Bugün gerçekten herkesten nefret ediyorum, kendim de dahil.
-
"Junmyeon'un yanına gitmek zorunda mıyız?" Okul çıkışıydı, Chanyeol'un arabasındaydık. Ve her zamanki gibi sızlanıyordu.
"Sahne alacağın yeri görmek istemiyor musun Chanyeol? Ayrıca sandığın kadar basit bir şey olmayacak. Bunu taç için kullanmayı planlıyorum. İlla yardım yapın yazmıyor, halka açık etkinlik yazıyor. Bu kuralı koyanı zaten okuldan kovdurtmak lazım. Ne gerek vardı?" Fazla konuştuğumu hissedince sustum. Bazen kendimi tutamıyordum, özellikle sinir olduğum şeylerde.
Kafenin önüne arabayı park edince hemen arabadan indim. Hava güneşliydi ama bayağı rüzgar esiyordu.
"Junmyeon biz geldik," dedim içerideki müşterilere rağmen. Birkaç tanesi bizim tarafa doğru dönüp baktıktan sonra önlerine döndü.
"Baekhyun, hoşgeldin. Nazlı müzisyenimizi de getirmişsin," Junmyeon gelip bana sarıldıktan sonra Chanyeol'un elini sıktı. "Tanışıyoruz ama yine de el sıkışalım."
Chanyeol iki üç kere elini salladıktan sonra hemen elini çekti. Aralarında bir şey oldu da ben mi kaçırıyordum?
"Evet, Chanyeol'e burayı göstermek istedim. Gerçi daha önce gelmiş ama beraber bakalım istedim." Junmyeon beraber lafını duyunca tek kaşı havaya kalktı. Kötü bir şey mi demiştim?
"İyi yaptınız. Ne zaman olacak? Ona göre kapıya bir şey asarım. Müşteri gelmesin."
"Hafta sonu düşündüm. Cumartesi günü en ideal gün." Chanyeol'e uyar mı dercesine baktığımda kafasını salladı.
"Bana da uyar cumartesi de..." Junmyeon'un bakışları benden Chanyeol'e kaydı sonra tekrar bana baktı. "...siz çıkıyor musunuz?"
Junmyeon'un sorusuyla gülmeye başladım. Ben ve Chanyeol. Sevgili. Dünyanın en komik fıkrası olurdu bu hikayeden.
"Ne çıkması? Ben Chanyeol'le hayatta çıkmam. Tipim değil bir kere. Kızlardan hoşlanıyorum ben. "
"Sen sanki benim çok tipimsin." Chanyeol'un dediğini ben duysam da Junmyeon duymamıştı.
"Ne bileyim," dedi Junmyeon parmağını ikimizin arasında gezdirdi. "Bakışmalar falan."
"Alakası bile yok, her birbirine bakan sevgili mi? Neyse Junmyeon, biz partiden bahsedelim. Chanyeol'un arkasına iki üç kişi daha da bulalım diye konuştuk. Sana uyar mı?"
"Sorun değil Baekhyun, bu kadar gerilmene gerek yok. Benim birkaç tanıdığım var, sadece solistim eksikti. Onu da sen getirdin." Junmyeon ikimize çok normal bakmıyordu. Sürekli bir kaşı kalkıp iniyordu.
"Çıkmamın üzerine para verecek miyim sana?" Chanyeol çok bile durmuştu, bekliyordum böyle bir hamle.
"Hala o olayda mısın gerçekten? Şakasına demiştim." Olaydan haberi olmayan ben Chanyeol'e bakıyordum.
"Neyse ne, çıkacağım her türlü. Tartışmanın manası yok." Chanyeol oflayarak ellerini cebine soktu.
"Baekhyun, cumartesi gününe burayı ayarlayacağım ben. Sen benim numaramı al, kişi sayısını arayıp söylersin. Birileri burada daha fazla kalmak istemiyor anlaşılan." Junmyeon cebinden kartvizit çıkartıp bana verdi.
"Teşekkürler Junmyeon. Görüşürüz sonra." El sıkıştıktan sonra Chanyeol'le beraber kafeden çıktık.
"Adama öküz gibi davrandın farkında mısın? Hiç de bahsettiğiniz gibi biri değil. Sen çok mızırdanıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dirty Little Secret | chanbaek
FanfictionByun Baekhyun Oasis Tacını istiyordu. Yalnız hayatı boyunca yapmadığı bir şey yapması gerekiyordu: İstediği şey için savaşmak. Komşusu Park Chanyeol'un, favori Youtuber'ı Park Yoora'nın kardeşi olduğunu öğrenince savaşında ona yardımcı olması için...