sakın yok oram yamuk yok buram eğik falan demeyin. Kendinize çirkin deseniz bile emin olun güzelsiniz / yakışıklısınız. Bunu sakın aklınızdan çıkartmayın.
İnsanlar konuşmayı biliyor ve yapabildikleri en kolay şey bu.
Umarım dediklerim sizin içinizde bir yerlere dokunmuştur. Ve umarım bir şeyleri değiştirmenize yardımcı olmuşumdur.
Yankılı Bir Ay • Aysar kitabımda görüşmek üzere. Şimdilik hoşça kalın 🖤🌙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyl-i Evren (Leyal 1) Düzenleniyor
Teen Fiction• • • Hayatın bize neler getireceğini kimse bilemez. Geçmiş bazen öylesine yakamıza yapışır ki ondan bir türlü geçip gidemeyiz. Geçmişin aralanan perdeleri Gece ve Güneş'in yakasına öyle bir yapışıyor ki; yakalarını çekip ondan kurtulamıyorlar. O...