Dün gece çok tuhaf bir şey oldu. Rüyamda sizi gördüm ve hayır, tuhaf olan bu değildi. Çünkü sizi pek çok gece görüyorum zaten. Ama dün gecenin başka gizemli bir yanı vardı. Düşümde siz olduğunu sandığım bir adam gördüm. Yalnızca sırtını görebilmiştim. Size benziyordu fakat başında fötr bir şapka vardı. Oysa sizin öyle tarzda şapkalar takmadığınızı biliyordum.
Asıl tuhaf olan, sabahın bir saatinde gerçekten de kapımızın fötr şapkalı bir adam tarafından çalınmış olmasıydı. Onun kim olduğunu bilmiyordum ama beni tanıdığını söylüyordu. İlk kez görücüm geldiği için özenli olmalıymışım. Yani annem öyle düşünüyor. Fakat aklıma takılan başka bir şey var. Son günlerde hiç dışarı çıkmazken, bu adamın beni nerede gördüğünü düşünüyorum. Biliyor musunuz, beni kız kardeşimle bile karıştırdığını düşünmüştüm. Ama o, ısrarla benim için geldiğini söylüyor.
Annem bu duruma gönülden razıyken, yine de cevabımızı birkaç gün sonra vereceğimizi söyledi. İçimizden bazı şeyler adına ne kadar mutlu olsak da, dışarıdan naz yapıp bu isteğimizi belli etmemeliymişiz. Sizce de bu gibi konularda çok mu bilgisizim?
Genç adam gittikten sonra annemin yakın arkadaşları beş çayı için bizim evde toplandı. Orada dönen dedikoduları duymalıydınız. Bir kadın, beni istemeye gelen adamın kusurlu olabileceğini düşündü. O an annemin ona nasıl hiddetle bağırdığını gördüm. Yüzüme karşı söylediği şeyleri bir başkası tarafından duyunca çılgına dönmüştü. İnsanların içinde gururumun zedelendiğini düşünüyordu. Birinin ona beni sadece kendisinin kırabileceğini söylemesini isterdim. Benim için hiçbir anlam ifade etmeyen bu kadınların söylediklerinin umurumda olmadığını bilmesini isterdim.
Bazen bir yabancıya bile kırılabilecek kadar nahif olurken, bazen de duymazdan gelebilme yeteneğim oluyor. Yine de annemin bilmesini istiyorum, ben en çok ona kırılıyorum. Bunları size neden anlattığımı bilmiyorum. Galiba beni anlamaya başladığınızı hissediyorum.
Bu arada genç adam birkaç gün sonra haber almak için yeniden gelecek. Cevabım kesin ve bunu anneme söylediğimde bana şöyle bir tepki verdi;
"Kalbinde bir başkası mı var?"
O an gözlerimin dolduğuna yemin edebilirim. Bana ilk kez böyle bir soru soruyordu. İlk kez arkadaş olduğumuzu hissettim. Ona yalan söylemedim. Fakat kim olduğunuzu da söylemedim. Sadece soylu biri olduğunuzu biliyor. 'Soylu' kelimesinin bile bizim gibiler için imkânsız olduğunu söyledi. Fazla kitap okuyor ve onların gerçek olduğuna inanıyormuşum. Gerçek hayatta prensler bir külkedisini saraylarına prenses yapmazlarmış. Üstelik bunun için biraz da olsun güzellik gerekiyormuş.
Güzellik ne demek Bay K?
Renkli gözler, açık bir ten ve kıvrımlı hatlar birinin beni beğenmesi konusunda en önemli rolü mü oynuyor?
Dış görünüşün biraz pudra ve ilgiyle düzelebileceğine inanıyorum. Fakat birçok insanın nefret ettiği iç güzellik kavramına değineceğim. Doğrusu insanlar dışını beğenmediği birinin içini merak etmiyor ve ben bunun bilincindeyim. İçinde olduğumuz yüzyıl öyle farklı işliyor ki bu hıza ayak uyduramıyorum. Belki de dış görünüşe bu kadar aldanmayan biri olarak sizin neyinizi sevdiğimi merak ediyorsunuz.
Bay K, ben gazeteyi tutma biçiminizi seviyorum. Saçlarınızın karmaşıklığı arasındaki düzenli telleri seviyorum. İnsanlara davranış şeklinizi, herhangi bir çalışanınıza verdiğiniz değeri seviyorum.
İnanabiliyor musunuz, yıllar sonra gözlerinizin rengini öğreniyorum. Geçenlerde katıldığınız balo salonunda ben de vardım. Kalabalığın içinde gözlerinize bakma cesaretinde bulundum. Kahverengi yıldızlar gibiydi. O kadar parlaktı ki, bu yoğunluğun aramızda kurduğu hislere titrek adımlarla yürüyordum. O an yüreğim uzun bir süre sonra heyecanla çarpmaya başladı. Bu hissi tatmayalı ne kadar olmuştu, kestiremiyordum.
Sizi bir daha nerede görebilirim, bilemiyorum. Birkaç gün sonra fötr şapkalı adam gelecek. Annem, kalbimde başka biri olduğu için olumsuz baktığımı düşünüyor. Yalnızca siz, intihar etmeye karar veren birinin evliliğe ihtiyacı olmadığını biliyorsunuz.
Bu sarsıcı gerçek aramızda bir sır olarak kalsın, olur mu? Şimdilik gizleyelim tüm evrenden. Zaten söylediğim gibi basit bir ölümüm olmayacak. O zaman herkes her şeyi öğrenebilir. Fakat şimdi değil. Siz henüz bana aşık olmadan tek bir adım bile atmak istemiyorum. Birazdan yine çokça kalın bir kitaba gömüleceğim. Mutfaktan kahve kokuları geliyor ve belki kendime de bir pay çıkarabilirim.
Annem masallara inanacak yaşı geçtiğimi söylüyor ve ben yeni bir serüvene atılıyorum. Burada külkedisi prensten medet ummuyor. Sürekli yerleri sildiği bezi bir kenara fırlatmış durumda. Üvey annesinin ve kız kardeşlerinin zulmünden de korkmuyor. Çünkü gözleri pencerede ve ağacın güçsüz dalına boylu boyunca sarkıttığı ipten başka bir şeyi görmüyor.
Söylesenize, bir prens ölmeye karar vermiş külkedisini hangi vaatle hayata döndürebilir ki?
♧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihar Mektupları [ Tamamlandı ]
ChickLitHer Salı saat 20.30 da posta kutunuzda siyah bir zarf görseydiniz tepkiniz ne olurdu? Tüm bunlar bir kadın tarafından yazılmış intihar ve aşkla harmanlanmış mektuplar... "Biliyor musunuz Bay K, bana aşık olacaksınız fakat ben o gün hayatta olmayaca...