10-"kalp kırıcı pislik"

11.2K 934 1.2K
                                    

Bay Kim hakkında ne düşünüyorsunuz?

-

Yine, yeniden, maalesef aynı kahverengi kapının önünde saatimin gelmesini bekliyordum. Yanımda oturan annem ben yokmuşum gibi telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Büyük ihtimalle çok değerli arkadaşlarına benim durumumu anlatıp duruyordu. Gerçekten umurumda değildi. Hiçbir şey umurumda değildi.

Sadece üniversiteye geçip kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyordum. Bir de Bay Kim kafamı karıştırmasa çok güzel olacaktı fakat benim erkeklerden hoşlandığımı bile bile umut veriyor sonrasında yerle bir ediyordu. Sinirle telefonumu açtığımda saatimin geldiğini görmüştüm. Hızlıca kalkıp pembe sweatshirtümü düzelttim. Pembe giyinmeyi pek sevmesem de bu gün hoşuma gitmişti. Kararları dengesiz bir insandım evet.

Kapıyı yavaşça tıklayıp yavaşça açtığımda gördüğüm manzara ile pişmanlıkla yutkunmak zorunda kalmıştım. Bay Kim masaya bir kızı oturtmuş, bana yaptığı gibi ortasına almıştı. Sinirle onlara baktığımda beni fark ettiklerinde kız kıkırdamış, Bay Kim ise gülüşünü yavaşça söndürüp mahcup bir ifade ile bana bakmıştı.

Kız gerçekten çok tatlıydı ama ateşli bir havası da vardı. Kızı boğmak istiyordum. Neden mi? Nedeni yoktu işte. Gözlerim Bay Kim'e kayınca beyaz bir gömlek ve siyah bir pantolon giymişti. Sandalyedeki kot ceket de onun olmalıydı.

"Sen Jeongguk olmalısın."

Kız oturduğu masadan kalkıp deri koltuktaki siyah paltosunu ve çantasını aldı. Kırmızı diz altı gösterişli ama hoş bir elbise giymişti. Ben hiç bir şey söylememiştim çünkü diyecek bir şeyim yoktu. Gerçi ne söyleyebilirdim ki. Neyi olarak bir şey söyleyebilirdim. Kız tatlı bir gülümseme ile dışarı çıktıktan sonra kaşlarımı çatarak Bay Kim'e baktım.

Yine hiç bir şey anlayamıyordum çünkü kahretsin ki duygularını saklamayı çok iyi beceriyordu. Yavaşça deri koltuğa oturdum ve sessizce onun konuşmasını beklemeye başladım. Çok geçmeden konuşmuştu zaten.

"Jeongguk?"

Bakışlarımı yere çevirip yüzüne bakmadım.

"Pekala.. Yanlış anladın. O kız-"

"İlişkileriniz beni ilgilendirmiyor Bay Kim."

Başımı kaldırıp ona baktığımda istifini hiç bozmadan konuşmaya devam etti.

"O kız benim kuzenim. İsmi Sana ve nişan davetiyesi vermek için gelmiş."

Duyduklarım ile gözlerim büyürken neden boş yere bu kadar sinirlendiğimi sorguluyordum. Kıskanmış olamazdım çünkü Bay Kim'i neden kıskanacaktım ki?

Ukala psikoloğun tekiydi işte. Kendimi toparlayıp bıyık altından gülümseyen Bay Kim'e baktım.

"İlişkileriniz beni ilgilendirmiyor demiştim zaten Bay Kim. Ayrıca o kızın kim olduğu umurumda değil. Sonuçta sadece psikoloğumsunuz."

Kollarını birbirine bağlayarak odanın içinde yavaşça dört dönmeye başladı. Ben ise sadece onu gözlerimle takip ediyordum.

"Neden bu kadar sinirlisin o halde?"

Dediği şeyle hızlıca bahane üretmeye çalıştım. Aklıma geçen gün ki olanlar gelince şeytani bir sırıtma ile konuşmaya başladım.

"Geçen gün ki kaba davranışınız yüzünden olabilir mi?"

Olayı anlayınca gözlerini kapatarak dudaklarını yaladı ve hızla cevap verdi.

"Seni evine bıraktım işte. Paltomu bile sana verdim. Daha ne istiyorsun?"

back to you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin