JUST ONE DAY

0.5

DURUDAN

Pastayı yaptığımız sırada bütün üyeler yanlarında ki kızlarla beraber salona gelmişlerdi. Pasta hazır olunca sadece üyeleri masaya çağırmıştım. Namjoon iki dilim pasta yemişti. Biz de masanın etrafında koyu bir sohbete dalmışken Taehyung biraz hava almak istedğn söyleyince bende ona eşlik etmek istedim. Hırkamı alıp çıktığımda Taehyung beni kapıda bekliyordu. Ona da ceket almıştım ama kimin ceketinin aldığımı bilmiyordum. Ceketi uzattığım da teşekkür edip üzerine aldı. Aslında çok güzel bir akşamdı.Yıldızlar simsiyah gece de çok net bahçe ise geceye oranla çok renkliydi. Bahçedeki banka gelene kadar sessiz bir şekilde ara ara kafaı gökyüzüne çevirerek yürüdüm. Banka oturduğumuzda konuşmaya başladım;

"Daha fazla sessiz kalamayacağım Taehyung. Nasılsın? Neler yapıyorsun? "

Dediğim de bir kahkaha patlattı ki gerçekten bu dünyada görülmesi gereken nadir şeylerdendi. Sanki karşımda Mona Lisa tablosunun orjinaline bakıyormuşum gibi hayranlıkla bakakaldığıma eminim.Kendimi toparlamaya kalkacaktım ki onu izlediğimi anlamış olacak ki oturduğu yerden bana seksi bakışlarını atmaya başladı.

"Bende bunu bekliyordum işte. Biraz da bu açıdan bak bakalım." dediği an hemen başımı çevirdim, ne kadar dünyanın yedi harikasından biri de olsa bu şekilde ağzım açık onu izlemem hoş değildi.

"Ne o yoksa bu açıdan yakışıklı değl miyim ?" Dediğinde gülme sırası bendeydi. Gerçek birer arkadaş gibi konuşmaya başlamıştık ve bu samimiyetten güç alarak ben de biraz rahatlamaya çalıştım.

"Ne zaman yakışıklı olmadığını kabul edersin acaba ?" Söylediğimle yüzü düştü ve omuzlarını da geriye atıp bakışlarını benden çekti. Anlamsızca kaşlarımı çattım. Acaba yanlış bir şey mi söylemiştim. Kalbini mi kırmıştım ki ? Neler olduğunuı anlamaya çalışırcasına suratına baktım, en sonunda V sanki aklına bir fikir gelmiş gibi heyecanla bana döndü. Onu şaşkın şaşkın izliyordum.

"Benim yakışıklı olmadığımı mı söyledin sen ?"

Dediklerimi anlamamış mıydı yani ? Sadece şaka yapıyordum.

"Bak Tae ben -"

"Olamaz Duru.!!?! Kör olmuşsun.Pastada ne vardı?"

İşte şimdi kahkahalarla boğulma sırası bendeydi. Karnımı tuta tuta gülerken konuşmaya çalıştım. "Tamam birazcık yakışıklı olabilirsin.Ama şu kadarcık. ''

Elimle parmağımın ucunu işaret ediyordum.

"Hala körsün bence. Bu arada nerden geldiniz buraya"

"Türkiye. Orada yaşıyorduk. Ama Kore'ye büyük hayranlık beslediğimiz için buraya gelmeye karar verdik."

"Türkiye mi? Biz oraya hiç gitmedik." Dediği sırada buraya geldiğimiz patikanın başında Jungkook vardı, sanırım buraya geliyordu. Bu gün üzerine giydiği beyaz boğazlı kazağı gözlerimi onun üzerinden alamama sebep olurken tekrar Taehyung a odaklanmaya çalıştım.

"Evet gelseniz haberinizi alırdık mutlaka sizi sahnede izlemek harika bir deneyim olurdu.''

Sessizce gülümsediği sırada Jungkook yanımıza gelmişti. Oturduğumuz bankın önünde durup bana değil sadece Tae ye odaklanmıştı.

"Soğuk olmadı mı hadi içer geçin bu arada reklam çekimiyle ilgili bilgi verecekler Tae seni bekliyoruz." Cümlesini tamamladığı gibi yüzüme dahi bakmadan sırtını döndü ve yürümeye başladı. V ayaklandığında bende Bensunun yanına gitsem iyi olur diye düşündüm. V le yan yana yürürken Jungkook birden arkasını döndü;