KEŞ Bölüm 18

621 35 3
                                    

"Peri Hanım, babanız sizi bekliyor.'' Araladığım kapı kapanırken, babamın korumalarından biri taksiye para verip göndermişti. Bu saçmalığa anlam vermeye çalışırken ciddiyetini hiç bozmadan biraz gerideki aracı işaret ediyordu. ''Sebep?'' 

''Bilmiyorum efendim. Bize yalnızca sizi getirmemiz emredildi. Lütfen zorluk çıkartmayın.'' Bakışları etrafta bize dönmüş birkaç bakışa çevrildi. Bu saçmalıklarla daha fazla dikkat çekmemek için hızlı adımlarla arabaya ilerledim.

Mete, bir yandan annesiyle konuşurken bakışları Peri'yi bulmuştu. Yanındakilerin kim olduğuna anlam vermeye çalışırken aklına Bartu'nun göndermiş olabileceği fikri gelmişti fakat Peri'nin yüz ifadesiyle bu fikri silip attı. Bartu, kendisi gelirdi. Aklına gelen düşünce ile annesine hızla veda edip, ağabeyini aradı. Bir yandan da arabanın plakasını ezberlemeye çalışıyordu. 

Tuğkan kardeşine ve de kendisine kızgın olduğu için aramayı yanıtlamamayı düşünse de ikinci kez aradığında endişe ile açtı. Mete, kendisine kızgındı ve bir şey olmasa aramazdı. Tuğkan, ne olduğunu sorarken Peri'nin ismini duyması ile bir küfür mırıldandı. ''Gerçekten mi Mete? Onun için mi aradın?'' 

''Sana birinin zorla götürüldüğünü söylüyorum ve sen Peri kısmına mı takılıyorsun? Götürülen Peri diye yardım etmeyecek misin? Sen gerçekten iğrenç birine dönüştün.'' Mete sinirle aramayı sonlandırırken bir yandan da koşturmaya başlamıştı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Polise mi gitmeliydi? 

Ağabeyinin ısrarlı aramalarının sonunda kendini kaybetmişçesine koşmayı bırakıp soluklandı. ''Ne var?''

''Arabanın plakasını aldın mı?'' Mete hızla plakayı söylerken bir yandan da Peri'yi bulabilmek için dua ediyordu. ''Ben ne yapabileceğimize bakacağım. Ortalığı hemen ayağa kaldırma.  Neredesin, almaya geleyim?''  

  Mete, her ne kadar ağabeyini görmek istemese de tek başına bir şey yapamayacağı için nerede olduğunu söyledi. 


                                                                                                     ----

''Gelmişsin.'' Haldun Bey'in işareti ile Seda ayaklandı. O merdivenleri arşınlarken Peri göz hapsine almıştı. Sinsice ikisini dinleyeceğinden emindi. ''Başka şansım var mıydı?'' Haldun Bey, duyduklarından memnun bir gülümseme takındı. Güçlüydü. Herkese karşı. Bunu duymak göğsünü kabartıyordu. ''Otursana. Konuşacaklarımız uzun.'' 

Peri omuz silkti. Israr etmek yerine konuşmaya başladı. ''Pekala. Biliyorsun sana ve Bartu'ya sunduğum, sunmak zorunda olduğum imkanlar var.''

''Biz, Seda ve ben. Sizin ebeveynleriniz.'' Peri'nin duydukları ile kan beynine sıçrarken, Seda'nın suratında bir gülümseme yeşermişti. Peri derin bir soluk alıp en azami sakinlikte konuşmaya çalıştı. ''O kadın benim annem değil.'' 

''Peri. Sürekli dönüp dolaşıp aynı yere gelmek istemiyorum. Seda benim karım ve sen bunu kabullenmek zorundasın.'' Peri hiddetle sözünü kesti. ''Tam üstüne ayak bastın. O senin karın. Anlaman gereken kısım da tam burası. O sadece senin karın, benim annem değil. O aptal annemin yerine geçmek ne kelime annemin tırnağı olamaz. Anla bunu.'' 

Peri'nin tavrına karşın Haldun Bey ayaklandı. ''Onun hakkında düzgün konuşacaksın. O senin annen. Kabullenmezsen de...'' Haldun Bey, susarken Peri babasına yaklaştı. ''Devam etsene? Devam et!'' Peri'nin dolu dolu olan bakışları babasınınkiyle kesişti. Haldun Bey yutkundu. ''Kabulleneceksin. Başka bir şansın yok.''

''Sana devam et dedim! O aptal orospu benim hiçbir şeyim değil.'' Peri'nin cümlesini bitirmesi ile Haldun Bey'in tokat atması bir oldu. Seda bir çığlık atıp hızla merdivenleri arşınladı. ''Haldun!''

Zaten dolu olan gözlerinden yaşlar süzülürken yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirdi. ''Anneme ne kadar saygın varmış.'' 

Seda timsah göz yaşları dökerken Haldun Bey'i Peri'den uzaklaştırdı. Ardından Peri'ye yöneldiğinde Peri'nin kendisine olan iğrenen bakışları ile duraksasa da yanağına uzandı. Peri elini itti. ''Haddini bil.'' 

Haldun Bey bir kez daha hiddetle Peri'ye yöneldi. Seda onu durdururken haykırmaya başlamıştı bile. ''Haddini bilmesi gereken sensin. Melek de senin öz annen değildi. Sizi o çöplükten kurtardığımda nasıl o sürtük annenin yerine Melek'i benimsediysen Seda'yı da kabulleneceksin. Kabullenmiyorum diyorsan bu ailede bir yerin yok. '' 

Peri, duyduklarıyla daha da yıkılırken bu kez Seda gerçekten üzülmüştü Peri için. Haldun Bey'in bu kadar ileri gideceğini düşünmüyordu. Peri kalakalmıştı. Babasının bu kadar çirkinleşeceğini düşünmemişti. Peri zihninde yankılanan seslerle krizin yaklaştığını anlayıp hızla evi terk etmeye koyuldu. Söyleyebileceği bir şey bırakmamıştı zaten babası.





KEŞ // Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin