~ Maria'nin cansız bedenin ardından kapıdan bir kişi girmişti.
Jk: ne için aradın T:konuşmamız lazım Jk:anlat T:yanındaki bayan kimse sustursan iyi olur
Benden bahsediyordu ben hayla sessizce ağlarken buna bile kızıyorlardı. Jungkookun bana karşı attığı ters bakışları ile susmuştum.
T:bu akşam önemli çetelerin daveti var. Biliyorsun ki sende en iyi ve güçlü çetelerden birisin...
Jk:uzatma Taehyung. T:akşama hazırlan davete gitçez Jk:tek bu mu T:hayır fazla göze batıyor kız
Taehyung denen adamın bana bakıp konuşması ile konunun benle alakalı olduğunu anladım
Jk:ne demek istiyorsun? T:kızı hallet ve ortadan kaldır yada- Jk:yada ne?!
T:siktir et boşver kız çok fazla şey biliyor ve fark edildi
Jk:sence ben yeon ji'yi bırakır mıyım
T:kız fazla şey biliyor diyorum jungkook işin sonu bize dokunacak!!
Taehyung denen adam gerçekten ürkütücü bir tipti bir dk lise 2 deki jungkookun yanındaki tae olamaz dimi. Lanet olsun bu o! Jungkook'dan sonra gelen 2. Psikopat tanrım hep korkardım ondan.
Jk:yeon'ji yi bırakmıycam unut bunu! T:iyi ben hallederim
Demesi ile korkmuştum. Göz bebeklerim büyümüştü, ona doğru baktığımda hayla güzel yüzü vardı ama tam bir iblisti.
Jk:TAE! Jungkook sinirlenmişdi göz bebeklerinde ki sinir ve öfke belli oluyordu. Bağırması ile daha da korkuyordum. B-beni neden öldürmek istiyordu Taehyung. Ya da ne demek istediyordu
T:kızı sen öldürmessen onlar gebertçek jungkook!
Jk:kimler!
T:ahh boşver! Lanet olsun unut gitsin ama bir gün yerde kanlar için de yattığında yeon'ji, geri dönüşü olmuycak
Dedikleri ile gözlerim dolmuş ve daha da korkmuştum. Tehlike de gibi hissediyordum kendimi ama evden bile çıkmazken bu imkansızdı. Jungkook sinirlenmişdi ve Taehyung ise kapıdan çıkmıştı.
Yanıma doğru gelip kolumdan tutması ile sert bir şekilde naptığını anlamaya çalıştım. Beni kolumdan sertçe tutarak arabaya sürüklüyordu
Yj:n-nereye
Cevap vermiyordu tek arabaya bindirip kendi de ön koltuğa geçti ve sürmeye başladı. Sadece anlam veremediğim bir korku vardı içimde sanki içten içe içimi bir şey kemiriyordu.
~
Gözlerimi açtığımda kararmışdı hava ve büyük bir evin önündeydik. Jungkooka baktığımda kapıyı bana açıp kolumdan hızlıca tutup içeri sürüklüyordu. Kolumu fazlasıyla sıkıyordu ve bu canımı yakıyordu
Eh:a-acıyor - canımı yakıyorsun Jk:bu güzel *sırıtır *
Doğru ya o benim acı çekememden zevk alan bir melek yüzlü şeytandı. Önümüzde duran ev, ev denilmeyecek kadar büyük ve güzeldi. İçeri girdiğimizde yine koskocaman karanlığa bürünmüş dekolte ve mobilyalar. Gerçekten ruhu karanlıkdı nasıl hiç beyaz renk olmaz ki olsa bile azdı. Merdivenlerden hızlıca çıkarıp karanlık tonlarda bir yatak odasına getirdi. Ben ise neden buraya geldiğimizi anlamaya çalışıyordum.
Jk:dolapta kıyafetler var akşama davette sende gelcen
Beni neden yanında götürdüğünü merak etmiştim. Davetlerden nefret ederdim.
Eh:beni neden götürüyorsun Jk:sana dediğimi yap ve giyin
Eh:gelmek istemiyorum
Jk:yeon ji maria'nın yanına gitmek ister misin hemen ayarlarım uçak bileti.
Haha çok komik cidden ya. Dur bir dk şaka değil miydi bu ufff neden zıtlaşıyorum ki kafamı olumsuz anlamda sallamıştım. Odanın kapısını sertçe kapatıp çıkmıştı ayaklanıp dolaba doğru gittim. Kıyafet vardı ama nedense hepsi günlükte sadece 2-3 tane ağır kıyafet vardı elime yatağın üzerine koyup kapıya gittim ve kilitledim.
Jungkook ile aynı evdeydim ve kesinlikle içeri dalma huyu vardı. Ne kadar bana dokunsa da utanıyordum
~ Üzerimi değiştirip aynaya baktım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kısa giyinmeyi sevmezdim bu yüzden bunu seçmiştim. Kapının kilidini açıp tam çıkacakken arkamdaki açık fermuarı fark ettim. Elim ile çekmeye çalıştım ama yetişmiyordu kapıdan içeri giren jungkook ile ona belki söyleyip çektirebilirdim.
Eh:ş-şey fermuarımı çeker misin?
Yanıma gelip arkamı çevirmişti hızlıca ve belimi kendisine çekmişti bu ne kadar ani ve utanç verici olsada eli sırtıma değdinde nedense hayla zihnimde kazınmış olan o karanlık günü hatırlıyordum. Bana ne zaman dokunsa iğrenme hissi veya ağlama hissi oluşuyordu. Kafasını boynuma yaklaştırıp yavaşça hem boynumu öpüp hem de fermuarı yavaşça yukarı çekiyordu...
