Dirty Little Secret | chanbaek

Bölüm 3 : #çaresizbaekhyun

Merhaba Katarina. Bugün birisini ağlattın mı?
Ne yazık ki hayır. Ama saat daha 4.30.

-
Dakikalardır kapalı kapının önünde duruyordum. Chanyeol resmen bana hayır demişti! Bana! Byun Baekhyun'a!

"Hayır mı? Sen bana hayır mı dedin? Kaba! Bir de yüzüme kapıyı kapattı! Kabasın Chanyeol!" Ayaklarımı vura vura evimin kapısına gidip kapıyı açtıktan sonra sertçe kapattım. Hayır demişti.

Resmen. Hayır. Demişti! Halbuki kabalığı bir kenara bırakıp onunla tatlı bir şekilde konuşmuştum. Chanyeol kime ne yaptığının farkında değildi. Benim ne kadar inatçı bir pislik olabileceğimi bilmiyordu. Onu öyle bir rahatsız edecektim ki sırf benden kurtulmak için evet diye bağıracaktı. Aklıma gelen fikirlerle gülmeden edemedim.

Chanyeol'e bana hayır ne demekmiş gösterecektim.

Bütün gece Chanyeol'e yapacağım işkenceleri planladıktan sonra ertesi gün Maria'nın gitmeden yaptığı kurabiyelerden tabağa üç dört tane koyup Chanyeol'un kapısına gittim. Zili üç dört kez çaldıktan sonra Chanyeol kapıyı açtı.

"Yine ne oldu?" dedi bıkkın bir sesle. Kaba şey.

"Merhaba Chanyeol! Senin için kurabiye yapmıştım, vermek istedim. Ve de ablanla olan videoyu konuşuruz diye düşündüm." Chanyeol iki elimle tuttuğum tabaktaki kurabiyelerden bir tane aldı. Ve gözümünü içine bakarak tek seferde ağzına attı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes almamak için kendimi zor tuttum. Ama kurabiyeleri yemesi iyi bir şeydi. Bu demek oluyordu ki-

"Kurabiyeler güzelmiş," dedi son kurabiyeyi de yerken. "Ama hayır." Ve yine, tekrar ediyorum yine kapıyı suratıma çarptı.

"Kaba hayvan! Hepsini de yedi! Pislik! Dua et ablanı çok seviyorum yoksa bu tabağı kapında parçalardım! Göt!" Ayaklarımı vura vura yine eve geri döndüm.

"Madem hayır diyeceksin bir de gözümün içine baka baka neden kurabiyeleri yersin ki? Aç bırakmışlar bunu aç!" Boş tabağı tezgaha bırakıp salona geri döndüm. Bir umut Yoora'ya attığım emaillere geri dönüş var mı diye baksam da hiçbir cevap yoktu. Acaba attığım mailleri Chanyeol mu siliyor diye düşündüm. Yoora Chanyeol'le yaşamıyordu, bu ihtimal o yüzden düşüktü.

Chanyeol'e olan sinirimi yatıştırmak için ve de bir sonraki hamle olarak ne yapacağımı düşünmek için koleksiyonumdan bir film seçip onu izlemeye başladım. Filmin sonuna doğru Chanyeol'un kapısına bir kez daha gitmeye karar verdim. Ama bu sefer yalandan tatlı olmayacaktım. Çünkü tatlı dil Chanyeol'u deliğinden çıkarmıyordu.

Hızlı adımlarla Chanyeol'un kapısına tekrar gittiğimde zile bastım ve parmağımı çekmedim. Kapıyı açana kadar zili çalmayı bırakmayacaktım. Çünkü gözetleme deliğinden beni görünce açmama ihtimali vardı. Ama bu iğrenç zil sesine dayanamayıp açacağını biliyordum.

"Beni sürekli rahatsız mı edeceksin böyle?" dedi kapıyı açar açmaz.

"Evet edeceğim. Ablanla konuşana kadar seni rahatsız edeceğim."

"Ben de sen bıkana kadar hayır diyeceğim."

"Taç için önemli diyorum niye anlamak istemiyorsun?" Bakın, karşımdaki bu adam yüzünden sinir krizi geçirmeme çok az kalmıştı.