|SUDDENLY|✓

-3.BÖLÜM-

Yazan: SeKaiLover

Okul mu? Okulu kim umursardı ki? En azından Jongin'e göre umursanacak bir yanı yoktu. Okulun ilk gününden tek derdi birini tavlamak olduğu için bütün derslere girmişti ve pusuya yatmış avını bekliyordu, yada bugünün talihlisini... Çenesini ellerinin üstüne yerleştirmiş sinsice etrafta ki öğrencileri kesiyordu. Birini gözüne kestirmişti bile. 

Dalgalı uzun kahverengi saçlar, kırmızı rujla bütünleşmiş dudakları, kısacık kırmızı elbisesi ile uyum sağlayan beyaz bacakları da görünce işe koyulmaya karar verdi. Beyaz bacaklar ve kırmızı ona bir şeyler hatırlatıyordu evet Honey'i. Bir şey daha vardı ama..? Bilmiyordu. Önemli olan, sadece bir seksi bakış sonra bu güzellik altındaydı. Kıza güzel bir ön sevişme yaşatacak kendisini arzulamasını sağlayacaktı. Sonra uyaracaktı onu 'Sadece tek seferlik' ve göz kırpacaktı kızın yutkunmasına neden olacak şekilde. Kızın kaçacak yeri dahi olmayacaktı ona kapılıp gidecekti ama Jongin'in dediği gibi 'sadece bir sefer.'

Kıza doğru ilerledi Jongin, yada avına. Dalgın bir şekilde yürüyor numarası yaparken kıza az daha çarpıyordu. Sahi bu tür numaraları kim yerdi artık? Göğüslerin birbirine hafif dokunmasıyla atlatılmıştı ilk aşama.

Çarpışma dolayısıyla şaşıran bir Jongin ifadesini büyülenmiş bir Jongin'e çevirerek konuştu, "Saçların... Saçlarına bayıldım..."

Kızı tam zayıf noktasından vurmuştu, utangaçça kıkırdadı. "Teşekkürler..."

Hala bu tür numaraları yutan kızlara hangi dünyanın insanlarısınız diye sormak istiyordu Jongin.

"Yalnız mısın? Okul çıkışı belki..." Jongin utangaç hallerine bürünerek sorusunu tamamlayamadı. Yanakları bile kızarmıştı, bu imkansızdı, Jongin'di o sonuçta kimseden utanmazdı. Yanaklarını sıkıp kızarmasını sağlamış olmalıydı.

Kız biraz düşünerek kısa sürede karar verdi "Oh... Pekala biz çıkışta biraz takılabiliriz." Kız direk atlamıştı. Jongin'in en hoşuna giden cinsten.

"Gerçekten çok mutlu olurum. Ben Jongin." kızın elini nazikçe tuttu ve baş parmağıyla okşayarak hafifçe sıktı, öldürücü gülümsemesi eşliğinde.

"Bende Lizzy telefonunu alabilir miyim?~" isme falan ihtiyacı yoktu aslında Jongin'in yinede sırıtarak telefonunu ona verdi kaydetmesi için.

Numarasını aldıktan sonra kız gitmişti Jongin ise onu hangi pozisyonda becereceğini düşünmekten son derse kadar zor dayanmış ve bi o kadarda azmıştı. Onu bir yere götürecek veya ikna edecek zamanı yoktu dayanamazdı, planı değiştirmeye karar verdi. Becerme operasyonuna adım adım... Muhtaç görün; sana yardım etmek istesin.

'Üzgünüm... Çok üzgünüm' Jongin hızlıca mesajı yolladı. 
'Neden???' anında cevap gelmişti. 
'Yarın ehliyet sınavım var tamamen aklımdan çıkmış. Bugün tekrar çalışmam gerekiyor ama bir türlü anlayamıyorum... Ne yapacağım?:(' Jongin mesajı yazarken üzgün moduna girip dudak büzdü. Kendini rolüne kaptırmıştı.
'Senin için üzgün hissediyorum~ Bende sınava gireceğim, beraber çalışalım mı? Sana yardımcı olacağım:)' alt dudağını ısırarak güldü. Bu iş tamamdı. Jongin ve cazibesi son aşamayı rahatlıkla hallecekti. 
'Kütüphane nasıl olur? Boş ve sessiz.' dakikalar ve adımlar kalmıştı.
'Öyleyse bir kaç dakika sonra orada görüşürüz.~' görüşeceğiz bebeğim...

Ders bitiminde Jongin kelimenin tam anlamıyla kütüphaneye koşmuştu. Okulun ilk günü kim kütüphaneye giderdi? Kendisi gibi okuldan nefret eden birisi mesela... 

Bir ses duyarak kulak kesildi Jongin, inleme sesi miydi o? Birileri burada seks yapıyordu herhalde. Merakla kütüphanenin arka taraflarına doğru yürüyerek sese ulaştığında rafa yaslanmış bir çocuk gördü. Aklını başından alan beyaz teni görmesiyle geri çekildi.