Seni tamamlanmış hissettirmesi gereken bir şey nasıl oluyor da seni bomboş bırakıp gidiyor?
-
"Baekhyun."
"Chanyeol."
İkimizde sessizce duruyorduk. Ne diyeceğimi bilemiyordum, bana göre ilk söz ondan gelmeliydi. Ama hiçbir şey söylemediğinde ben konuşma gereği hissettim.
"Bir şey-"
"Baekhyun bence bunu bitirmeliyiz." Ne demek istediğini anlamak için gözlerine baktım. Neyi bitirmekten bahsediyordu?
"Anlamıyorum Chanyeol."
"Ben düşündüm ve bence bütün bu şey hataydı." Chanyeol gözlerime bakmıyordu.
"Neyden bahsettiğini gerçekten anlayamıyorum. Ne hatasından bahsediyorsun?"
"Her şeyden! Bütün bu olan her şey! Senin kapıma gelmen, benim boktan bir anlaşma yapmam ve-" Chanyeol'un sesi yükselmişti, sonunda ise duraksadı. "Öpücükler. Aşmamamız gereken sınırları aştık Baekhyun. Artık arkadaş olabileceğimizi sanmıyorum."
Şok içinde Chanyeol'a bakmaya devam ettim. Şaka mı yapıyordu? Hiç komik değildi. Bir anda neden her şeyin hata olduğundan bahsediyordu ki? Onun bir soğuk bir sıcak hallerinden artık bıkmıştım. Beni umutlandırıp yükselttikten sonra yere çakılmama neden oluyordu.
"Bak-"
"Sus Chanyeol! Sus! Bu sefer sen beni dinle! Yine aklından neler geçiyor bilmiyorum ama ben çok sıkıldım. Ne yapmaya çalışıyorsun? Aylardır bir hata olduğunun farkına varamadın da bir anda aydınlandın mı?"
"Evet aydınlandım! Ve ben de bıktım! Arkadaş olmak istemiyorum! Aramızdaki saçma şeyi bitirmek istiyorum! Beni ilk kez öptüğünde bunu yapmalıydım!" Chanyeol'un kulakları sinirden kızarmıştı. O bağırınca ben de daha yüksek sesle bağırdım.
"Öyle mi? Öyle mi Chanyeol?! İlk sefer öpen ben olabilirim ama diğerlerinde beni öpmemişsin gibi davranma!"
"Keşke öpmeseydim! Hepsinden pişmanım!" Chanyeol'un yüzüne bir yumruk geçirdim.
"Pislik! Senden nefret ediyorum! Midemi bulandırıyorsun! Üzülmemek için beni üzüyorsun!"
Chanyeol kanayan dudağını parmağıyla sildi. Kızarmış dudağını görünce ne yaptığımın farkına varmıştım. Ama o kadar sinirliydim ki tüm vücudum titriyordu. Ağlayacak gibi de hissetmiyordum. Tek hissettiğim saf öfkeydi. Karşıma geçip saçmalıyordu. O yumruğu sonuna kadar hak etmişti ve bunu o da biliyordu.
"Sakın...Sakın bir daha benimle konuşma Chanyeol. Mümkünse gözüme bile gözükme."
Nefes nefese arabama yürüdüm. Kalbim kaburgalarımı delip geçecek kadar hızlı atıyordu. Chanyeol'un dediklerine inanamıyordum, inanmak da istemiyordum. Her şeyi ben yapmışım gibi davranıyordu. Ona kendimi affettirmek için uğraşmaya değmeyeceğini anlıyordum şimdi. Zaten benimle konuşmak gibi bir niyeti yoktu, bu olayı da bahane olarak kullanıyordu.
Eğer o benimle hiçbir şey yapmak istemiyorsa bunu ona verecektim. Ama çok pişman olacaktı.
-
Eve vardığımda o kadar sinirliydim ki önüme çıkabilecek her şeyi parçalayacak gibi hissediyordum ama bunu yapmadım. Direkt odama çıkıp üstümdekileri çıkardım. Duş alırsam belki rahatlarım diye düşünsem de çok bir etkisi olmamıştı çünkü hala içimdeki öfkenin alevlerini damarlarımda hissediyordum.
Chanyeol'un kelimeleri zihnimde yankılanıp duruyordu. Aslında öfkeli olma sebebim arkasında çıkmayı bekleyen hüzünü bastırmaktı. Çünkü sözleri beni çok derinden yaralamıştı. Hem de çok. Nasıl iyileştirebilirdim bir fikrim yoktu. Daha önce bir tarafından böyle kırıldığımı hatırlamıyordum. Yüzüne geçirdiğim yumruğu hatırlayınca bir saniyeliğine -sadece bir saniye- pişman olmuştum çünkü dudağı kanamıştı. Bu pişmanlığın beni ele geçirmesine izin vermemeliydim. Ona karşı yumuşarsam bunu kullanırdı. Hep böyle oluyordu zaten. Ne zaman birine çok değer versem o kişi bunu kullanıyordu ve sonunda üzülen ben oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Little Secret | chanbaek
FanfictionByun Baekhyun Oasis Tacını istiyordu. Yalnız hayatı boyunca yapmadığı bir şey yapması gerekiyordu: İstediği şey için savaşmak. Komşusu Park Chanyeol'un, favori Youtuber'ı Park Yoora'nın kardeşi olduğunu öğrenince savaşında ona yardımcı olması için...