Bölüm 6 : #hayvanlarısevelim

205 39 89
                                    

Neye alerjim var?
Çam fıstığı ve insan duygularının her türlüsüne.
-

Kapının önündeki arabanın kornasıyla oflamadan edemedim. Chanyeol beni bekliyordu. Üzerime montumu giydikten sonra hızla dışarı çıktım.

"Nerede kaldın? Yarım saattir seni bekliyorum." Yalan değildi, saat 8.30'tu. Biraz geç uyanmıştım.

"Geç uyandım Chanyeol. Ayrıca evinde dursaydın arabada durmak yerine. Görende kilometrelerce yol geldin zanneder." Chanyeol arabayı çalıştırdı. Yolda giderken arabanın içi çok sessiz olunca kapalı olan radyoyu açtım.

"Müzik zevkin bu mu?" dedim şarkılara bakarken. "Çok sıkıcısın."  Genelde hep slow parçalar vardı, onun dışında da yolculuğa uygun bir parça göremiyordum.

"Laf atmadığın bir müzik zevkim kalmıştı, ona da bulaştın. Tebrik ederim."

Kendi telefonumu çıkarıp Chanyeol'un radyosuna bağladım. "Sıkıcı olman benim suçum değil." Kendi müzik kütüphanemden bu sıkıcı yolculuğa biraz renk katacak bir şarkı seçtim.

Oh, bir kalp ağrısı daha kaldıramam.
Arkadaşım olduğunu söylemene rağmen
Sonunda duygularımla yaşıyorum ben
Aşkının iyi niyetli olduğunu söylüyorsun
Ama örtüşmüyor yaptığın şeylerle.
Sana iyi olmanı söylediğimde bana diyorsun ki
Şarkıya söylerken bir yandan otururken ne kadar dans edilirse o kadar dans ediyordum.

"Dikkatimi dağıtıyorsun Baekhyun." Chanyeol'u duymamazlıktan geldim.

Nazik olmak için zalim olmalısın, doğru ölçüde.
Nazik olmak için zalim olmalısın, bu iyiye işaret.
Nazik olmak için zalim olmalısın, bu sana aşık olduğum anlamına gelir.
Bebeğim nazik olmak için kibar olmalısın.

Bir anda müzik sesi gidince Chanyeol'e baktım. "Ne oldu ya?"

"Başımı ağrıttın Baekhyun. Yerinde duramıyor musun?" Chanyeol'un ciddi suratına baktım. Hiç gülmüyordu. Asla.

"Şu yolculuğu biraz daha katlanılabilir bir hale getirdiğim için bana teşekkür etmelisin. Senin gibi somurtkan biriyle yolculuk yapmak ne kadar zor biliyor musun?" Radyoyu tekrar açtım ama bu sefer ben söylemiyordum. Beyefendi rahatsız oluyordu. Chanyeol de bu abi sessizliğimden rahatsız olacak ki "Kamera getirdin mi?" diye sordu.

"Evet," dedim kucağımda duran çantayı göstererek.

"Sırf şarkı söylemenden rahatsız oluyorum diye somurtacak mısın?"

"Somurtmuyorum." Somurtuyordum. Sesli söylemiyordum bile şarkıyı. Ama sırf beni sinir etmek için yaptığını bildiğim için bu canımı sıkıyordu. Chanyeol bir şey söylemedi, iç çekmesi bana her şeyi anlatıyordu zaten.

Camdan dışarı bakarken gittiğimiz yerin köy gibi bir yer olduğunu fark ettim. Asfalt yoldan çakıllı ve düzensiz bir yola girmiştik. Gerçi
Chanyeol'un Mercedes'i için çok da büyük bir problem sayılmazdı.

"Geldik, navigasyon burayı gösteriyor," dedi Chanyeol arabayı park ederken. Araba durunca arabadan inip uyuşan ayaklarımı bir nebze olsun kendine getirmeye çalıştım. Büyük bir alan vardı karşımızda, etrafı çitlerle çevriliydi. Chanyeol arabayı kilitleyince beraber yürümeye başladık. Chanyeol'le yan yana olunca nedense hep diken üstünde gibiydim. Çünkü her an bana laf sokabilirdi, nefes alışımı bile eleştirebilirdi. Bu beni çok geriyordu. O nasıl hissediyor bilmiyordum, benden çok etkilendiği söylenemezdi. Normalde insanlar benimle konuşurken çekingen olurdu. Lucas ve Ten gibi. Ağzımın bir ayarı yoktu, pat diye bir şeyi söyleyiverirdim. Okulda ağlattığım çok kişi vardı bu yüzden.

Dirty Little Secret | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin