Jeon Jungkook'dan..
Sabah hayatımda ilk olan şeyi yaparak, iş harici erken uyanmış ve bana evini açan Taehyung'a birşey demeden çıkmıştım.
İçimde çok büyük bir huzursuzluk vardı. Her ne kadar gece bu huzursuzluğu tatmasam da, son bir saattir sabahın o titreten soğukluğuyla caddeler arasında yürüyordum.Bu huzursuzluğun kaynağını biliyordum. Ama o kaynağa ulaşmaktan çok korkuyordum.
Hayatım boyunca, korktuğum zamanlar çok sınırlıydı. Örneğin, lise zamanında gördüğüm zorbalıklarlar korku yetimi açığa çıkarmıştı. Çoğu arkadaş bildiğim haysiyetsiz orospu çocukları, yönelimim yüzünden feci dalga geçmiş ve çoğu zamanlarda da dövmüşlerdi. Bunu defalarca kez öğretmen olarak adlandırılan patavatsız pezevenklere bildirsem de, sikik bir homofobik oldukları için, sürekli beni geçiştirmişlerdi.
Ama, bu beni güçlendirmişti. Çok erken yaşlarda, olgun düşünmemi sağlamış ve hayatın ne kadar da acımasız olduğunu öğretmişti.Ama tutup da bunun için onlara minnettar olamazdım.
Hepsi benim yarrağımı yesin.Aklıma doluşan düşüncelerle korkum, sinir kat sayılarımı yükseltmeye başlayınca, bir parka geçerek banklardan birine oturmuştum.
Eğer canımı sevmesem, inanın şu direklerden birkaçını pataklayabilirdim.
Ama parmaklarımın çatlaması şu an isteyebileceğim son şey bile olamazdı. Sinirimi içimde yaşamayı tercih ederim.Bankta biraz eğilip kafamı ellerim arasına aldığımda, sinirim yavaş yavaş geçmiş, uykularımı kaçıran kişiye odaklanmamla yeniden vücudumda korku duyguları firar etmişti.
Bu yaşadığım duygu, tamamen içimde olan ona sevgimin boşuna çıkmasıyla alakalıydı. Onu seviyordum. Hem de çok. Hayatımda saplantılı bir şekilde aşık olduğum insan sayısı bir elin parmağını geçmezdi. Ama o başkaydı. Hissediyordum. Bana yüzünü araya katmadan, kendi içinden parçaları kopararak bahşettiği duygular, beni o kadar etkiliyordu ki.. tam şuraya boş-Kendi kendimi hızla susturarak aniden ayağa kalktığımda, derin bir nefes almış ve gözlerimi etrafta gezdirmiştim.
Ben ne hâle geldim böyle? Biri için kendini bu denli duygu karmaşalarına sokman hiç normal değil Jungkook.
Kendine gelmelisin.Kendine gel..
Özüne dön..
Sen Jeon Jungkook'sun..
Kendine- siktir etsene. Ben yüzsüz bir pezevengim ve bunu en iyi şekilde temsil etmeliyim.
Onun yanına gitmeli, ve içimdeki bu duyguları taşıyamadığımı söylemeliydim.
O kaynağa, ulaşmalıydım.Hızla adımlarımı atmaya başladığımda, parktan kısa sürede çıkmış ve caddeye ulaşmıştım. Gözlerim taksi ararken, cebimde cüzdanımı arıyordum.
Heh, tam oldu. Taksiciye göt teklif edeceğiz, yapacak birşey yok.Köşede hedefimi görmemle bir yandan elimi sallarken diğer yandan koşuyordum. Taksi beni görmesiyle anında durduğunda, koşmamı hızlandırmış ve arka koltuğa âdeta abanmıştım.
"Yavaş, delikanlı. Nereye böyle?"
"Ben sana tarif ederim abi ama hiç param yok."
Gözleri dikiz aynasından benimle kesiştiğinde, masum bir şekilde gülümsemiştim.
"Ögrenci misin bakalım?"
Ne öğrencisi amına koyayım, seninle aynı yaştayım.
"Evet öğrenciyim."Adamın yüzünde büyük bir gülümseme oluştuğunda, arabayı çalıştırırken konuşmuştu.
"Çok temiz bir çocuğa benziyorsun. Tabi ki seni istediğin yere götürürüm."Temiz mi? Senin boyunun her santiminin 5 ile çarpımı kadar günahım var, hepsini sana soksam ağzından böbrek taşı düşürürsün diyemeyeceğimden yavaşça onaylamıştım.
Bebeksi yüzüm, bana her yerde olanak sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Model | vmin
Fanfic》Bir gece kulübünde çalışan Park Jimin'in, bütün vücudu ile aldığı para yetmemeye başlar. O sırada ise Kim Taehyung ile karşılaşır. '150920