4. Bölüm

1.5K 144 28
                                    

İlahi bakış açısı;

Aradan geçen günler haftaları kucaklamaya başlamıştı artık. Eylül ayı gelmiş çatmıştı. Bu ay için hüzün ayı derlerdi genelde. Sanırım bu doğruydu. Bu eylülünü de hüzünle geçiriyordu.

Sevgilisini kaybedeli bir ay olmuştu. Hâlâ bu duruma inanmakta güçlük çekiyordu. Jungkook her an kapıyı çalıp şık elbiseleriyle karşısına çıkabilirdi. Onun yorgun da olsa içten gülümseyerek gelmesini, kızlarını görünce tüm sıkıntılarını unutuvermesini çok özlemişti.

Haneul artık eskisi gibi sakin, uslu değildi. Jungkook'un nerede olduğunu sorup her cevap alamayışında daha da sinirlenir olmuştu. Neden kimse onu cevaplamıyordu ki? Ne diyeceklerdi? 'Baban öldü.' 'Baban intihar etti.' falan mı? Taehyung alnına bir kez vurup kendine gelmek için girdiği banyodan kendini kaybederek çıkmıştı.

Odasına açılan kapıyı açıp adımlarını yatağa doğru hızlandırırken, vücudunu havlusuyla kurulayıp iç çamaşırını, şortunu ve kısa kollusunu üstüne geçirmişti. Artık tek işi Haneul'a yemek yedirmek, kreşe yollamak ve o gelene kadar uyumaktı. Sadece bu döngüyle yaşıyordu.

Kızına eskisi gibi ilgi gösteremiyordu. İstiyordu ama içinden sadece uyuyup kendine işkence çektirmek geliyordu. Artık uyuma vaktiydi. Havlusunu banyoya bırakıp yatağa gireceği sırada kapı çalınmıştı.

"Gir." Jennie, kucağındaki Han ile içeri giriş yapmıştı. "Taehyung babasıyla yatmak isteyen minik bir Haneul varmış."

Minik kız küçük gözleriyle babasına masumca bakarken Taehyung istemsizce gülümsemişti. Haneul olmasa belki de çoktan mahvolmuştu. "Ahh gel bakalım minik kızım." Jennie kızını kucağına verdikten sonra Taehyung'un başına bir öpücük kondurup odadan çıkmıştı.

Taehyung bu aralar fazlaca sinirliydi ve Jennie onunla doğru düzgün iletişim kuramıyordu. Bu onu çok üzüyordu. Taehyung yanına yatan kızının saçlarını okşarken gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. Haneul'u her kokladığında Jungkook geliyordu aklına. Kokuları benziyordu.

"Baba. Teyu." minik kız babasının yanağından akan bir damla yaşı eliyle silerken Taehyung'un içi gidiyordu. Şu an Jungkookla beraber olabilirdi. Yokluğu ölüm gibiydi. Ölümden daha beterdi hatta. Haneul umutla babasına bakarken dudaklarını aralamıştı.

"Baba Cunko'yu istiyoyum." masumca sorduğu soru başına patlamıştı sanki. Taehyung aylardır içini kasıp kavuran sitem ve anın verdiği duygusallık ile dayanamamıştı.

"Haneul, yeter. Baba yok anladın mı? Yok! Geri gelmeyecek. Sorma artık." minik kız doğduğundan beri böyle bir tepki görmediğinden dolayı titreyip gözleri dolarken Taehyung kendinden geçmiş gibiydi. Ne yaptığını idrak edemiyordu bile.

Öylece babasına bakarken dolan gözlerini elleriyle kapatmıştı. Her şeyi çat pat anlıyordu artık, küçük değildi. Babasının olmayışını zaten hissediyordu ama temelli gidişi onu mahvederdi.

"Cun-ko öydü mü?" dudakları titrerken bir anda çığlığı basarak ağlamaya başlamıştı. Hem babasının ona bağırması hem de diğer babasının yokluğu onu fena halde üzmüştü. Hıçkırıkları arasında babasını sayıklarken Taehyung bir anda sarmalamıştı onu.

Ne yapmıştı o? Hayatta kalan tek varlığı, biricik kızınınkırmıştı. İlk defa ona böyle sesini yükseltmişti ve köpek gibi pişmandı. Taehyung Jungkook'un ölümünden sonra değişmeye başlamıştı. Öyle ki ağlayan kızı buna en güzel örnekti.

"B-bebeğim. Ben ö-özür dilerim. Haneul, minik kı-kızım. Ben sana bağırmak is-istemedim... Ç-çok çok özür dilerim bir tanem. Seni çok seviyorum." kızının başına sayısız öpücüklerini kondururken bir yandan sırtını okşuyordu ama nafileydi. Kızı o kadar kötü ağlıyordu ki... Daha önce buna hiç şahit olmadığından kalbi paramparça olmuştu. Kendisinden nefret ediyordu.

"H-haneul."

Minik kızı, Taehyung'un göğsüne yaslanmış bir şekilde hıçkırıklarında boğulurken, babasının yokluğunu daha çok hissetmeye başlamıştı. Ona ihtiyacı vardı. Savunmasızdı ve babalar kızlarını korurdu değil mi? Yanaklarından öpüp her şeyin geçeceğini, üzülmemesi gerektiğini söylerlerdi. Ama artık onun babası yoktu. Tamam, Taehyung vardı ama o daha çok anne şefkatiyle bakıyordu kendisine.

"M-meleğim ağlama, ö-özür dilerim. Teyu çok kötü bir baba, özür d-dilerim." minik, savunmasız bedeni sarmalayıp hıçkırmaya başladığında, Haneul artık hıçkırıklarını durdurmuştu.

"Ağyama ba-ba. Teyu kahyaman." burnunu çekerek söyledikleri Taehyung'a bir an aşırı tatlı gelmişti. "B-ben mi? Kahraman mıyım?" kızı şirin bir şekilde kafasını sallayıp babasının dudaklarına bir öpücük kondurmuş, ardından ellerini yüzüne yerleştirip göz yaşlarını silmişti. "Cunko göyebiliy. Ağyama."

Taehyung'un kalbi her ne kadar buna inanmak istemese de başıyla kızını onaylamak zorunda kalmıştı. Haneul'un varlığıyla ayakta kalmaya çalışıyordu ama sadece çalışıyordu işte. Jungkook'tan ona kalan tek şey kızıydı ve buna sahip çıkması gerekiyordu. Her ne kadar bu dünya ona dar gelse de, yaşamak istemese de kızı vardı. Jungkook görse çok kızardı bu hallerine...

Onu çok özlemişti, her şey şaka gibi geliyordu. Olması gereken beraber yataklarında yatıp kızına övgüler yağdırmak olmalıydı ama yapamıyorlardı. Tanrı aşkına...

Jungkook'u hissedebileceği hiçbir şey yoktu. Ona dair kıyafetlerinden başka hiçbir şey kalmamıştı. Onların da kokusu gitmişti artık. Yavaş yavaş gidiyordu Jungkook. Evdeki hatıralarından yok olmaya başlıyordu.

"Tamam, ağlamıyorum." minik kızının tombul ellerini öperken kokusunu derince içine çekmişti. "Afeyin kahyaman Te-yu." Haneul masumca gülümserken daha çok sokulmuştu babasına. En sevdiği yerdi orası.

"Bebeğim, seni her daim koruyacağım. Seni seveceğim. Senden ve Jennie'den başka kimsem kalmadı Hannie. Baban me-melek oldu. Onun için güçlü durmamız gerek. Ben senin her anında yanındayım. Birbirimizden hiç ayrılmayacağız bundan sonra tamam mı minik kızım?"

Taehyung onun saçlarını okşarken konuştuğunda minik kızın nefeslerinin düzenli hale geldiğini hissetmişti. Bu acıyla nasıl yaşayacak bilmiyordu. Katlanmak zorundaydı. Nefesi kesilse, hastalığı artsa bile dayanmak zorundaydı.

+++++++++++++++++++++++++++++++++

Jungkook hakkında;

Jungkook hakkında;

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lo Stesso Nuovo Amore ✔(2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin