Bir Hiç İçin

49 6 49
                                    

"Ohoo bizim iş bitik o zaman. Olacağı yok ki oluruna bırakalım."

"E size sevgilisiniz deyince olanları gördük. Siz de hiç bu konuda kafa yormayın bence. Bir kenara çekilip seyredin."

"Cidden mi?"

"Başka önerisi olan varsa buyursun."

"Bence Yoongi'yi dinleyin. Hem en fazla ne olur ki?"

"Tamam o zaman. Kardeşim, ilişkimizi şöyle uzaktan seyredelim biz."

Jackson ve Mark tokalaşırken Yoongi de "Amaan neyse ne." dercesine elini salladı. Namjoon onlara tepkisizce baktı.

"Ne yapıyorsunuz?"

"E biz sevgili miyiz diye sorgulamadan önce böyleydik işte."

"Cidden mi?"

"Yani bir seviyorduk bir sövüyorduk bir de kardeşim modundaydık. Üçü bir arada."

Yoongi arkasına yaslandı.

"Aman aman ne yaparsanız yapın. Müdahele etmeyin de."

"Sizin ilişkiyi hallettiysek bahçeye falan çıkalım. Hava alırız."

"Siz gidin de bizim projeleri teslim etmemiz lazım."

"Tamam gidin siz Yoongi ile."

"Jackson."

"Ya ben sevmiyorum o hocayı. Ne olur sen yalnız teslim etsen?"

"Hayır Jackson. İkimiz gideceğiz. Yürü."

"Aman iyi be. Gidip çantamdan alayım."

Jackson kendi sırasına gitti.

"Biz hemen geliriz. Sorun olmaz değil mi?"

Seok Jin olmayacağını belirten bir şekilde kafasını salladı.

"Tamam. Dikkat edin."

Namjoon da yanlarından ayrıldı.

"Jimin şimdi düşündüm de ben de azcık uyusa mıydım?"

"Doğru diyorsun Yoongi oturduğumuz kabahat hadi bahçeye."

"Ama Jimin-"

"Ya bu sabah da dışarı çıkası tuttu görüyor musunuz? Hadi kalkın gidelim."

"Ya Jimin-"

"Bana bak Min Yoongi! Düş önüme çabuk! Şimdi uyursan diğer derse yetişemezsin. Kahve alırım ben sana."

"Gerçekten mi?"

"Kararımı değiştirmeden koş çabuk. Dışarı, hadi!"

"Tamam tamam. Mark! Hadi kalk ne oturuyorsun!"

Seok Jin Yoongi'nin bu haline güldü.

"Tek derdin bir bardak kahve miydi? Ya Jimin yalvarırım sana şunun kahve yasağını kaldır. Kaç gündür huysuz huysuz geziyor ortalıkta.”

"Evet Jimin. Ben bütün gün bu Yoongi'nin huysuzluklarını çekmek istemiyorum."

"Yoongi?"

"Seok Jin'in hakkını kullandım canım ne var?"

"İyi ya, iç. Ama bir günde iki bardak!"

"Çok somurtuyor."

"Baya."

"En fazla üç!"

"Ya bu adam-"

"Mark sus oğlum aştık sınırı! Yeter!"

Your Silent VoiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin