Jimin'in yanına oturdum. Bugünden beri bana trip atıyordu. Jaehyun'a ben mi demiştim beni öp diye! Jimin'e yaklaştığımda geri çekildi. "Hadi ama Jimin banyoya girdim 3 kere dudaklarımı da yıkadım" Dedim
Jimin kollarını bağlayıp koltukta oturmaya devam etti. Ofladım iş başa düştü. Madem tatlı tatlı çözemiyorum bende cazibemi kullanırım. Jimin'in kucağına oturduğumda şaşkınca gözlerime baktı.
Utanmıştım ama belli etmeyerek sırıttım. "Ne yapıyorsun ?" Dedi "Cazibemi kullanıyorum" Dedim gülerek ama o gülmüyordu. Dudaklarımı dudaklarına bastırarak onu öpmeye başladım.
Bana karşılık vermiyordu sadece duruyordu dudağını ısırınca inledi ama hâlâ duruyordu. Sinirle tekrar ısırmamla ağzıma kan tadı geldi.
Jimin'den ayrılıp yüzüne baktım. Dudağını fena kanatmıştım "Pekala öyle olsun" Dedim giderken bileğimi tutarak beni kucağına geri çekti. Dudaklarımı sertçe öperken sırıttım.
•••••
Birinin anlımı öpmesiyle kaşlarımı çatarak gözlerini açtım ve etrafa baktım. Jimin sırıtarak bana bakıyordu. Yatakta doğrulup yüzüne baktım. "Ne zaman kalktın ?" Dedim
"Oldu baya" Dedi kenardaki tişörtü alarak üstüme geçirdim uzun olduğu için alta birşey giyinme gereksinimi duymadım. "Banyoya girdin mi ?" Dedim
"Evet seni de çağıracaktım ama yorgun olduğun için uyanmanı bekledim" Dedi "Ben banyoya giriyorum" Dedim beni onaylayarak yataktan kalktı.
Yanıma gelip dudağıma minik bir öpücük kondurdu. Odadaki banyoya girerek üstümdeki tişörtle iç çamaşırlarımı çıkarıp kenara attım.
Banyoya girdim suyu açarak altında ıslanmayı bekledim, iyice ıslanınca saçlarımı yıkamaya başladım. Kısa bir sürede işim bitince kenardaki havluyu alarak banyodan çıktım.
Aklıma Soo ah geldi. Dün yetimhaneden birkaç görevli gelip onu almıştı. Gitmemek için çok ağlamıştı ama götürdüler. Onu almayı düşündüm fakat evli olmadığım için kabul etmediler.
Oflayarak Jimin'in dolabında duran kıyaferlerimden birşeyler çıkarttım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İşim bitince aşağıya indim. Jimin koltukta yatıyordu koşarak yanına gidip üstüne atladım. "Rose yavaş" Dedi gülerek
Bende gülüp yanına yattım. "Saçlarını neden kurutmadın ?" Dedi "Erindim" Dedim ayağa kalkıp elini uzattı. "Nereye ?" "Gel benimle" Diyince ayağa kalktım.
Beni yürüterek banyoya soktu. Kenarda fişe takılmış olan saç kurutma makinesini eline alarak açtı saçlarımı kurutmaya başlayınca güldüm.
Ona sarıldım o da saçlarımı kurutmaya devam etti. Bir anda Jimin'in dudaklarına yapıştım o da gülerek saç kurutma makinesini kenara koydu.
Elini belime atarak beni lavaboya otutturdu ve bacaklarımın arasına girerek beni öpmeye devam etti. O bana geldikçe ben geri gidiyordum.
Bir şeyler yıkılınca Jimin'den ayrıldım. Jimin gülmeye başladı. Bende onun gülmesine güldüm. "Ya Jimin gülme, hepsi senin yüzünden!" Dedim "Ama komik" Dedi
Lavabodan inmemle Jimin'le burun buruna geldik. Jimin burnumu öpüp geri çekildi. Yere düşen saç kurutma makinesini lavabonun üstüne koyup saçlarımı taradım.
İşim bitince tarağı kenara koyarak banyodan çıktım. Mutfakta kahve yapan Jimin'in arkasından ona sarıldım.
"Sonra suçlu ben oluyorum gelip beni azdırma sende" Demesiyle güldüm. "Tamam" Dedim, geri çekilecekken ellerimi tuttu.
"Ama yine de bırakma" Diyince kollarımı sıkılaştırıp kafamı Jimin'in sırtına yaslayıp sırıttım. "Jimin Soo ah'ı ordan almalıyız" Dedim "Evlenelim mi ?" Demesiyle ona baktım.
Bana dönüp kalçasını tezgaha yasladı. "Evlenelim Soo ah'ı da alalım, bende onu çok sevdim" Dedi "Sahte evlilik mi ?" Dedim, kafasını hayır anlamında salladı.
"Hayır ikimiz de birbirimizi seviyoruz, birbirimize aidiz evlenelim" Diyince gözlerinin içine baktım. "Daha romantik bir teklif beklerdim ama tamam evlenelim" Diyip sırıttım.
