》dostluklar artar, sohbetlerle

1.1K 134 23
                                    

Çok sorry, bu hikayeyi unutmuşum ben ya arada kaynamış cndmjcmd

Yorum atma hakkınızı da kullanmayı unutmayın, hatırlatayım dedim

Koltukta biraz daha yayılarak sırtımı Taehyung'un koynuna iyice yaslamış, tek elinin parmaklarıyla oynama ritüelimi gerçekleştirirken, Jungkook sonunda lavabodan gelebilmişti.
Yüzünde hâlen daha duran su damlacıklarına bakıp tekrar işime döndüğümde, Taehyung konuşmayı başlatmıştı.

"Ne yapacaksın peki bu durumda? Yani, şimdi buraya geldin ve eninde sonunda onunla karşılaşacaksın. Aklında birşey var mı?"

Jungkook'un yüzündeki rahatlama anında kaybolduğunda, işaret parmağını ağzına alarak kemirmeye başlamıştı.
Gerildikçe tavşani duyguları ortaya çıkıyordu.

"Aslında.. o kadar çok düşündüm ki. İçimde hâlâ daha şüpheler var. Çünkü orada bana Hoseok'a benzediğimi söylerken, gözleri o kadar parlamıştı ki. Sanki.. bir anlığına karşısındaki kişinin ben yerine Hoseok olduğunu görmüş gibi. Ben sanırım.. biraz korkuyorum."

Onu anlıyordum. Jungkook'un şu ana kadar olan ilişkileri tek gecelik veya en fazla bir hafta süren ilişkilerden ibaretti ve bu denli korkak adımlar atması gayet normaldi.

"Korkunun sebebi, seni başkası olarak hayal edip de mi sevmesini düşünmen?"
Hemen arkamdaki Taehyung konuştuğunda, Jungkook'un yavaşça kafasıyla onaylamasını izliyordum.

"Şey arkadaşlar, bu arada misafir perverliğinizde üstünüze yok. Beni kendi evimde gibi hissettiriyorsunuz şu an."

"Niye ki?"
Yüzümde bir gülümseme oluşurken sorduğumda, bunun erken olduğunu fark etmem uzun sürmemişti.

"Çünkü birşey isteyip istemediğimi sormadınız. Ulan evde de kalkıp kendim alıyorum burada da öyle yaptığımda, ben daha nerede hizmet görüleceğim?"

"Ah pardon.." Taehyung hareketlendiğinde, o sırada kıstığım gözlerimle Jungkook'a bakıyordum.
"Bir dakika bebeğim, rahatını böleceğim."
Taehyung kollarımın altından tutup yavaşça üstünden kaldırırken konuşmuş ve anlıma bir öpücük kondurup Jungkook'a dönmüştü.
"Yemek ister misin tavşan kılıklı?"

"Hiç sormayacaksın sandım.. İnanın sabahtan beri açım. Hyung da beni öyle apar topar götürünce.."
Jungkook yarım bir şekilde gülümserken konuştuğunda, Taehyung'un arkasından ben de kalkmıştım.

"Sen otur ben yemek koyarım ona. Hem sen ne kadar yiyeceğini falan bilmezsin şimdi."
Kolunu hafifçe okşayıp koltuğa doğru ittiğimde, ilk başta inatlaşmış ardından ise kabul etmişti.
Ben mutfağa gidip aç tavşanın karnını doyurmak amacıyla tabağa yemeklerden koyup bir bardak da su doldurduğumda, tepsiye yerleştirmiş ve içeriye geçmiştim.
Onlar o sırada sohbet ediyorlardı.

Ben içeri geçtiğim anda susmaları dışında bir problem yoktu.

"Eveet. Al bakalım, afiyet olsun."
Tepsiyi kucağına bırakıp tekrar Taehyung'un yanına oturduğumda, merakla sormuştum.
"Eee sustunuz? Ben geldim diye mi?"

"Hayır güzelim, alakası yok. Konu bitti sadece."
Kesinlikle beceriksiz bir yalancısın sevgilim.

"Demek öyle.. Anlıyorum. O halde konu bulalım."

Jungkook ağzındakini yutarak parmağını kaldırdığında, kafamı 'ne?' anlamında sallamıştım.

"Siz evlenecek misiniz?"

Model | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin