on altı: freya günü kurtardı

211 40 9
                                    


Kapıyı uzun sarı saçlı ve buz mavisi gözlü bir kız açtığında Donghyuck oldukça şaşırdı. Kız da şaşırmış gibiydi.

Youngho gülerek kızın yüzüne baktı, izinsizce içeriye girdi.

"Freya? Tanıyamadın mı bizi?" Freya olduğu anlaşılan kız elini ağzına götürdü ve kahkahasını durdurdu. Önündeki kişilere tekrar tekrar baktı ve ancak birkaç dakika sonra konuşabildi.

"Odin? Bu sen misin? Thor? Sana ne olmuş! Loki! Böyle eski hâlinden daha iyisin. Defol kapımdan. Şu arkadaki kim?" Jeno gözlerini devirirken Mark kafasını Yukhei'nin omzundan uzattı ve gülümsedi.

"Vidar. Beğenmedin mi bu hâlimi?" Freya güldü ve bu sefer Donghyuck'a baktı.

"O da kim?" Donghyuck ellerini arkasında birleştirdi ve meşhur gülümsemesiyle Freya'ya baktı. Onun cevap vermeyeceğini anlayan Mark, Freya'yı yanıtladı.

"Adı Donghyuck. Gönderildiğimiz dünyada onunla tanıştım ve buraya gelmemize yardım etti. Bir de, devi kovmuş olabilir." Freya kocaman gülümsedi ve kapının önünden çekilip hepsini içeri davet etti. Donghyuck en arkalarından içeri girip etrafı inceledi. Bir sürü eşya vardı ve içerisi bitki kokuyordu. Freya'nın malzemeleri etrafa yayılmıştı ama sanki düzenli yerleştirilmiş gibi duruyordu.

Freya geniş bir koltuğa oturduğunda diğerleri de etrafa dağıldı ve bir köşelerde işleriyle ilgilenmeye başladı. Ayakta kalan Donghyuck'sa etrafı izliyor ve bundan zevk alıyordu.

Tam o sırada elbisesinin kollarını geriye doğru kıvıran Freya konuşmaya başladı.

"Odin. Seninle başlıyoruz, gel. Thor, çekicini sonra halledeceğim." Donghyuck ne olduğunu anlamamıştı ve bulundukları odada anlamayan tek kişi oymuş gibi duruyordu. Youngho, Freya'nın karşısındaki koltuğa oturdu ve Freya ellerini Youngho'nun üzerinde gezdirmeye başladı. Freya dokundukça Youngho'nun biçimi değişiyordu. Freya fısıldadığı sözleri bitirdiğinde, Youngho yerine yaşlı ve yapılı bir adam gelmişti. Koltuktan kalktı ve Donghyuck'a bakarak eski yerine geçti.

Freya sırasıyla hepsini çağırdı. Hepsi farklı kişiler olarak Freya'nın elinden çıktılar. Donghyuck kafası karışmış bir şekilde neler olduğunu sorgularken Freya bu sefer de onu çağırdı.

"Onları eski biçimlerine geri getirdim. Sıra sende." Donghyuck kaşlarını çatmış bakarken, Freya'nın eli incinmiş bacağına gitti ve bacağını dizinden itibaren yerinden çıkardı. Evet, çıkardı. İçindeki kemiklerin yerlerini ince parmaklarıyla değiştirerek düzelttiğini söyledi ve yerine geri taktı. Gördüklerine inanamayan Donghyuck hiçbir şey söylemeden sadece izledi.

Freya ellerini çektiğinde, Donghyuck'un dizini patpatladı ve ayağa kalktı.

"Hadi, yemek yiyelim."

buraya yaz gelmez | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin