Bölüm 28 - NERDESİN MISRA'M?..

581 114 148
                                    

Merhaba arkadaşlar,

2021 de Koca Kral kaldığı yerden devam ediyor. Ve yeni yılın ilk Kitap Yurdundan Hediye Kart çekilişi  bu bölümle başlasın o zaman. Yorum yapan herkes (Daha önce kazanmış olsun ya da olmasın) çekilişe otomatikman katılmış sayılır.

Destek veren tüm altın kalpli okurlara gönül dolusu sevgiler. Veee işte yeni bölüm.

Biraz uzun oldu; umarım beğenirsiniz.

                                                                       💖💖💖

                        Ölümlerin en beteri aşksızlıktır. (Mevlana)

                                                                     💖💖💖

Kapkaranlıktı Dünya. Ne bir yıldız ne bir ışık. Mehtap dahi bulutların arkasına saklanmış, dünyayı aydınlatmaktan vazgeçmiş gibiydi bu akşam. Gece kadar siyah lüks jeep, ıssız yolda hız limitlerini alt üst edercesine son sürat ölüme ilerliyordu.
Mısra, yola çıktığından beri sağ ayağını bir an olsun gaz pedalından çekmemişti; niyeti de hiç yoktu zaten. Sonra beyninden, silemediği o ses bir kez daha kulağında patladı.

"Bundan sonra değil karım, metresim olmaya dahi lâyık değilsin."

"Hayatımın en mutlu gününün gecesi böyle mi bitecek?" diye saçma bir fısıltıyla kendi kendine mırıldandı. En sevdiği iki erkeği hayatından siliyordu bu gece; izlerinin kalacağı hayatını da...

Kendi canını başkası yakacağına kendisinin yakması daha dayanılır hissettiriyordu aslında. Elini istemsizce bacağının üstlerinde dolaştırdı. Pıhtılaşmış bir kan parçası yapıştı parmağının içine. "Neden ben, neden benim bebeğim?.." soruları için çok geçti artık.

"Çiçekler bir kez solar, bizde sonsuza dek seninleyiz annem." diyerek mırıldandı.

Yavrusu içinden yokluğa düşmeseydi yine de ölüme gider miydi?.. Cevabı biliyordu Mısra. Miniği için dünyaya rezil olmak umrunda bile olmazdı... "Yavrumu koruyamadım." diyerek direksiyonu sertçe kavradı. "Yavrum seni yerinde tutmadım. Başaramadım."

Yasını tutmaya bile vakti yoktu. Elini dümdüz karnının üstüne koydu usulca.

"Tek tesellim kabrin, anneciğin olacak bebişim. Yazlar geçecek kışlar bahara dönecek, biz sonsuza kadar birlikte uyuyayacağız esmerim..."

Evladını yitirmenin kahrı, tenindeki sızıları talan eden bir kederdi. Gecenin dipsiz karanlığında her yeri kan revan içinde Azrail'ine gidiyordu. Ne randevuydu ama... Rastgele bir yerde değil, yaşamı sonsuzluk kayalığında bitecekti. Aşklarının mabediydi o yer... Evinin duvarlarına bile kanıyla çizmişti salak kalbinin son isteğini; Cesur'un zamanında onu bulması gerekiyordu. Yoksa...

Sonsuzluk kayalığında yaşadığı çok özel hatıralar aklına doluştuğu bir anda lüks aracı kayganlarımla çamurlu yolda aniden kontrolden çıktı, kızaktan farksız yan yan kayıyordu. Önlem almak için çok geç kalmıştı Mısra. Devasa Suv kendini gölet zanneden oyuğa doğru hızla daldı. Hayatı, aşkı, kalbi ve en sonunda da arabası kocaman bir çukura saplanmıştı. Dibine kadar balçık pisliğin içinde inanamayan gözlerle karanlık  dünyaya baktı. Şerefsiz kaderi son nefesinde dahi kahpeliğe devam ediyordu...

"Çamurda boğularak ölmeyeceğim." diyerek bağırdı. Bütün içtenliği ile iki elini açıp yaradanına dua etmeye başladı.

"Ne olur beni kayalıklarıma ulaştır Allah'ım. Canımı bulduğum yerde canımdan vazgeçip gideyim!.."

Koca Kral & AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin