Yazan:SeKaiLover
İlk uyanan Jongin olmuştu. Akşama doğru eve gelmiş, sevişmişlerdi. Şuan ise gün yeniden doğuyordu. Çok fazla uyumuş olmalılardı. Sehun'un üzerinde uyumuştu ve bacakları içiçe geçmişti. Biriyle uyandığı ilk sefer olduğu için çok sevimli olduklarını düşünmeden edemedi. Ama hemen atmıştı bu fikri kafasından.
Onun lügatında biriyle aynı kalıp içinde sevimli olmak diye bir şey yer almıyordu. Dirsekleri üzerinde doğrularak onu incelemeye başladı.
Bembeyaz teni biraz olsun solmadan ışıldamaya devam ediyordu. Göğüsleri hala dikti, sabah serinliğinden olmalıydı. Ve gögüsleri ile aynı tonda açık pembe olan dudakları ise yumuşacık görünüyordu. Yumuşacıktı da zaten. Uzun süre tatmıştı, tatmin olmak imkansız olsa da. Jongin kafasını yana yatırıp tatlı dudakları, kendi kalın dudakları arasına alıp emmişti. Ardından nazik bir şekilde yanağını okşadı. Sehun dokunuşların hepsini hissediyordu. Bu öpücükle birlikte yaşananlar öyle gerçekçi hissettiriyordu ki. Yaşadıkları şey aşkmış gibi.
Aşk, tam olarak buymuş gibi. Aslında bir rüyada olmalıydı. Sonra Jongin koltuktan zıplayarak anlamsız bir neşeyle gidip Sehun'a bir örtü getirdi. Onu örttükten sonra ipeksi saçlarının dağınıkken bile hoş göründüğünü düşündü.
Birkaç saniye kadar dokundu ve düzelttikten sonra banyoya yöneldi. Sehun o gider gitmez ayaklanmaya çalıştı kalçasındaki hafif sızıya rağmen. Eşyalarını etraftan yavaş yavaş toplayıp giyinmiş kendini dışarı atmıştı. Kendi isteğiyle yaptığı bir şey için pişman olacak değildi ama yinede üzülmüyor da değildi.En çok kendine kolayca elde edilen imajı verdiği için. Az da olsa direnip, kendini kolay sanmamasını sağlayabilirdi. Bir de Baekhyun'a hala bir şey anlatmayıp onu aptal yerine koyduğu için...
Bunları bir kenara bırakırsa onunla bir saniye bile çoğu zamanına bedel olacak kadar değerliydi ve inanılmaz hoş hissettirmişti.Jongin'den nereye kadar kaçabileceğini bilmiyordu. Ama sonsuza kadar kaçamayacağı kesindi.İçinde bazı şüpheler vardı. O günün aramalarına giderek, telefonda seks yaptığı kişinin numarasını buldu. Durağa yürürken bir süre numarayla bakıştı arayıp aramamakta kararsızdı. Numarayı J. olarak kaydettikten sonra telefonu cebine attı. Jongin olduğuna neredeyse emin gibiydi.
Hislerine güveniyordu, böyle bir konuda yanılamazdı. Hissettirdikleri tamamen aynıydı ve fazlası da vardı. Evine gidince kirli kıyafetlerinden kurtularak kendini banyoya attı. Ilık suyu açtı ve damlacıkların teninde birbiriyle yarışmasına izin verdi. Saçlarını şampuanladıktan sonra ellerini göğüslerine doğru kaydırdı. Nazikçe dokunurken gözleri istemsiz kapanmıştı. Jongin'in dokunuşları olduğunu düşünerek erekte olmuştu çoktan. Sert ereksiyonunu kavradığında esmerin dokunuşlarını tekrar yaşıyormuş gibi zevke geldi. Biraz sonra patlayacağını hissediyordu...
Jongin ise onu bıraktığı yerde bulamayınca hayal kırıklığına mı uğramıştı? Hayır, hayır uğramamıştı. Hiçte bile. Onun kaçmasına izin verebilirdi bir süre. Ama sonunda mutlaka yüzleşeceklerdi, değil mi?. Sehun ileri saatlerde okula gitmek için hazırlandı.Ama öncelikle bir kafeye gidip bir şeyler içebileceğini düşünüyordu.
O an aklına gelen fikirle durdu. J. olarak kaydettiği numaraya girdi. Telefonla yine bir süre bakıştıktan sonra aramaya karar vermişti. Arayıp ne yapacağını bilmese de. Bir iki çalıştan sonra telefon açıldı. Jongin numarayı tanımıştı, evet. Aksi halde hiçbir zaman telefonu bu kadar çabuk cevaplamazdı.
"Merhaba...Honey.~" Jongin çapkın haline büründü. Sehun bu sesin sahibini iyi biliyordu ve şuan karşı karşıya olsalar onun göz kırpacağına dahi emindi.
"Neden aradın, eğer konuşmayacaksan?", "Oh anladım benimle yeniden seks yapmak istedin değil mi?"
Jongin kendi kendine konuşmaya devam etti. Sehun sesini tanıyıp tanımayacağını merak ediyordu. Aynı kendisini görünce ne tepki vereceğini merak ettiği gibi.
"Hayır öyle bir şey değil. Her neyse boşv-" derken Sehun, Jongin onun sözünü kesti.
"Aramanın bir sebebi olmalı değil mi? Söyle bakalım ne oldu?" Jongin cilveli konuşunca Sehun biraz gevşediğini hissetti. Yinede buluşmak istiyorum demeye niyeti yoktu.
"Konuşmak istedim seninle, iyi hissettirdiği için." Sehun onun bir taraflarını kaldırmak istemiyor olsa da bu bir gerçekti ve aslında konuyu dağıtmak istemişti.
Jongin memnun bir şekilde "Seks yapmak istemediğine eminsin yani?" minik bir kahkaha atarak sordu. Sevimli haline bürünmüştü bilerek yapmıyor olsa bile. Sehun onun bu halini deli gibi seviyordu, daha bir iki kere yaşamış olmasına rağmen.
"Eminim ama seni rahatsız ediyor muyum yada meşgul?" Sehun çekinerek sordu ona.
"Hayır sorun yok, bu arada hala ismini öğrenemedim senin...Yoksa seks hattınızda isim vermek yasak mı?" dediğinde Sehun bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek istemişti.
"Ben seks hattında falan çalışmıyorum aslında. Kusura bakma sadece eğlenmek istemiştim o gün ve bir numara çevirdim ama aniden senin olayına ortak olmuş bulundum." Sehun söylediği şeyden sonra alt dudağını kemirmeye başladı. Ama beklediği herhangi sinirli tepkiyi bulamamıştı.
"Oh anladım. Benim için gayet güzel bir deneyimdi ama tabi benden ücret istemeyeceksen." Jongin kendi şakasına yine sadece kendisi güldü. Sehun bir yanlışlığı düzelttiğine seviniyordu ama daha büyüğü onu bekliyordu aslında.
Utana sıkıla, "Benim içinde öyleydi." dedi.
Yanakları yanıyorken kendine elleriyle serin hava yelledi. Jongin onun sık nefeslerinden utandığını anlayabiliyordu ve acayip hoşuna gidiyordu. Onu daha fazla utandırmak istedi.
"Ne senin içinde öyleydi anlayamadım?"
"Y-yaptığımız şey y-yani." yine kızarmaya başladı ve utançtan kekeliyordu. Bu Jongin'e çok fazla utanan başka birini hatırlatmıştı. Yaptıkları konuşma, esmerin biriyle telefonda en uzun konuştuğu ikinci seferdi. Ilki ise telefon seksinde olan konuşmaydı tabiki. Ikisi bir süre sessiz kaldı.
"Honey benimle buluşmak ister misin?" Jongin bile bunu özgüvensiz bir şekilde soruyordu. Kendisine 'Hayır' denilme ihtimalini düşünmeyi bile kaldıramıyorken... Acaba sormamalı mıydım diye düşündü. Ilk adımı o atmazdı aslında çoğu zaman. Etkileyip insanların aklını bulandırmayı ve istediği kişinin ona yaklaşmasını daha çok seviyordu.
"Olabilir sanırım..." Sehun tereddütlü söylemişti ama onun kendiyle buluşmak istemesine seviniyordu. Bir yanı da, -Jongin'le gerçek seksi tadan tarafı- 'neden beni hiç umursamadı?' diye üzülmüştü. Kendiyle çatışmayı bırakıp Jongin'e odaklandı. Bu arada bir kaç kez honey diye seslenmişti esmer olan.
"Şimdi buluşalım diyorum olmaz mı?" "Huh? Şimdi? Yani hemen mi...?" Sehun şaşkınca sorunca Jongin gülümsedi. " 'Şimdi' ne demekti anlamını bile unutmuş gibisin."
Kısa bir süre sessizlik daha... Ve iki heyecanlı kalp atışı. Sehun tuttuğu nefesini bıraktı. Bu sefer sesinde tereddüt olmadan söyledi.
"Olur." "Neredesin peki?"
Jongin fazla heyecanlı görünmemek için sesini sakin tuttu.
"B-ben mi? Oo..Umm" etrafına bakarak düşündü.
"Itaewon yakınlarındaki bir kafedeyim adı Vivapolo." aslında öyle değildi kafenin karşı kaldırımındaydı. Birden bire Jongin gelebilirmiş gibi pusu kurmuşcasına direğin arkasına saklandı.
Heyecandan ne yaptığının farkına bile varamamıştı.
"Yakınlardayım 5 dakika sonra orda olurum. Konuşmaya devam edelim ama." Jongin yürürken Sehun'a heyecanlı olup olmadığını sormuştu ama ondan olumsuz bir cevap alarak bayağı bozulmuş şimdi somurtuyordu. Sehun her zaman onu şımartmaması gerektiğinin farkındaydı. Kafenin karşı kaldırımındaki direğe yaslanmış esmer olanla konuşmayı sürdürürken, -artık başta ki haline göre daha rahattı- ona çok çapkın biri olup olmadığını sordu. Cevap 'hayır çapkın değilim' ve sevimli bir Jongin kahkahası olsada Sehun söylediğinin tam tersi olduğunu gayet iyi biliyordu. Bu güzel telefon konuşmasına öylesine dalmıştı ki Jongin'in aynı kaldırımda ona doğru geldiğini farketmedi.
Esmer olan direğin yanına geldi ve yoğun araba geçişinin azalmasını umarak bekledi.
"Nerede kaldın Jongin?" diye sordu Sehun telefondan. Ama sesi sanki dışarıda bir yerden gelmiş gibiydi. Jongin telefonu az kulağından uzaklaştırıp etrafını inceledi. Sol tarafında ireğe yaslanmış kahverengi saçları olan ince uzun bir erkek gördüğünde yaklaşma içgüdüsünü bastıramadı. Ona arkadan yaklaştığında telefonu kulağına getirerek tekrar bir şey demesini bekledi.
"Heyy! Neden konuşmuyorsun?" dediği anda Jongin 4-5 kat fazla ses çıkınca ve daha canlı geldiğinden ondan çıktığına emin olmuştu. Bir süre orada bekleyerek onun amacını anlamaya çalıştı.
Hala yüzünü göremiyor ve çok merak ediyor olsada. Sehun telefonu kontrol etti ve kapanmamış olduğunu gördü belki çekmiyordur diye düşünerek telefonu yukarı kaldırdı.
O sırada Jongin "Ne yapıyorsun şuan Honey?" diye sordu bu beklenmedikti. Birden tedirginleşmeye başladı Sehun ses çok fazla gerçekçi gelince eli ayağına dolanmıştı ve bir yalan bile düşünememişti.
"B-ben mi? Ben...ben...ben...Umm..." gözlerini kısmış bir şeyler düşünürken solundan boynuna doğru gelen sıcak bir nefes hissetti. "Evet dinliyorum, sen ne?" dalga geçerek boynuna doğru sordu esmer olan. Sehun şokla sıçrayıp "A-ah!" diyerek biraz bağırdı.
Ona döndüğü anda asıl beklenmedik olan şey Jongin içindi. Daha büyük şoka uğradı ve bir adım geriledi. Gözlerini estetik ameliyat bile böylesine büyütemezdi.
Jongin önce Sehun'a baktı ve sonra parmağıyla kendi telefonunu işaret ederek sordu, "O-o? s-sen m-mi?"Y/N: Lütfen oy ve yorum bırakmadan geçmeyin canlar beni sevindirin *-* Yeni ficimede göz atıverirseniz sevinirim bebekimler tşk *-* (reklamımıda yapar giderim.)
![](https://img.wattpad.com/cover/31092180-288-k38304.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|SUDDENLY|✓
FanficFazla zevk düşkünü biri olabilirdi Jongin. Ama bunun değişmeyeceği ne malumdu? Ya da belki hiç değişmezdi...