18-"hayal dünyandan çık"

8.7K 740 1.2K
                                    

-

Tamı tamına otuz beş dakikadır elimdeki tamamlanmış tabloyla birlikte uzun süredir görmediğim kahverengi ağaç kapıyı izliyordum. Evet, o gün gelmişti. Sonunda Jimin, Yoongi hyung, Yugyeom ve Hoseok hyungun yardımı ile cesaretimi toplamıştım. Birlikte yaptığımız tablodaki soru işaretli kişiyi benzetebildiğim kadar onu çizmeye çalışmıştım. Arkası dönük olduğu için fazla zorlanmamıştım. Yanımda saçlarını siyaha boyayan ve ona yardım eden Jimin'in kahkahalarından pek odaklanamamıştım ama olmuştu sanırım.

Heyecandan ellerim titriyordu. Ellerimi geçin bacaklarım bile titriyordu. Düşündüğüm kadarıyla heyecandan ve özlemdendi. Geçmesi için çabalasam da bir türlü geçmeyince pes etmiştim. Görüşme saatine on dakika kalmıştı. Kafamdaki gri şapkayı düzeltip gergince arkama yaslandım. Bahar gelmişti. Havalar ılımaya başlamıştı ama hala hafif bir soğukluk vardı. Üzerimde annemi zorla ikna ettiğim siyah tişörtüm, altımda ise yırtık kot pantolonum ve karamel rengi cat marka botlarım vardı.

Daha fazla özenmek gerektiğini düşünerek kafamı iki yana salladım. Kapının açılma sesini duyunca gergince hızla ve heyecanla yerimden kalktım. İçeriden tatlı bir çift gülümseyerek çıktı. Onların gitmesi ile üzerimi silkeleyip boğazımı temizledim. Tavana bakıp nefesini verdim. Ardından kapıyı yavaşça tıkladım. İçeriden duyduğum tanıdık mırıldanma ile gülümseyerek odaya girdim. Bu mırıldanmayı çok özlemiştim.

Karşımdaki manzara ile gülüşüm solarken ağzım açık bakıyordum.
Şok içerisindeydim. Karşımda mavi saçları ve siyah takım elbisesi ile beni bekleyen afet bir Taehyung görmeyi asla beklemiyordum. O ise tepkime küçük bir gülümseme ile karşılık vermişti. O gülümseme kalbimi yerle bir etmek için yeterliydi. O kadar güzel olmuştu ki. Ona aşık olmayan insan yokmuş gibi görünüyordu.

Bu haliyle gerçekten daddy gibi görünüyordu. Neler düşündüğümü fark edip yüzümü iki yana salladım ve Bay Kim'in yanına yürümeye başladım. Yanına geldiğimi görünce gülümseyerek kalktı ve bana sarıldı. Sarılmasına karşılık verirken aşırı özlediğim erkeksi kokusunu içime çektim.

Elinin belimi okşadığını hissetiğimde minik bir tebessüm attım. Ayrıldığımızda elimde ters duran tabloya soru sorarcasına bakıyordu. Tam ağzını açacağı sırada parmağımı dudaklarına bastırıp ben konuşmaya başladım. İşte başlıyorduk..

"Seninle bir şey konuşmam lazım. Ondan sonra vereceğim."

"Pekala.. Dinliyorum."

Gülümseyerek kollarını birbirine bağladı ve ardından duyacaklarından habersiz beni izlemeye başladı. Derin bir nefes aldım. Titreyen ellerime aldırmadan konuşmaya başladım.

"Bu cümleyi kuracağım asla aklıma gelmezdi ama size karşı duygularım var Bay Kim. Sanırım diyecektim ama artık her şeyin netleştiğine karar verdim. Sizden çok etkileniyorum Bay Kim.. ve hoşlanıyorum."

Heyecandan nefes almayı unutmuş gibiydim.

"Çok hoşlanıyorum.. Geceleri sürekli sizi düşünüyorum. Bazen derslere bile odaklanamıyorum. Uyuyamadığım zaman sosyal medya hesaplarınıza bakıyorum sürekli. Bir şey paylaşmış mısınız diye. Siz beni çıldırtıyorsunuz resmen.. Resim yapmayı beceremesem bile soru işareti çizdiğimiz yere sizi çizmeye çalıştım."

Tabloyu ona uzattığımda ifadesizce bakıyordu. Her zamanki gibi duygularını çok iyi saklıyordu. Yutkunduğunda dudaklarımı yalayıp konuşmaya devam ettim.

"Bunu değiştirmem gerekecek.. Çünkü siz.. tanrım saçların çok güzel.. Her neyse siz ne düşünüyorsunuz? "

Çatık kaşlarıyla bana dönmesi ile içimi büyük bir korku kaplamıştı. Nolur tahmin ettiğim şey olmasın diye geçirdim içimden.

back to you Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin