27. Bölüm

1.5K 144 21
                                    

İlahi bakış açısı;

Garaja girdiği zaman annesinin range rover'ına atlayıp hızlıca çalıştırmış ve yola koyulmuştu.

Özlediği sokaklardan,caddelerden bir bir geçerken ne kadar özlediğini fark etmişti. Tüm güzel anıları bu şehirdeydi. Taehyung'u bu şehirde bulmuş, kızıyla bu şehirde buluşmuştu. Daha ne olabilirdi ki?

Heyecandan elleri ve avuçları terlemeye başlarken daha çok yüklenmişti gaza. Bir an önce onlara ulaşmak için gereğinden fazla çabalıyordu.

Az kalmıştı. Yaklaşık bir iki dakika sonra evdeydi. Onu görünce ne tepki vereceklerini bilmiyordu. Tek bildiği şey onları bir daha bırakmayacak olmasıydı.

Tanıdık evin önüne düzgünce park ederken camlarına takılmıştı gözü. Perdeler açık olduğuna göre muhtemelen evdelerdi.

Hızlıca kendisini arabadan dışarıya atarken bir hışımla kapıya gelmişti. O kadar yoğun bir heyecan hissediyordu ki elleri zile zar zor ulaşmıştı. Basamıyordu.

Onu görünce ne tepki vereceklerinden deli gibi korkuyordu Jungkook. Sonunda cesaretini toplayıp zile bastığında derin bir nefes almıştı. Yaklaşık on saniye sonra sevgilisini görecekti. Kalbi gereğinden fazla atarken kapının açılmasıyla iki çift göz aylar sonra buluşmuştu.

İçine dünyaları, büyük bir aşkı sığdırabilen kahverengi gözler Jungkook'un odağı altına girdiği zaman, düz bir ifadeyle özlediği, aşık olduğu adama bakmaya başlamıştı. Taehyung hep aynıydı. Hiç değişmiyordu. Tek fark her gün güzelleşmesiydi.

Taehyung karşısında duran adama bakakalırken, ne yapması gerektiğine karar verememişti. Nefesi anlık hissettiği şok ile teklerken, gözleri titremeye başlamıştı.

"S-sen?" diyebilmişti sadece. Başka hiçbir şey diyemiyordu. Dili düğümlenmişti sanki. Kelimeleri kifayetsiz kalmıştı...

"Taehyung, ben geldim meleğim." diyebilmişti. İkisi de o kadar heyecanlıydı ki.. Göğüsleri hızla inip kalkıyordu. Taehyung geldiklerine inanamazken, elleri direkt olarak ağzına gitmişti.

"S-sen gerçeksin?" diyebilmişti sadece. Gözleri yaşarmıştı ve göğsü acıdan yanmaya başlamıştı. Hissettiklerinin tarifi yoktu. Bu yaşananların bir rüya olmasından çok fazla korkuyordu.

"Gerçeğim... Bak, s-size geldim." dudaklarında hafif bir gülümseme oluşurken, sarılması için kollarını Taehyung'a açmıştı. Bunu bekleyen Taehyung, hıçkırıklarını tutamazken Jungkook'un elleri altında gerçekten hissedebildiği bedenine sıkı sıkı sarılmıştı. Boynuna öyle sıkı sarılmıştı ki hiçbir şeyi umursamıyordu.

"J-jungkook!"

Taehyung'un dudaklarından bir yakarış kopmuştu. Jungkook bebeğini sakinleştirmek için onun belini sıkıca sarmalamış, artık en yakınında hissedebildiği boynuna öpücükler kondurmaya başlamıştı.

Hissettiği koku ile mümkünmüş gibi sevgilisine daha sıkı sarılmaya başlamıştı. Taehyung o kadar şaşkın ve mutluydu ki...

"Jungkook! Ya-yaşıyorsun!" hıçkırıkları tüm evi inletirken Jungkook ayağının tersiyle kapıyı kapatmıştı.

"Geldim m-meleğim. Yaşıyorum." ikili birbirine çok sıkı sarılıyordu, kemikleri kırılsa umurlarında bile olmazdı. Aylar sonra birbirlerinin varlığını hissetmişler, kokularını solumuşlardı. Bu onlar için zirveydi. Tam olarak zirveydi. Bu hissin ötesi yoktu.

Lo Stesso Nuovo Amore ✔(2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin