Dinlenme odasına girip koltuğa oturdum. "Yoruldun mu ?" Diyen Jisoo unniyi fark ettim. "Evet unni" Dedim, Jisoo unni yanıma gelerek oturdu. "Bende çok yoruldum" Dedi elindeki kahveyi bana uzatarak, kahveyi elinden aldım. "Teşekkürler unni buna ihtiyacım vardı" Dedim kahveden büyük bir yudum alarak
"Ne demek ?" Dedi gülerek "Chanyeol çıktı mı ?" Dedim "Evet Chanyeol, Lisa, Bambam, Taehyung ve Jennie demin çıktılar" Dedi, bileğimdeki saate baktım. "Saat 1 olmuş!" Dedim "Evet, bu koşuşturma arasında saatin bile farkına varamıyorsun. Başka bir meslek seçmeliydim" Dedi sitemli tavırlarla
Kahveyi masaya bırakarak ayağa kalktım. "Benim eve gitmem gerek Jiwoo evde tek" Dedim "Tamam git, ben zaten bu gece nöbetçiyim" Dedi "Yarın görüşürüz" Diyerek dinlenme odasından çıktım. Soyunma odasından kabanımla çantamı aldım önlüğümü de asarak hastaneden çıktım.
Eve doğru yürürken bir yandan da telefonuma bakıyordum. Sıkıntıyla oflayarak kafamı yukarı kaldırdım. "Şuan eve ışınlansam ne güzel olurdu" Dedim, ellerimi kabanımın cebine sokarak adımlarımı hızlandırdım. Bir süre sonra eve varınca içeri girdim. "Abla araban geldi" Dedi Jiwoo "Aman ne mutlu sana, dilediğin gibi kaçırıp tekrar tekrar kaza yapabilirsin" Dedim sinirle
"Benim suçum yok o köpek önüme atlamasaydı bende arabayla ağaca girmezdim" Dedi "Vurmak mı ? Vurmak yanında az kalır sen ağacın içinden geçmişsin!" Dedim "Ben çamaşırları toplayayım" Diyerek kaçtı. Koltuğa oturup gözlerimi kapattım. "Orda uyuma sakın odana çık" Jiwoo'nun sesiyle ayağa kalktım.
"Tamam! Ben yatmaya gidiyorum yemeğe beni kaldırma yorgunum" Diye seslendim balkona doğru, Jiwoo beni onayladığında merdivenleri sarsak adımlarımla çıktım. Odama girer girmez kendimi yumuşak yatağıma atarak gözlerimi kapattım. Sıcak yatağımda yorgun bedenimi uykuya teslim ettim.
•••••
Kenarda çalan çalar saati uzanarak zar zor kapattım ve ayağa kalkıp iyice esnedim. Telefonuma gelen mesajla şarjdaki telefonumu elime aldım. Yarın yılbaşı partisi verileceğine dair bir mesaj yazıyordu. Oflayarak dolaptan giyinecek birkaç parça eşya aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah kabanımla çantamı alarak evden çıktım. Kapının önündeki arabama bindim. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım. Yolda giderken kırmızı ışık yanınca durdum. Gözüm yaya geçidinde yavaş yavaş yürüyen yaşlı kadına takıldı. Bir anda yere düşünce hızla arabadan indim.
"İyi misiniz ?" Dedim, kadını yanımdaki çocuğun yardımıyla ayağa kaldırdım. "İyiyim" Dedi, yeşil ışık yanınca herkes kornaya basmaya başladı. Yaşlı kadının önünde eğildim. "Sırtıma çıkın sizi karşıya kadar taşıyayım" Dedim "Hanımefendi siz durun" Kenardaki adama bakarak kenara çekildim.
Paçalarını yukarı çekerek kadının önünde eğildi. İkisi birlikte karşıya geçerken bende yaşlı kadının çantasını yerden alarak peşinden yürümeye başladım. Bir anda biri beni iterek yere düşürdü elimden çıkan çantayı alıp koşmaya başladı. "Hırsız!" Dememle herkes bana döndü. Ayağımdaki hafif topuklu botlarımla adamın peşinden koşmaya başladım. "Olduğun yerde kal!" Diye bağırdım ama o çok hızlıydı.
Sonunda yorulup durdum. Biri beni hızla geçince bunun yaşlı kadını sırtında taşıyan adam olduğunu gördüm. O hırsızın peşinden gitmişken bende kadının yanına gittim. Kaldırıma oturmuş dertli bir şekilde başına vuruyordu. "O çantada emekli maaşım vardı" Dedi ağlayarak, yanına eğilerek kafasına vuran ellerini tuttum. "Ben özür dilerim benim yüzümden oldu" Dedim
"Senin bir kabahatin yok güzel kızım. Böyle kötü insanlar yüzünden kendini suçlama" Dedi, karşıdan bize doğru gelen elinde yaşlı kadının çantası kaşı ve dudağı patlamış olan çocuğu gördüm. "Buyrun çantanız" Diyerek elindeki çantayı kadına uzattı. Çantayı uzatırken parmak boğumlarındaki kanı fark ettim. Kadın gülerek çantayı aldı. Bende ayağa kalktım. "İyi misiniz ?" Dedim
"Evet sadece biraz dalaştık o kadar" Dedi gülerek "İsterseniz sizi hemen muayene edebilirim. Şüpheniz olmasın çok iyi bir doktorumdur" Dedim, karşımdaki adam güldüğünde yaralarına rağmen aydınlanan suratına bakakaldım. "Çok isterdim fakat yetişmem gereken bir yer var" Dedi, cebimden bir mendil çıkartarak ona uzattım. "Teşekkürler" Dedi, arabasına bindiğinde bende kadına döndüm.
"İyi olacağınıza emin misiniz ?" Dedim "Evet merak etme beni kızım, şimdi oğlumla buluşacağım zaten git sen ben seni daha fazla yolundan alıkoymayayım" Dedi "Lütfen dikkatli olun, kendinize iyi bakın" Diyerek saygıyla eğilip arabama bindim. Telefon tutacağındaki telefonumun ekranına dokunup uyandırdığımda Chanyeol'un neredeyse 30 defa aradığını gördüm. Ben kesin bitmiştim.
