" Belkide gelmeyecekler boşuna bekliyoruzdur kaptan. "
" beş dakika daha bekliyelim gelmezlerse hareket ederiz ."
Otobüsün arka kısmı neredeyse boştu. Bir kaç küçük çocuk ile orta yaşlı amca arka camdan dışarıyı seyrediyorlardı. Arkadaki amca olduğu yerde aniden bir kahkaha patlatıp, otobüsün ön tarafına doğru bağırdı ;
" Geldi sizin kızlar ! Hadi gözünüz aydın !"
Bunu duyan genç yerinden fırlayarak;
" biliyordum ! biliyordum ! ben kazandım ben ! " deyip sevinçle çığlık atmaya başladı.
Genç kızın suratı düşüvermişti bile ;
" öf ya ! Gitti kek ... "
" üzülme o kadar ya , yine yaparsın. Ayrıca buda sana ders olsun bir daha kimseyle iddasına girmezsin !"
deyip alaycı şekilde güldü. Kızın kucağındaki kek kabınıda bir hamlede alışvermişti. Bu hareketine sinirlenen genç kız söylenmeye başladı.
Onlar aralarında konuşup dalaşırken otobüsün arka kapısından kan ter içinde, nefes nefese kalan mustafa ile kerim girdi.
" ooo hoşgeldiniz kızlar, buyrun buyrun ! "
deyip amca gülmeye başladı. alkış çalarak onları içeri buyur etti.
İçeriye girenleri görenler hep birlikte gülmeye, hatta kahkaha atmaya başlamışlardı bile. Alkış çalıyorlar hoşgeldiniz deyip alayla genç adama bakıyorlardı.
Mustafa ile kerim ise bütün bu olup biteni şaşkınlıkla izliyor, İnsanların neye güldüğünü anlamaya çalışıyorlardı. Kerim mustafaya dönüp;
" Bu nasıl karşılama ? ben fırça yemeye hazırlanırken insanlar bizi alkış ve gülerek karşıladı. Ne oluyor burda ya ? "
" anlamadım birşey. Çok beklemekten milletin devreleri yandı herhalde. "
" birde alay ediyorsun. Hepsi senin yüzünden, bir saat uyanamadın. yetmezmiş gibi; bir saatte ayna karşısında randevüye gider gibi süslenip durdun. "
" ne alakası varya , ben ilk iş günümde diye özen gösterdim biraz sadece o kadar "
" halende dalga geçiyor sus bari " deyip sinirle pufladı kerim .
Reyhan ile Gülru mustafaları görünce gözlerine inanamadılar . Hele gülru kaçacak delik aramıştı kendine resmen. Cam kenarına gizlenmiş, başını olabildiğince öne eğmişti. Ön koltuklarda oturdukları için mustafalar onları fark etmemişti.
" hadi herkes otursun yerine hareket ediyoruz . Bu kadar şamata yeter " dedi otobüsün şoförü.
Sonra kerimlere dönüp;
" kızlar !! Ay pardon beyler sizde boş olan koltuklara geçip oturun . Sayenizde yeterince geç kaldık " deyip bıyık altından gülmeye başladı.
Otobüstekiler ikinci kahkahayı patlatı vermişlerdi. Herkes genç delikanlıyla dalga geçiyor. Özellikle bayanlar kıkırdayıp ;
" hadi ne zaman özür dileyeceksin ?
Seni bekliyoruz. "deyip sıkıştırıyorlardı . Delikanlı halen olayın şokunu atlatamamıştı. Yanakları utancından kıpkırmızı olmuş, dilini yutmuş gibi hiç seside çıkmıyordu.
Genç kız bir hamlade delikanlının elindeki kek kabını aldı.
" üzülme o kadar ya ! buda sana ders olsun. Bir daha kimseyle iddasına girme . Ayrıca gözünle görmediğinede asla inanma. " deyip koltuğuna oturdu . Kazandığı zaferle gülüp gülüp duruyordu;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂL -I DEVRAN
Fiksi Umum"dediklerimi duydun şartım bu ! evleneceğin kadın hem sağır hemde dilsiz olacak.!! " Gerçek hayattan esinlenerek yazılmış bir hikaye.. Bildiğiniz diğer hikayelerden farklı konusuyla okumaya değdiğini, zaman kaybı olmadığını göreceksiniz...