Bana Güvenme

20.5K 1.6K 1K
                                    

Arslan.

"Hayır, hayır, hayır!" Silah sesini duyduğu anda bağırdı Arslan. Doruk dışarı değil, arabaya düşmüştü ama sesi çıkmıyordu.

"Doruk?" Korku dolu sesiyle sordu. Ayağı gazdan çekilmezken gözleri de arkadan ayrılmıyordu. Silah sesinden sonra yıkılıp kalmıştı Doruk.

Arabayı durdurup ona bakmak istiyordu ama böyle yaparsa Doruk ölmemişse bile yakalanarak ölene kadar hapise tıkılırdı. Arabayı sürerken ona seslenmeye devam etti.

"Dayan, geldik çok az kaldı." Doruk'un sözlerini işitmediğini biliyordu ama yine de konuşmadan duramadı. Biliyordu ki Doruk baygın olsa da uyanınca buna karşılık konuşurdu. Ölmeyecek, kalkacak ve yine Arslan'ın canını sıkacaktı.

Motele geldiği gibi araba tam durmadan attı kendini dışarı. Kapıyı sertçe iterek ulaştı Doruk'a. Neresinden vurulduğuna bakmak için zaman harcamadan kucakladı onu.

"Geldik, yetiştik." Dili sürekli bunlar için dönüyordu. Doruk'u sarılırcasına tutarak taşıdı içeri.

Yatağa yatırarak kıyafetleri yırtarcasına çıkardı üstünden. Göğsüne göz ucuyla bakarken kurşunun çıkış izi olmadığını gördü. Sonra arkasını döndürerek baktı.

Yara omzundaydı, sadece sıyırmıştı. Arslan büyük bir rahatlama ile sarıldı Doruk'a. Kafasından vurulduğunu sanmıştı. Kendi suçu yüzünden öldüğünü sanmıştı.

Kendi hatası yüzünden birini daha kaybetmeye dayanamazdı. Geçmişte yaşadıklarından sonra dayanamazdı buna.

*

Doruk

Işığı, sesleri veya nerede olduğumu seçemeden çok önce kolumdaki sızıyı hissettim.

Anılarım fotoğraf kareleri gibi aklıma dolarken acımın nedenini de hatırladım. Ne kadar zamandır uyuduğumu kestiremiyordum ama ilacın etkisinde olmam gerekiyordu, oysaki omzum bunun tam tersini söyleyerek sızlıyordu.

Arslan'a seslenmek ve bana bir ağrı kesici vermesini söylemek istedim ama dudaklarım da gözlerim gibi aralanmadı bir türlü. Uyanmak istedim, bilincim kendine geliyordu ama bedenim oldukça yorgundu.

Shhh ses beni sakinleştirirken bunun Arslan'a ait olduğunu biliyordum. "Korkma." Diyordu. "Ben buradayım." Gülümsemeye çalıştım ama ne kadar başarılı olduğumu bilmiyordum.

Kolumda gezen parmaklarını hissedebiliyordum. Önce ufak bir acı hissettim damarımın üzerinde sonra, Arslan'ın dokunuşları yavaşça silindi.

*

Bir sızı tekrardan çekti yakaladı beni, uykudan koparken hoşnutsuzdum ama hala bunu belli edecek kadar güçlü hissetmiyordum.

Sızının kaynağı omzumdu, cayır cayır yandığını hissediyordum. Kollar bedenime dolanarak doğrulmamı sağladı. Başımı dik tutamadığım için geriye düştü.

Bana bir saniye gibi gelen sürenin ardından bir soğukluk hissettim yaranın üstünde, yaranın yangını sönerken bunun için Arslan'a teşekkür etmek istedim. Mırıldandığımı işitiyordum ama doğru düzgün bir kelime çıkmadı.

Bir anda sırtım tekrardan yatağı buldu, sonra kolumdaki iğne ve damarımdan tüm vücuduma yayılan rahatlama geri döndü. Bilincimi yine yitirmeden önce anlıma konan ufak öpücüğü hissettim.

*

Sonunda gözlerim açıldığında üzerlerinde uzun süredir kullanılmamanın ağırlığı vardı. Açtığım gibi ışık yüzünden yeniden kapattım. Odanın içinin kırmızı olmasından gece olduğu belliydi.

Rehine - BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin