"Tek elin saçlarının arasında olsun. Evet aynen öyle, şimdi biraz gülümse. Harikasın! Diğer poza geçiyoruz. Evet Jimin burada biraz öne geliyorsun ve ellerini beline yerleştiriyorsun. Biraz sinirli bakalım lütfen. Mükemmel!"
Ardı arkası kesilmeyen kamera flashlarının arasında her 5 saniyede bir poz değiştirirken, bütün çalışanlar odamın kapısına dizilmiş inceliyorlardı. Ah Taehyung, nerelerdesin sen acaba?
"Diğer kombine geçeceğiz. Arkadaşlar, lütfen hazırlayın mankenimizi. Bu bir katalog çekimi olacak, 'Dark' kombinler istiyorum. Hadi hadi! Tempo!"
Kameraman birkaç kez ellerini şıklatıp tempoyu artırırken, makyaj masasına hızla oturtulmuştum. Bacaklarım ağrımıştı iyi oldu bu.
Talya makyajımı elinden geldiğince hızla yaparken, Natasha kombinleri ayarlıyordu. Sanırım beni sexy birşeye çevirecekler. Çünkü yoğun olan renk pastelden ziyade siyahtı. Gözlerimi kapatarak gözkapaklarımda gezinen ipek tüyü fırçaları hissederken, mutluydum. Her ne kadar ilk günden ayaklarım ağrımaya başlasa da, eski işimden çok daha iyiydi.
Makyajım bittiğinde, sıra saçıma gelmişti. Ancak bunda fazla oyalanmayacaktı sanırım. Çünkü elleriyle dağıtıyordu saçlarımı.
Kafamı arkaya yaslayarak kahverengi saçlarımda gezinen parmaklarla mayışırken, bir anda koltuk altlarımdan tutularak ayağa kaldırılmıştım."Ne oluyor ya?"
"Hadi Jimin, kabine yürü. Giyeceklerini koydum oraya."
Ah Natasha.. Cidden bu kadar çabuk mu?
Ayaklarımı sürterek kabine girmiş ve gözlerimi kısarak baktıktan sonra perdeyi hızla çekmiştim. Evet, kıyafetler buradaydı. Altıma siyah deri bir pantolon, onun üstünde siyah saten bir gömlek ve onun üstüne de ayaklarıma kadar gelecek olan bir siyah-kırmızı pelerin vermişti.
Oh.. böyle şeyler giymeyi hep sevmişimdir.Bir çırpıda giyinip dışarı çıktığımda, Natasha ve Talya olumluluk bildiren el işaretlerinden yapmışlardı. Sahi, ben makyajımı görmedim.
Masamda bulunan aynamı alarak yüzüme yaklaştırdığımda, ağzım şokla açılmıştı. Çünkü gerçekten, dehşet görünüyordum.[Yanlızca makyaj böyle.]
"Jimin buraya gel lütfen."
Sahne dekoru ayarlanmış beni beklerlerken, hızla aynayı bırakmış ve hızlı adımlarla kırmızı tek kişilik deri koltuğa oturmuştum.
"Yanındaki kırmızı içeceği al ve dudaklarına getir, bacak bacak üstüne atmayı unutma."
"Woah, yoksa bu kırmızı şarap mı?"
Dediğim şeye inanamıyormuş gibi baktıktan sonra göz devirmiş ve kafasını olumsuz anlamda sallamıştı.
"Hayır, o bir vişne suyu."Dudaklarımı büzerek elime bardağı aldıktan sonra dudaklarıma getirdim ve tek kaşımı kaldırarak kameraya baktım. Birkaç kez patlayan flashtan sonra, eğildiği yerden kalkan kameraman -adı Woo Bin ama bu beni ilgilendirmiyor- ile elimdeki bardağı bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Model | vmin
Fanfic》Bir gece kulübünde çalışan Park Jimin'in, bütün vücudu ile aldığı para yetmemeye başlar. O sırada ise Kim Taehyung ile karşılaşır. '150920