Yoona
Herkese merhaba,ben Yoona ve yirmi beş yaşındayım. İki senedir Park Jihyo ile evliyim ve bir çocuğum var. Babalarım,amcalarım,Lily yengem ve kuzenlerim ile mutluyum. Ah,eşimin güzelliğinden bahsetmiş miydim?
Herneyse...dördüncü duvarı yeterince deldik.
Sabah telefonun çalması ile uyandığımda aşağıdan enfes kokular geliyordu. Ah,birde tatlı kıkırtılar.
Kalkıp arayanın kim olduğuna baktığımda Luna olduğunu görmüştüm. Salak kız,ne istiyordu acaba?
"He,Luna?"
"Öküz,efendim der insan."
"Herneyse,niye aradın lan bu saatte?"
"Saat dokuz amına!"
"Erken,kapat,izin günüm bugün."
"Unuttum deme sakın."
"Neyi ya?"
"Sen harbi malsın. LAN BUGÜN DÜĞÜN GÜNÜ ASALAK!"
"Hassiktir! Ben onu unuttum harbiden."
"Üff,kırıldım sana,gelme düğünüme."
"Tam altın takacaktım oysaki,tüh!"
"Şaka şaka gel lan. Sensiz göbek atamam."
"Ay,şapşik!"
"Herneyse,Eunwoo beni bekliyor kapat."
"İyi bay. Sekizden önce geliriz biz."
Telefonu kapatıp ayağa kalktım ve banyoya ilerleyip,elimi yüzümü yıkadım. Tanrım,kuzenimin düğününün olduğunu unutacak kadar salak değildim,ne oldu bana?
Yavaşça eşimin arkasından sarıldım ve küçük oğlumuzun unlu ellerine baktım. Min Changbin,çok yaramaz bir bebekti.
"Günaydın!"
"Günaydın hayatım,bugün Luna'nın düğünü var,kahvaltı yaptıktan sonra kuaföre gideceğiz."diyen Jihyo ile başımı salladım ve ondan ayrılıp Changbin'i kucağıma aldım. Unlu ellerini açıkta kalan kollarıma sürdüğünde kıkırdadım ve mutfaktan çıkıp banyoya ilerledim. İlk önce oğlumun ellerini silip ardından ıslak mendil ile kollarımı silip,mutfağa geri dönmüştük. Hazırlanmış olan masaya kucağımda Chang ile oturduğumda ağzıma bir zeytin atmıştım. Ardından bir tanede elime alıp oğlumun ağzına uzattım.
"Uçak geliyor yakışıklı,aç bakalım tüneli!"dedikten sonra ağzını açmıştı Changbin ve bende hızlıca ağzına atmıştım zeytini. Tadını beğenmemiş olacak ki,ağzından alıp masaya geri koymuştu ve dilini çıkarmıştı.
"Eğgk!"diyerek yüzünü buruşturup masada duran meyve suyuna uzanmıştı. Eline bardağı verip yavaşça içmesini izlerken bir yandan da ne verebileceğime bakıyordum. Yemek seçen bir çocuktu ve çoğu şeyi sevmiyordu. Dilimlenmiş olan haşlanmış yumurtadan çatala batırıp ağzına uzattığımda bu sefer yemişti. Haşlanmış yumurtayı bu kadar seven kimseyi görmemiştim. Ben hep beyazını bırakırdım ama bu çocuk hepsini yutuyordu. Güzeldi. Vitamin alması çok iyiydi.
~
"Hoş geldin lan!"
"Hoşbuldum salak."diyerek Luna ile birbirimize sarılmıştık. Üstüne baktığımda beyaz ve sarı çiçek işlemeli,kabarık bir elbise giymişti. Klasik düğün geleneğini bozması güzeldi. Ah,Eunwoo umarım onu üzmezdi.
"Eunwoo nerede?"dedim etrafıma bakarken. Daha sonra Eunwoo'yu babam ve amcamızdın yanında görünce oraya doğru ilerledim. Bu adamlar nasıl hala otuzunda gibi gözüküyordu? Gerçi bende on sekiz gösteriyordum ya,haha!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rain On Me || Taekook
Fanfic"Bana yağmurlar yağdırabilir misin?" "Yağdırırsam,o yağmurdaki gökkuşağım olabilir misin?" |Başlangıç;27 Ekim 2020| |Bitiş;5 Şubat 2021|