Çok güzel planlarım var. Umarım istediğim gibi yazarım.
Yöneliminiz ne?
-
"Önden buyur Jungkook."
İlk adımı başaramamıştım ve annemin siniri geçmemişti. Zorla getirildiğim bu hastane de kapıyla bakışıp duruyordum. Etrafın keskin hastane kokması beni daha çok geriyordu. Derin bir nefes alarak kapıyı tıkladım ve içeri girdim.
Peşimden annem de girdi. Odaya girdiğimizde tam karşımızda üzerinde dosyalar bulunan ağaçtan kahverengi bir masada oturan, kapı açıldığında kafasını kaldıran yakışıklı bir adam karşıladı.
"Bayan Jeon değil mi?"
Annem kafasını sallayarak cevap verdi.
"Evet. Oğlumun sorununu telefonda anlatmıştım zaten onu düzelteceğinizi umuyorum."
Gözlerimi devirip sinirle yumruğumu sıktım.
"Oturun lütfen."
Duyduğum ses ile masanın yanındaki deri tekli koltuğa oturdum. Annem de karşıma oturacağı sırada psikolog konuştu.
"Imm yanlız görüşmemiz lazım hanımefendi."
"Ama-"
Anneme sahte bir gülüş atınca annem bana son kez kaşlarını çatarak bakıp dışarı çıktı. Bense kafamı kaldırıp odayı incelemeye başladım.
"İsmin neydi bakalım?"
Sesi duymamla kafamı hızlıca çevirdim.
"Şey.. Jeon Jungkook."
Gülümseyerek karşılık verdi.
"Selam Jungkook. Ben Kim Taehyung. Anladığım kadarıyla çok görüşeceğiz."
Dilimi yanağımda gezdirip konuşmaya başladım.
"Sen öyle san.."
Kaşlarını çatarak bakmaya başladı.
"Bir dakika ne?"
"Bir daha buraya gelmeyeceğim."
Yüzüne ukala bir gülüş koyarak devam etti.
"O nedenmiş?"
"Çünkü ben zaten normalim."
"Normal insanlar hemcinsinden hoşlanmaz Jungkook."
Derin bir nefes alarak gözlerimi kapattım ve hazır olduğumda konuşmaya başladım.
"Aşkın cinsiyeti yoktur. Normal insanlar bir insanı olduğu gibi olduğu için yargılamaz."
Söylediklerimle birlikte kaşları çatıldı ve bu durum özgüvenimi arttırdı.
"Bence kendiniz bir psikoloğa gitmelisiniz Bay Kim. Bakın saygımdan dolayı Bay Kim diyorum. Bence sizin gibi insanlar da biraz saygı gösterse güzel olucak."
Tek kaşını kaldırdı ve bir süre öyle durdu.
"Bak Jungkook. Elbette her şeye saygı duyulmalı ama bu bir hastalık anlıyor musun? Kanser olan bir insan iyileşmek ister ve bu da bir hastalık. Senin de iyileşmen gerek. Bu yüzden burdasın."
"Bana bakın! Ben normal bir insanım. Hastalıklı falan değilim. Sizin dilinizde iyileşmek falan istemiyorum!
Siz.. Siz ruh hastasısınız!"Derin bir nefes alarak beni süzdü ardından tavana çevirdi bakışlarını.
Bu sırada ben sweatshirtümün kenarlarını sıkıyordum."Anladığım kadarıyla durum baya kötü."
"Siz beni hiç dinlemiyor musunuz?"
Önündeki kağıta bir şeyler yazdıktan sonra bana döndü. Ne gıcık bir adamdı bu. Aşırı sinirlenmiştim.
"Seni dinliyorum Jungkook ama hasta olduğunu kabul etmelisin."
"Hasta falan değilim!"
Her kelimeyi bastırarak söylemiştim bu da onun dikkatini çekmişti. Ukala gülüşünü yerine koyarak konuşmaya başladı.
"Hasta değilsen neden burdasın ve ya getirildin?"
"Ben.. beni zorla getirdiler. Gelmek istedim mi zannediyorsunuz? Bir ruh hastası psikologtan saçma sapan şeyler dinlemek yerine evde oturup kurabiye yemeyi tercih ederim."
Hışımla ayağa kalkıp kollarımı birbirine kenetledim. O ise sadece izlemekle yetiniyordu. Çok güzel konuşmuştum bence.
"İyileştiğin zaman bana teşekkür edeceksin."
Yavaş adımlarla masaya yaklaşıp fısıldayarak konuştum.
"Öyle bir şey asla olmayacak."
Umursamaz bir tavırla gözlerini devirdi ve arkasına yaslandı.
"Bu günlük yeter. Zor bir hastasın. Haftada iki gün yeterli. Çarşamba ve Cuma 16.00'da tamam mı?"
Bir hışımla arkamı dönüp kapıyı açtım ve çarparak kapattım. Hastaymış sensin hasta. Üzüntüyle oturan annemi görüp daha çok sinirlendim ve eve doğru gitmeye başladık. Oysa her şey yeni başlıyordu.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
back to you
FanfictionJungkook eşcinsel olduğu için götürüldüğü doktora aşık olur | tk✨