Bölüm 19 : #don'tfightthefeeling

268 41 119
                                    

Sanırım her şey değişti. Ve buna alışmak biraz zor geliyor.

2K OLDUKKKKK OKUYAN, OY VEREN, YORUM YAPAN HERKESE TEŞEKKÜRLER ❤️

Ben de 2kya yönelik çok güzel ve önemli bir bölüm yazdım. Kemerleri bağlayın 😄

-

Video okulun gündemine bomba gibi düşmüştü.

Benim açımdan iyiydi elbette, herkes benimle konuşuyordu ve tacı ne kadar hak ettiğimden bahsediyorlardı. İstediğim gibi.

Ama sadece ben değil Chanyeol da artık herkes tarafından fark edilmişti. Doğrusunu söylemek gerekirse, benden daha çok dikkat çekmişti. Herkes her yerde Chanyeol'dan bahsediyordu. Tuvalette, yemekhanede, koridorda...Her yerde. Chanyeol garipsiyordu tabi, ona selam diyen insanlara sanki korkunç bir şey demişler gibi bakıp kafasını sallıyordu.

Kıskanmaya hakkım olmasa da kıskanıyordum. Hem de çok fazla. Çünkü Chanyeol'u artık herkes biliyordu. Herkes onunla konuşmak istiyordu. Buna Changkyun da dahil. Normalde yanımıza sık gelmeyen üçüncü şahıs, sürekli yanımıza gelir olmuştu. Chanyeol heyecanından mıdır nedir, konuşamıyordu onunla. Ben canım acıya acıya konuşturmaya çalışıyordum. Sonuçta bu lanet sözü ben vermiştim.

Kyungsoo'nun gözleri ise benim üstümdeydi. Chanyeol'un yanında konuşmadan durunca bile aranız mı bozuk diye soruyordu. Onun da ne yapmaya çalıştığını tam olarak anlayamamıştım.

"Her gün bu selamlaşmaları güler yüzle nasıl yapabiliyorsun?" Chanyeol somurtarak yanıma geldiğinde yanaklarını sıkmamak için ellerimi cebime soktum.

"Bay Park Chanyeol ani gelen şöhretini taşıyamıyor mu yoksa?" Gülerek söyledim ve bu Chanyeol'un daha da somurtmasına neden oldu. "Genelde iğneliyici bir şey söylediğim için çok fazla selam vermiyor kimse. Ama sen böyle bir şey yapamazsın. O yüzden herkesle selamlaşmak zorundasın."

"Aşırı sinir bozucu. Daha önce yüzüme bakmayan insanlar yanımda durmaya çalışıyor." Chanyeol yanından geçen bir kız ona selam verince ofladı.

"Alışman gerek artık. Sen koskoca Park Yoora'nın kardeşisin. İnsanlar seninle beraber takılmak ister." Elimi omzuna koydum. "Ama ben sana yardımcı olurum. Ne de olsa böyle şeylere alışkınım."

Chanyeol bir an ciddi bir şekilde baksa da sonradan gülümsedi ve sırt çantasından bir zarf çıkardı. "Düğün davetiyesi."

"Kimin düğünü ve ben neden katılıyorum?"

"Ablama söz vermiştin ya hani. O düğünün davetiyesi. Unutmadan vermek istedim. Gelmemeyi aklından bile geçirme çünkü seni ben götürüyorum. Ablam beni mahveder sensiz gidersem." Yoora'yla başa çıkmak zordu. Düğün olayını boşverir falan diye düşünüp umursamamıştım ama ciddi ciddi davetiye yollamış, üstüne Chanyeol'u da nöbetçi olarak ayarlamıştı.

"Ablanı gerçekten çok seviyorum. Böyle zamanlar dışında. Hiç gitmek istemiyorum Chanyeol." Dudaklarımı büzüp tatlılık yapmaya çalışsam da yanlış kişiye yapıyordum. Ve kendimi rezil ediyordum.

"Mecbursun. Ablam iyiliğine karşılık bekleyen biri. Maalesef." Davetiyeyi kendi çantama soktuktan sonra Chanyeol ile beraber sınıfa girdik.

-

"Baekhyun ödevime yardım edebilir misin okul çıkışı?" Chanyeol arabalarımıza doğru yürürken konuştu.

"Vay canına! Benden yardım mı istiyorsun? Gerçekten çok duyguluyum şu an." Akmayan gözyaşlarımı siler gibi yaptım. Chanyeol güldü ve omzuma vurdu.

Dirty Little Secret | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin