3.3

5.6K 504 213
                                    

İyi akşamlar yavrularım, yeni yılınız kutlu olsun.♡ Dün bölüm atmadım diye üzülmeyin eheh.

Yorum.♡

*

Açelya: Alper

Açelya: lütfen artık cevap verir misin?

Açelya: benim kafam gerçekten çok karıştı, gözünü seveyim gel cevap ver artık

Açelya: çocuğu görür görmez ayaklanıp kendini parktan dışarı attın, son anda yetişebildim arkandan, Mesut gelip seni almasa endişeden kafayı yerdim

Açelya: gerçi şu anda da öyleyim ama

Açelya: özür dilerim şu an yanında olamadığım için

Açelya: aramalarıma da cevap vermedin mecbur mesajlarla kafayı bozacağım

Açelya: iyi misin?

Açelya yazıyor...

Açelya: o çocuğun Semih olduğuna emin misin?

Açelya: yani tamam Nisa onun adının Semih olduğunu söyledi, babaannenin facebook hesabından bulduğum fotoğraftaki çocuğu da anımsatıyor ama ne bileyim

Açelya: imkansız gibi değil mi?

Açelya: sen de öyle olduğunu düşündüğün için şoka girmedin mi zaten?

Açelya: off, ne yapmam gerektiğini kestiremiyorum

Açelya: anneme söylemeli miyim yoksa senin söylemen mi iyi olur?

Açelya: şu an yanına gelmeyi o kadar çok istiyorum ki ama düşünceler içinde boğuluyorsun, biliyorum

Açelya: sanırım biraz yalnız bırakmam lazım seni

Açelya: hemen sevinme, sadece bu gecelik

Açelya: sabaha kapındayım

*

Kapının açılmasını beklerken gömleğimin yakasını düzeltmiştim, nedense bir anda üzerime çeki düzen verme isteği doğmuştu içime. Tabiki de bunun Alper'in evinin önünde olmamla hiçbir alakası yoktu.

Artık çat kapı gelişlerime alışık olan Songül abla beni görünce şaşırmadı, gülümseyerek "Hoş geldin, ablacığım." dedi ve kenara çekildi.

"Hoş buldum, Songül abla. Alper uyandı mı? Ve Alper'in babasıyla Şeniz hanım burada mı?"

"Alper uyandı ve sadece Şeniz hanım burada." Şeniz hanıma hiç ısınamamıştım, evin giriş kapısı bile daha samimi geliyordu bana. Tam merdivenlere yöneliyordum ki Songül abla seslendi.

"Açelya?"

"Efendim, Songül abla?"

"Alper dün eve geldiğinden beri hiçbir şey yemedi, odasına bıraktığım tepsileri yine dolu aldım. Kahvaltıya da bir türlü ikna edemedim."

Ah, Alper... Ne yapacağım ben seninle? Neden kendine bu eziyeti yapıyorsun? Derin bir nefes aldım, o kadar zor şeyler yaşıyordu ki ona hiç kıyamıyordum.

"Ben onu ikna ederim, Songül abla."

"Tamam, o zaman. Bekle tepsiyi getireyim." Demek ki önceden hazırlamıştı kahvaltısını diye düşünüp zeytin, peynir tarzı şeylerle dolu bir tepsi beklerken sadece kahvaltılık gevrek görünce şaşırmıştım. Bu çocuk şimdi yumurta, zeytin, peynir, domates değil de kahvaltılık gevrek mi yiyecekti?

ruhunu kaybeden çocuk || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin