Bölüm 1 : #byunbaekhyuninyourarea

766 44 74
                                    

Sevgili günlük, 5 dakika öncesinden daha muhteşemim.
-
"Dikkat dikkat sevgili Oasis öğrencileri, güneşli bir kasım günüyle hepinize merhaba diyorum. Bugün hava biraz sıcak ancak ilerleyen günlerde yağmur bekleniyor. Fakat benim asıl merak ettiğim Oasis Kral tacını kimin alacağı. Duyduğum birtakım haberlere göre jüri üyelerinde büyük bir değişiklik yapılmış. Yeni haberler için bizde kalın. Oasis Radyo sundu."

"Ee Baekhyun, taç için aklındaki planlar ne?" Yemeğini yiyen Lucas'a saçmaladığı şey yüzünden gözlerimi devirdim.

"Plan mı? Benim olan şey hakkında bir plan yapmalı mıyım?" dedim önümdeki mantarlı spaghettiyi çatalıma dolayıp yerken.

"Onu kast etmedim. Sadece...bilirsin işte. Garantiye almak gibi düşün. Kötü şansa karşı." Çatalımı tabağımın kenarına özenle yerleştirdikten sonra ellerimi çenemin altına birleştirdim.

"Lucas...Kötü şans bile benim lehimde hayatım. O yüzden lütfen o güzel kalbini ferah tut ve yıl sonunda çekeceğin fotoğraflar için babandan kredi kartını çalıp son model bir fotoğraf makinesi al. Çünkü o taç benim." Lucas'a yapmacık bir sevimlilikle gülüp yemeğimi yemeye devam ettim. Bazen Lucas'la niye arkadaş olduğumu gerçekten sorguluyordum. Çünkü kalın kafası bazı şeyleri algılayamıyordu. Ama babasının ülkedeki en zengin şirkette CEO olduğunu hesaba katarsak Lucas benim arkadaşım olmaya yetecek kadar prestijli ve yeterliydi.

Oasis Kral ya da Kraliçe Tacı, her yıl mezun olan öğrencilerden birine verilen bir prestij ödülüydü. Her bakımdan yeterli bir Oasis öğrencisi bu tacı alırdı ve taçla resmi okulun duvarına asılırdı. Diğer öğrenciler de o kişilere bakıp sadece hayranlık duyarlardı. Ve ben de o tacın yeni sahibiydim. Daha takmamış olsam da ve resmim duvarda yer almasa da, okulda benden başka onu hak eden birini göremiyordum.

"Hyunjin'in babası vali adayı olmuş. Her yerde pankartları var. Babasına kampanyalarda yardım edecekmiş." Ten'in söylediği şeyle gülmem bir oldu.

"Ne? Vali adayı mı? Kara paralarını aklayacak paravan şirket bulamamış anlaşılan. Küçük Hyunjin'imiz de ona yardım edecek. Ne kadar tatlı," Hyunjin okulumuzda okuyan ve varlığına çok da ihtiyaç duymadığımız bir öğrenciydi. Okulda tek yaptığı şey benimle uğraşmaktı, onu beceremiyordu zaten. Aynı babasının hiçbir işi becerememesi gibi. Nasıl zengin oldukları hakkındaysa hiçbir fikrim yoktu, bazen şans saçma insanların yanında da olabiliyordu.

"İti an çomağı hazırla," dedi Lucas, Hyunjin ve onun eşantiyonu Jisung yemek haneden içeri girerken. Jisung Hyunjin'in asla yanında ayırmadığı küçük süs köpeğiydi; nerede yapılması gereken lüzumsuz iş var, hepsini zavallı Jisung'a yaptırırdı. Jisung da bursu Hyunjin'e bağlı olduğu için mecbur yapmak zorunda kalırdı. Böyle olunca kalbimin karanlık yerlerinde kalmış acıma duygum kendini belli ediyordu.

Hyunjin yemeğimizi bölüp sinirlerimizi germeden asla kendi yemeğini yemezdi. Eğer bölmediyse de yemek yerken mutlaka bize laf atardı. Varlığının tek amacı beni sinir etmekti ama ben tabiki de gereken cevabı ona veriyordum.

"Byun Baekhyun! Bugün yine harika derecede itici gözüküyorsun. Bu kadar itici olmak için ne kullanıyorsun acaba?" Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Hayır Baekhyun, Hyunjin'in ağzını yüzünü okulda kıramazsın. Hayır.

"Asıl sana sormalı, Hyunjin. Bu kadar gerizekalı olmak için verdiğin çabayı biraz da derslerine mi versen? Sana üzülmüyorum, çevrendeki insanlara üzülüyorum. Çünkü tam bir israfsın. Her bakımdan. Eminim baban her gece keşke taksaydım diye pişmanlık duyuyordur." Tepsimin kenarlarını tutup ayağa kalktım.

"Benim en azından pişmanlık duyacak bir babam var. Seninki nerede? Yoksa 70. sevgilisiyle Bora Bora Adalarında tatilde mi?" Evet, bu sabrımı taşıran son damlaydı. Babam hakkında konuşulmasından rahatsız olduğumu bile bile bundan bahsetmişti. Önümdeki yarım iğrenç mantarlı makarna tabağını alıp yavaşça Hyunjin'e yürüdüm.

Dirty Little Secret | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin