29-"klasik aşk"

5.9K 369 207
                                    


-

Yeni evimdeki, yeni yatağıma yatmış, tavanı izleyerek yaşadıklarımı sorguluyordum. Taehyung'un evine yerleşeli bir hafta olmuştu. Bir haftada bana yeni eşyalar almıştı ve odamı birlikte yerleştirmiştik.

Yeni bir düzene çok kolay alışabilirdim. Hele ki Taehyung'un olduğu bir düzense.. O her daim yanımdaydı.
Beni asla yanlız bırakmayacağını biliyordum. Ben de onu bırakmayacaktım. Zaten birbirimizi bıraksak aptallık etmiş olurduk ve ben kendime asla gelemezdim. Onsuz bir gelecek düşünemiyorum.

Bu cümleleri önceden ailem için kurarken şimdi Taehyung için kuruyordum. Buruk bir şekilde güldüm. Gerçekten ne kadar değişik hayatım vardı böyle.

O günden sonra babamla iletişimi kesmedim. Nerdeyse her gün konuşuyorduk. Annem ise sanırım benden nefret ediyordu. Açıkcası artık bu pek umrumda değil. Bana destek olmayıp sürekli zarar veren kendisi iken neden beni kabul etmesi için yalvarayım ki? Beni ne zaman kabul ederse o zaman eskisi gibi olabilirdik.

Artık mutlu bir hayatım olacağına inanıyordum.

"Minik tavşanıım! Ben geldim. "

Duyduğum ses ile sırıtarak yataktan kalktım ve işten gelen Taehyung'u karşılamak için kapımı açtım. Merdivenlerin başında olduğunu görünce koşa koşa, üçer beşer merdivenleri geçtim. Kucağına atladım.

Beni döndürerek güldüğünde ben de gülüyordum. Suratına baktığımda yorgun olduğu anlaşılıyordu. Yanağına sulu bir öpücük bırakıp geri çekildim.
Beni kucağında bir kere zıplatıp yerleştirdi.

"Bugün çook ders çalıştım çok.."

Kaşlarını çatıp kızgınlıkla bana baktı.

"Sınava iki hafta kaldı Jeongguk. Sana dinlenmeni söylemiştim."

Omuz silktim. Bu sınav benim için önemliydi. Mezuna kalmak istemiyordum. Kaşlarını daha da çattığını görünce kıkırdadım. Sinirlenince çok seksi oluyordu.

"Tamam. Yarın da çalışıcam ondan sonra dinlenirim."

Kaşlarını emin olmak istermiş gibi kaldırınca ofladım.

"Tamam, tamam. Neyse benim sana anlatacaklarım var. "

Suratına anlamaz bir şekilde baktım.

"Ama önce üzerimi değiştirmem lazım."

Beni kucağından indirip yukarı çıkarken ben de salondaki koltuğa oturdum. Ayaklarımı kendime çekip ne söyleyeceğini düşündüm. Merak içerisinde beklerken biraz koltuğun deseniyle oynadım. Beklemeyi hiç sevmiyordum hiç. Sıkıldığımda oflayıp şarkı mırıldanmaya başladım.

"You're stuck in my head and I can't get you out of it    .

If I could do it all again.

I know I'd go back to you.

I know I'd go back to you.

I know I'd go back to you."

Belime dolanan kollar ve omzuma yerleşen kafa ile kendime geldim. Nefesini boynuma doğru veriyordu. Sıcak nefesiyle titredim.

Ensemi öptü ve ardından dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.

"Zaten geri döndün güzelim. "

Şarkıya ima yaptığında sırıttım ve o da geri çekildi. Sonunda nefes alabilmiştim. Üzerine bol beyaz bir tişört ve siyah bir eşofman giymişti.

O her haliyle çok yakışıklıydı. Yanıma oturduğunda ellerimle oynamaya başladım. O ise beni izliyordu. Ne izliyorsun be adam söyle artık. Meraktan çatlayacağım.

back to you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin