Bana kızgın mısınız, Bay K?
Kandırılmış gibi mi hissediyorsunuz? Eğer öyleyse defalarca kez sizden özür dileyebilir, beni affetmeniz için birçok şeyi feda edebilirim. Niyetim sizi aldatmak değil, hakkımdaki bu acı gerçeği saklamaktı. Gönderdiğim mektuplarda yaptığım her şeyi kusursuzca yazmıştım. Bir portakalı soyarken bile binbir çabaya düştüğümü söyleyemezdim. Nitekim söyleseydim, hakkımda sakladığım bu şey gün yüzüne çıkardı.
Başkalarının beni 'yarım insan' diye alaya aldığını nasıl söylerdim?
Öyleyse bana acırdınız ve bu benim için yeryüzündeki en korkunç şey olurdu. Sizden sadece beni anlamanızı beklerken başka duygularınıza ihtiyacım yoktu. Belki bir nebze sevgi... daha fazlası değil!
Şimdi bana öfkelisiniz, bunu tahmin etmek güç değil. Size mantıklı bir açıklama yapmadığımın da farkındayım. Fakat lütfen yüce gönlünüz için bana da bir yer ayırın. Şimdi neden hiç hayal kuramadığımı anlıyor musunuz?
Hayallerimde beni sevdiğinizi söyleseydiniz, bunun muhakkak bir acıma olduğunu düşünürdüm. Sonrasında gözlerimiz sol elimin üzerine odaklanır, uzun uzun izlerdik. Ben hemen bu büyük bir ayıpmış gibi gizlemeye çalışır, bu kez de sizin öfkeli bakışlarınızla karşılaşırdım. Bunun bir eksik olmadığını sadece siz söylerdiniz ve bu anlar bile yalnızca bir hayalle sınırlı kalırdı.
Hep eksik olduğumu biliyordum. Fakat alay edenler hiçbir zaman insanın bir parçasının olmamasının ne demek olduğunu bilemediler. Beni çok kırdılar, Bay K. Artık bir anlık hevesle dalından koparılıp solmaya mahkûm edilmiş bir papatyadan farksızım. Solmayı ya da birinin beni suya koymasını bekleyemem. Beni ölüme mahkûm eden insanları afallatmalıyım. Onlara aslında ölmeyi tercih edenin ben olduğumu kanıtlamalıyım.
Sizi de daha fazla kendi boğuk düşüncelerimle uğraştırmaya hakkım yok. Bu mektubun ardından her şeyi bitireceğime dair kendime söz verdim. Hayatta bana dair sadece sizin için yazdığım bu satırlar kalacak. Aslında benden geriye bile yine içinde siz olan şeyler kalıyor. Sizden başka hiçbir şeyim yok...
Annemler yine evde değil. Bu mektubu size ulaştırdıktan sonra eve döneceğim ve odamın tavanına astığım iple yüz yüze geleceğim. Artık niyetim gösterişli bir ölüm değil. Gösterişsiz bir hayatın, konuşulacak bir ölüm hikâyesi olamaz.
Oysa bir kez olsun sizinle konuşup anlaşılmak isterdim. Sadece tek bir randevu ve ardından bu kâbus dolu hayata kapanan gözler... olmadı, olmayacak. Yeryüzünde istediğim birçok şey gibi bunun da mümkünâtı yok. Tüm bunlar artık mümkün olmamakla beraber mühim de değil. Her şeyi kabullendim ve öyle gideceğim. Biliyorum, yürüdüğüm yol dikenli, ama ben zaten böyle şeylere alışmakla yükümlüyüm. Yolun sonunda bana açılan güzel bir bahçenin umudu içindeyim. Öyle değilse bile kendimi kandırmamam için hiçbir sebep yok. Bana günyüzü göstermeyen insanların hiçbir suçu yokken (!), kendimi öldürmeye karar vermek için suçlu görünmeyi göze alabilirim. Ben sadece tüm bunların son bulmasını istiyorum ve sonucu neyse, katlanmak tercihim.
İnsanlar tercihleriyle yaşarlar ve beni onlardan ayıran en önemli unsur, zorunluluklarım. Bir başkası ekmek yemek ya da çay içmek arasında göze oldukça basit görünen bir tercih yapabiliyorken, ben çay içmek zorundayım. Çünkü içimde bazı zamanlar ekmeği koparmaya çalışacak kadar bile güç sarfetme isteği yok. Bu yaşadığım en küçük sorun, büyükleri de bırakın bana kalsın.
Şimdi çalan kapıdan dolayı satırlarıma ara vermek zorundayım. Annemlerin bu kadar erken gelmesi, planımın iptal olmasını sağlamamalı. Çünkü asıl sona geldim ve ben bu sonu çok bekleyip çok hayalini kurdum.
Kapıyı açtığımda karşımda kız kardeşim ve annemi görmeyi beklerken, çocuğu gördüm. Ona karşı içimde yersiz bir öfke vardı. Sizin aracılığınızla hayatıma dahil olduğu için öfke duyuyordum. Oysa birazdan ölecek biri için hâlâ bana varlığını hissettiren duygular ne kadar da boş...
Elinde tıpkı size gönderdiğim zarfların birinden tutuyor ve gözlerinde hiç görmediğim bir umut ışığıyla bana bakıyordu. Onu tutmam için bana uzatırken, dudaklarından dökülenler kalbime sert tekmeler indirdi.
"Bay K'den... senin için."
♧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar Mektupları [ Tamamlandı ]
ChickLitHer Salı saat 20.30 da posta kutunuzda siyah bir zarf görseydiniz tepkiniz ne olurdu? Tüm bunlar bir kadın tarafından yazılmış intihar ve aşkla harmanlanmış mektuplar... "Biliyor musunuz Bay K, bana aşık olacaksınız fakat ben o gün hayatta olmayaca...