Arkadaşlarım merhaba,
Geçen hafta Nehir'e kesilen cezayı öğrenmiştik. Melek ve Cesur hesaplaşması olmuştu. Demir Melekten eve dönmesini istemişti. Ve Mısra Yoğun bakımdaydı.
Dilerim yeni bölümü keyifle okursunuz.💖💖💖
Gerçekten kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz? (F. Nietzsche)
💖💖💖
Berbat hissediyordu. Yaralı ve aslında hiç olmak istemediği bir yerdi burası. Şakaklarında pis bir ağrı terör estirirken şükürler olsun Bahar Hemşire devreye girdi."Uyumalara doyamayan Deniz Kızım, serumuna eşi az bulunur kokteyl karıştırdım birazcık. Az sonra ağrın kalmaz hatta kim ne söylese umurunda olmaz kıvama bile gelirsin."
Cesur'un içeri alınacağını duyduğu andan beridir içindeki çılgın Kızıl Kraliçe'yi kontrol edemiyordu Mısra; afacan çocuktan farksızdı, kalbinde güm pat trampetler çalınıyordu şimdi. Gördüğü en tatlı tombul yanaklara gözü kaydığında sevgili hemşiresinin yeniden tansiyonunu ölçeceğini anlayıp şaşırdı.
"Daha yeni ölçmüştün Bahar hemşirem."
"O kocanın içeri girmesini duymadan önceydi. Yüzüne bak; kıpkırmızı oldun. Haklısın şekerim. Bende de bundan bir tane olsa, deseler ki yanına geliyor... Derim elimi falan da tutar şimdi... Zavallı tansiyoncuk amuda kalkmayıp da ne yapsın?"
Şirzat Bey odadan çıkacakken kapının ağzında konuşmaları duymuştu. Adamcağız çaresiz kendi kendine gülümsedi. Kapıyı açarken "19 da normaldir bu şartlar da 29 da..." diyerek muzipçe sırıttı.
"Şirzat Hocam bir dakika."
Şirzat Hoca kendisini bir sabır taşı olarak görmese de Bahar hemşirenin yanında artık sabır kayalığına tekâmül ettiğini düşünüyordu. Ne var dercesine iki hanıma doğru baktı. Yoğun bakımın tatlı çılgını ağzı kulaklarında yanına geldi.
"Kızıl tam bizlik çıktı hocam. Kocasına hafızada sorun var demenizi rica ediyor. Vallahi yalan da değil. Duydunuz yani. Gecenin bir vakti o fırtınalı gece de neden denizde serbest stil kurbağalama yüzüyordu, bilmiyor. Bence intihar da; neyse... Ne olur yani, hatırlamıyor deseniz."
Şirzat Bey kurnaz bakışlarını saklayarak, derin bir nefes aldı. "O kadarını anlatacağım zaten."
"Kesin adamı tanımıyor numarası yapacak yuvrucuğum."
"Kendi ismini hatırlaması dahi sürpriz benim için. Kafadan yaralanan benim sanki?.. Gözünü açar açmaz eşinin adını söyledi. Yine de olmaz. O ukala Baybars tepemi kaç kere attırmış olsa da 'seni hatırlamıyor paşam' diyemem. Zaten zavallı -hep en kötünün- başına geleceği endişesiyle aklını yedi. Yazıktır yahu."
Bahar Hemşire yüzünü buruşturdu. Şirzat Hoca onun, "Bunu yazdım. Misliyle ödetirim." mırıldanmasını duymadı.
Dışarı çıktığında kendisinden açıklama bekleyen meraklı kalabalığa çok işi varmışçasına şöyle bir baktı. Sonra gözlüğünü burnunun üstüne düşürerek Cesur'a döndü.
"Cesur Bey beş dakikalığına içeriye girebilirsiniz. Ama sadece beş dakika. Hafızasında sorun var, yaralandığı günü tamamen hatırlamıyor. Hazırlıklı olun. Hatırlamasına yönelik çabalamayın, bu aşamada herhangi bir şey söylemeyin lütfen. Çatlaklarla dolu cam bir akvaryumu onarılmasını beklemeden suyla doldurursak dağılır değil mi?
Beklentimiz iki, üç gün içinde kayıp zamanlarının azar azar geriye gelmesi yönünde. Bu sure uzayabilir de kısalabilir de. Belleğin tamamı geri gelebilir, boşluklar da kalabilir. Bunların hepsini yaşayarak beraberce öğreneceğiz." Sonra elleri cebinde hızlıca koridordan uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Kral & Aşk
RomanceAşk Affeder mi? Sizce ?.. İlk Aşk Serisi 1. Kitap Aşk zamansız gelir ve zamansız gider... Çekiciliği de belki ne yaşanacağının belirsizliğinde saklıdır... Mısra kalbinin kralı ilan ettiği Cesur'un kollarında yaşlanacağına inanıyordu‼️ Oysa Nedennn...