seis

281 49 71
                                    

Bölüm Şarkısı: 

Alessia Cara☟︎︎︎

 Scars To Your Beautiful

(yorum yapın rica ederim)

𓂻_ _ _ _ _𓂻

6| sanırım sana aşık oldum

Ne kadar oturduk orada Yoongi'yle bilmiyordum. Yeri gelmiş dakikalarca birbirimizi izlemiş, yeri gelmiş nefes almadan konuşup durmuştuk. Yoongi gerçekten 21 yıllık hayatımın eksik parçası gibiydi. Bir şekilde, hiç ummadığımız noktalarımızdan tutunuyorduk birbirimize. Yalnızca birbirleriyle dans eden göz bebeklerimiz bile aşkla parlıyordu sanki.

Ayaklarımız üşüyordu, ama umrumuzda değildi. Arada konuşurken ciğerlerimiz bizi zor duruma sokuyordu ama umrumuzda değildi. Saat gece yarısına geliyordu, ama umrumuzda değildi. Bu gece erken yatıp, yarın sabah erkenden kalkıp egzersize gitmemiz gerekiyordu ama umrumuzda değildi. Aramızda tam altı adım olması gerekiyordu ama umrumuzda değildi.

Her nefeste ölüme daha çok yaklaşıyorduk sanki, ama umrumuzda değildi.

"Hasta olacaksın, artık yukarı çıkmalı mıyız?"

"Hadi ama," diye yakındım şımarıkça. "Bu bizim ilk randevumuz. Bu kadar çabuk bitmesine izin veremezsin Yoongi." Yavru köpek bakışlarımı onun tatlı tatlı parlayan gözlerinde dolaştırdım.

"İnanılmaz bir şeysin sen," dedi. "İçime işliyorsun resmen. Hayır diyemiyorum sana."

"Bana hayır deme zaten sevgilim, yoksa anlaşamayız seninle."

"Park Jimin..." dedi duygusal bakışları saliseler içinde yerini alaycılığına bırakırken. "Sevgilim oldun diye hanımcı, ağzından çıkan her kelimeye tav olacağımı mı düşünüyorsun gerçekten?"

"Evet" diye fısıldadım ona doğru biraz eğilip. Bu kez gözlerimden dudaklarıma indi bakışları. "Tam olarak öyle olacağını düşünüyorum." kafamı yana eğip dudaklarımı dişlerimin arasında ezdim konuşmaya devam etmeden önce. "Yoksa yanlış mı düşünüyorum hayatım?"

"Yoo" dedi gözleriyle dudaklarımı yerken. Yüz ifadesi donuklanmıştı. Bella'nın doğum gününde ona saldırmamak için kendini zor tutan Edward'ın vampir ailesi geldi aklıma. "Çok doğru düşünmüşsün hayatım. Atla şu suya boğ kendini desen atlarım mesela şuan."

"Atla o zaman" çok eğleniyordum. Gerçekten eğleniyordum. Söylememe gerek var mıydı? Gözlerini dudaklarımdan çekip bön bön suratıma bakmaya başladı.

"Ciddi misin?"

"Fikir sana aitti Min."

"Ciddi olmadığımı biliyorsun ama" dedi üç yaşında bir çocuk gibi mızmızanırken. "Resmen dalga geçiyorsun benimle şuan Jimin." Kabullenip kendimi geriye atarken kahkahalarım koca mermer duvarlarda yankılanıyordu. Bir süre sonra o da kendini geriye atıp sessizlik için gülmeyi bitirmemi bekledi. 

Nihayet susabildiğimde kafamı sol tarafa çevirdim. Anında göz göze geldik. Gülüşümü izliyordu. Ağlarken de izliyordu. Min Yoongi tanıştığımız günden beri beni her anımda izliyordu.

"Sanırım sana aşık oldum" diye fısıldadım ona.

"Sanırım sana aşık oldum" diye cevapladı.

𓂻_ _ _ _ _𓂻

"Jimin!" Paldır küldür odama giren Namjoon hyung yüzünden derin uykumdan sıçrayarak uyanmış, aynı zamanda güne öksürük krizli bir başlangıç yapmıştım.Boğazımda yüzyıllardır bekleyen örümcek ağları vardı. Evet. Evet, kesinlikle örümcek ağı gibiydi bu his.

five feet apartHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin