Sonra beni sevdiğini fısıldadın... Ve ben çok huzurlu ve güvende hissettim. Çünkü biliyordum ki o günden sonra ne olursa olsun...hiçbir şey o kadar da kötü olamazdı. Çünkü sana sahiptim.
-
"Baba?" Şok içindeydim. Yıllardır yüzünü görmediğim babam tam karşımda kanlı canlı duruyordu.
"Ah, Baekhyun. Çok özür dilerim!" Babam hızlıca bana sarıldığında hala daha girdiğim transtan çıkmış sayılmazdım. Sürekli özür dileyip saçımı okşuyordu.
"B-Baba...Neler oluyor? Nasıl buraya geldin? Ben anlamıyorum."
"Her şeyi anlatacağım Baekhyun. Ama önce bu evden gitmemiz gerek." Babam saatine baktı. "Az vaktimiz var. Polisler burayı basmadan tüm kıyafetlerini topla."
"Neden? Burası benim evim. Neden polisler gelecek?"
"Annen Amerika'da tutuklandı, iadesi için işlemler başladı bile. Polisler annen gelir gelmez onun parasıyla alınan her yere baskın düzenleyecek. Özellikle sana çok fazla para akışı olduğu için bir süre gözetim altına alınabilirsin." Babamın her cümlesiyle kanım buz kesiyordu. Tutuklanma ihtimalim vardı. Tek bir kelime bile etmeden odama çıkıp valizlere eşyalarımı doldurdum. Ellerim titriyordu korkudan. Panik atağımın gelmemesi için kendimi tutmaya çalışıyordum, ara ara derin nefesler alıyordum. Bütün eşyalarımı topladıktan sonra hemen babamın yanına gittim. O da bulaşıkları toplamıştı. Kendimi suçlu gibi hissediyordum.
"Hadi gidelim Baekhyun, sana her şeyi evde anlatacağım."
-
Babamın evi küçücüktü. Bana verdiği odada bir yatak ve iki kapılı eski bir dolaptan başka bir şey yoktu. Valizlerimi koyduktan sonra oturma odasındaki koltuğa oturup bir saat içinde yaşadığım her şeyi gözden geçirdim. Annem tutuklanmıştı, benim de tutuklanma ihtimalim vardı ve yıllardır görmediğim babam bir anda ortaya çıkıp beni evine getirmişti.
Elinde iki kahve kupasıyla babam geldi ve yanıma oturdu. Sıcak kahve belki iyi gelirdi sakinleşmeme.
"Çok büyümüşsün." Babam gülümseyerek baktığında onun da ne kadar yaşlandığını fark ettim. Şakaklarındaki beyazlık en son gördüğümde orada değildi, ayrıca alnındaki kırışıklıklar da ne kadar yaşlandığını anlatıyordu bana.
"Özür dilerim Baekhyun. Sana bir baba olamadığım için beni affet. Ama o kadar kötü şeyler yaşadım ki seni kurtarmadan önce kendimi kurtarmam gerekiyordu." Kahvesinden bir yudum aldı. "Annen ve ailesi o kadar tehlikeli insanlar ki seni onların içinden alamadığım için kendimi ömür boyu affetmeyeceğim. Sen affetsen de."
"Neler oldu baba? Sen bizi bırakıp gittin sanıyordum." Her şeyi doğrusuyla öğrenmeye ihtiyacım vardı. "Bana her şeyi anlat. Nasıl burayı aldın? Madem bırakmak istemedin neden gittin?"
"Seni bırakıp gitmedim. Annen beni tutuklattı. Uzun bir süre hapisteydim." Elimdeki kahve bardağını düşürmemek için sımsıkı kavradım.
"Ne-"
"Annen beni hapse attırdı. Aslında her şeyi senin doğumundan da öncesiyle beraber anlatmalıyım," dedi derin bir nefes almadan önce. "Annenle tek gecelik bir ilişkimiz oldu ve sen de öyle oldun, bunu bildiğini biliyorum. Ama annenin ailesi aslında bunu çok önceden planlamış. Annenin... psikolojik bir rahatsızlığı var. Ne olduğunu ben de bilmiyorum, ailesi onunla kimsenin evlenmeyeceğini düşündüğü için biriyle zorla evlenmesinin en doğru seçenek olduğunu düşünmüş. Tabi batmakta oldukları gerçeğini de göz ardı etmemek lazım."
Duyduklarımı dinlerken annem için üzülmeden edemedim. Yaptıkları kesinlikle doğru değildi ama ailesinin yaptığını aynen bana yapıyordu.
"Sana hamile olduğunu öğrenince evlendik. Aslında annen o kadar da kötü değildi, yani ben öyle sandım. Sen doğduktan sonra ise delirmeye başladı. Bir yandan ailesinin sürekli onu kışkırttığını biliyordum. Seni korumak için elimden geleni yaptım. Ama başarılı olamadım. Annen bir şekilde beni hapse tıkmayı başardı. Şirketimin bütün hakları da ona geçti. Annenin mafyalarla bağlantılı olduğunu hapiste öğrendim. Bütün mafya organizasyonlarına uyuşturucu ticareti yapıyordu. Sana bir şey olacak diye o kadar korktum ki Baek..." Babamın gözleri dolunca elimdeki kahve fincanını bırakıp onun elini tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Little Secret | chanbaek
FanfictionByun Baekhyun Oasis Tacını istiyordu. Yalnız hayatı boyunca yapmadığı bir şey yapması gerekiyordu: İstediği şey için savaşmak. Komşusu Park Chanyeol'un, favori Youtuber'ı Park Yoora'nın kardeşi olduğunu öğrenince savaşında ona yardımcı olması için...