Aşkın ilk soluğu, mantığın son soluğudur. (A.Bret)
💖💖💖
Beyaz köşkün bütün ışıkları yanıyordu. Üst kattaki klasik tarzın en zarif şekliyle döşenmiş odasında yumuşacık minderli koltuğuna iyice gömülmüştü Demir. Hatta Istaka vardı; ondan gelişmeler hakkında bilgi alıyordu.
"Abi, Komandoyu çok az okşadık, ona fazla elimizi sürmedik. Yaralı savaş esirlerine biz bile acıyabiliyoruz bazen. Yenge farkında mı bilmem ama adamın ensesini fena delmiş; mecbur diri diri diktik. Burun da kırık inanmazsın. Sağ olasıca kaptan pilot abime talimatı vermişsin, sözümü ikiletmedi. Hepsini Mardin'e paketledim. Kahvaltıya kalmaz Şahnaz Hanıma elden teslim edecek çocuklar. Sonra eski dünürünüzü siz ararsınız."
"Tamam Istaka. Yorduk seni akşam akşam. Eline sağlık iyi iş çıkardın."
Melek elinde akşam kahvesi çalışma odasına girdiğinde, açık hoparlörden konuşmanın ona keyif veren kısımlarını duymuştu. Demir'e fincanı uzatırken gülümsedi.
"Herifun birini asansörde mi benzetmiş benim Kizulcum?"
"Çok eğlendin bakıyorum şiven değişti hemen. Hiç kapı dinlemek sana yakışıyor mu Melek. Eltin senin topraktan çıktı haberin olsun. Başına bir şey mi gelecek diye boşuna endişe etmişiz; dar alanda indirmiş herifi."
"Vayy sıkı tekmelemiş diyorsun. Oy ablasunun güzelidir canum benum. Arkasından çok dua ettim. Allah korumuş."
Saatler süren meraktan sonra iyice rahatlamıştı. Öyle ki kahvenin yanına getirdiği çikolatayı kendi eliyle kocasının ağzına tıkıştırdı.
"Alya uyudu mu?"
"Biraz zor uyudu bu akşam. Mısra'nın gidişine üzüldü. Yatana kadar 'Ne zaman gelir Mısla abla' diyerek söylendi durdu."
"Mısra onunla çok oynuyor ya çabuk bağlandı kıza. Hoş hepiniz öyle."
Konu Alya ve Mısra ikilisine gelince Melek gözleri dalgın, zarif çalışma masasının karşısındaki kahverengi deri koltukta, hüzünle ağırlaşmış derince bir nefes verdi. Beyaz kot pantolonu çok yakışıyordu Laz kızına. Üstüne de de ham ketenden yumuşak görünümlü siyah beyaz ekose bir gömlek giyinmişti.
"Ne diyorsun Demir? Sence de Cesur abi Mısra'yla ciddi gibi değil mi?"
Baybars şaşkınlıkla karısına baktı. "Ne oldu ki buna en çok sen sevinirsin sanmıştım."
"Sevinmez miyim sevinirim tabii ama Alya... Onlar evlendiğinde Alya da gidecek; buna düşünmeden edemiyorum. Nasıl dayanırım Demir?"
Genç adam yerinden fırlayıp deri koltuğun kenarına yerleşti. Sonra sımsıkı karısına sarıldı. Kadınını tüketen acıyı biliyordu; kalbi yerle bir oldu.
"Abim sana söz verdi Melek. Ne olursa olsun Alya senin kızın dedi. Emin ol onu bizden almayacaktır. Ben de dayanamam. Hem senin nanalığının yanında bana da baba diyor. Aslında bu iki baba meselesinden ileride kafası ya biraz; neyse"
"Biraz büyüsün anlatırız canım. Amcalar ne de olsa baba yarısıdır değil mi? Doktor babasına da çok düşkündür benim kıvırcığım. Demir?.."
"Efendim gönlümün sultanı."
"Cesur abiye... Sorsam mı?.. Ama tepkisi ne olur bilemiyorum."
"Melek... Yapma. Güven bana, ben ne dersem güven canım. Ah bütün bunlar benim suçum." Yüzünün rengi soldu. Hayatının en iri yükünü, kaldıramıyordu artık. Laz kızının içi eridi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koca Kral & Aşk
Storie d'amoreAşk Affeder mi? Sizce ?.. İlk Aşk Serisi 1. Kitap Aşk zamansız gelir ve zamansız gider... Çekiciliği de belki ne yaşanacağının belirsizliğinde saklıdır... Mısra kalbinin kralı ilan ettiği Cesur'un kollarında yaşlanacağına inanıyordu‼️ Oysa Nedennn...