Son zamanlarda çok bencildim. Gerçi köpekler bunun hakkında bir şey bilmiyor, değil mi?
Siz beni üzmek ama ben size bölüm atmak 😪
-Karşınızdaki size bir şey söylediğinde sizin bunun karşısında dehşete düşüp boğazınızda kocaman yumru oluştuğu bir andaydım şu anda. Chanyeol bomba gibi bırakmıştı aramıza cümleyi ve bu bomba benim boğazımda patlayacak gibi hissediyordum.
"C-Chanyeol ben-" Chanyeol kafasındaki mavi peruğu çıkartıp kenara koydu.
"Annem tam bir işkolikti, ablam ve ben de senin gibi dadılarla büyüdük. Sonra bir gün annem evde daha fazla zaman geçirmeye başladı." Chanyeol'un hikayesini ayakta dinleyemeyeceğime karar verince onun yanına oturdum. Ellerindeki yüzükleri çevirip duruyordu.
"Ben küçüktüm bana en son söylediler ama Yoora'nın mutsuzluğundan anlıyordum bir şeyler olduğunu. Annem meme kanseriymiş. Hemen tedaviye başladılar ama annem tedaviye yanıt vermiyordu. Kemoterapi, radyoterapi derken olduğundan daha da güçsüz hale geldi. Ölmeden önce..." Chanyeol yutkunup yanağına düşmüş gözyaşını sildi. "...vasiyetinde şirketi ben üniversite bitirene kadar babama bıraktığını yazmış. Onun için bu bölümü seçtim."
Böyle bir durumda empati kuramıyordum. Chanyeol'un neler hissettiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Annemle aram kötüydü, yine de onunla bir daha görüşemeyeceğimi düşünmek kalbimi sıkıştırıyordu.
"Düşüncesiz davrandığım için üzgünüm Chanyeol." Yüzündeki beyaz boyanın gözyaşının geçtiği yerlerde çirkin bir şekilde dağıldığını görünce ayağa kalkıp ıslak mendili aldım.
"Nereye- oh!" Chanyeol gideceğimi sanmış olacak ki şaşkınca tepki verdi. Arkamda üzgün birini bırakıp gidecek kadar kalpsiz değildim.
"Yüzünü temizleyelim," dedim paketten bir tane mendil çıkarıp. Chanyeol'un yanındaki eski yerime oturunca Chanyeol yüzünü bana çevirdi. Boyanın akan yerinden itibaren yüzündeki kanserojen maddeyi silmeye başladım. Açıkçası Chanyeol'un yanaklarının kızardığını görmek içimden gülmeme sebep oldu. Büyük ihtimalle allerjikti o da benim gibi.
Yanaklarını sildikten sonra maviye boyadığım kaşlarına geçince bir süre kapalı gözlerinde takılı kaldım. Chanyeol'un göz şekli çok güzeldi, benimki gibi düşük göz kapaklı ve küçük değildi. Kaşlarını mavi renk kalmayana kadar sildikten sonra iyice pislenen mendili kenara bırakıp yenisini aldım. Alnını sildikten sonra "Bitti," diye fısıldadım.
Chanyeol gözlerini açınca nedense fazla yakın olduğumuz yüzüme çarptı. Yüzünü silerken ne ara bu kadar yaklaşmıştım? Chanyeol geri çekiliyor diye bekliyordum ama ne ben ne de o geri çekilmedik. Bir ara Chanyeol'un gözlerinin dudağıma kaydığını gördüm. Bu normal bir şeydi çünkü Chanyeol erkeklerden etkileniyordu ve ben de oldukça etkileyici bir erkektim. Ama bu benim onun dudaklarına bakmamı açıklamıyordu! Ben öyle değildim. Benim bakmamam gerekirdi.
"Ay yine mi ya!" Yoora'nın sesini duyunca bir yerden düşmüş gibi irkilip hemen Chanyeol ile aramızda olan mesafeyi açtım. "Merak etmeyeceğim ikinizi bir daha!" Yoora söylenerek kapıyı kapattıktan sonra ben koltuktan kalkıp hemen montumu giydim. Hava soğuktu çünkü, evet. Chanyeol'un yüzüne bakabileceğimi düşünmüyordum şu anda. "Ben dışarı çıkıyorum," dedim hızlıca ve aynı hızla soyunma odasından çıktım.
Kafenin ortasına geldiğimde Minseok ve Kyungsoo'nun hararetli bir şekilde konuştuğunu gördüm. Tek başıma aval aval durmaktansa onların yanına gitmek daha mantıklıydı.
"Chanyeol'un onu görmeden çıkma ihtimali kaç?" diyordu Kyungsoo.
"Ne oluyor?"
"Chanyeol'unki burada? Hayır, bu çocuk burslu nasıl böyle bir yerde anlamıyorum?" Kyungsoo neden sevmiyordu Changkyun'u bilmiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/252197490-288-k624079.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Little Secret | chanbaek
FanfictionByun Baekhyun Oasis Tacını istiyordu. Yalnız hayatı boyunca yapmadığı bir şey yapması gerekiyordu: İstediği şey için savaşmak. Komşusu Park Chanyeol'un, favori Youtuber'ı Park Yoora'nın kardeşi olduğunu öğrenince savaşında ona yardımcı olması için...