Youngho'nun gözleri yerdeki gökkuşağında takılı kalınca Jeno güldü ve konuşmaya başladı.
"Hoşuna gitmedi galiba." ama o sırada, Youngho gökkuşağının üstünde elini gezdirdi ve bunu yapar yapmaz gökkuşağı büyüyüp gökyüzündeki yerini aldı. Hemen ardındaysa etraf karardı ve Donghyuck midesinin bulandığını, etrafta döndüğünü hissetti.
Sımsıkı kapadığı gözlerini açtığında, yerde tek başına oturduğunu fark etti. Etrafında çok da sıkı olmayan bir orman vardı. Ağaçların rengi lila ve maviydi, havada meyve kokusu vardı ama bu meyveyi daha önce hiç görmemişti.
Yanında duran baltasını aldı ve dengede kalabilmek için ona yaslanarak ayağa kalktı. Diğerlerinin adını bağırırken etrafında döndü.
Uzaklardan seçilen yüksek duvarlara bakarken biri omzuna dokundu ve hızlıca arkasını döndü. Dördü de arkasına dizilmişti. Donghyuck yorgunca nefes verip Mark'ın yüzüne baktı.
"Asgard'a geldik?" Donghyuck cevabı bildiği hâlde sorar gibi konuştuğunda dördü de kafasını salladı.
"Asgard'a geldik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
buraya yaz gelmez | markhyuck
Hayran Kurgu"adın neden vidar, ailen mitoloji mi seviyor?" ©fatenfive | markhyuck ―05.12.20 ―31.12.20 | fantastik & story | *Neil Gaiman | Odd ve Ayaz Devleri
