Bölüm İki

922 105 80
                                    

Kapıyı yorgunlukla iterek içeriye girdim. Anahtarımı aldıktan sonra da kapattım. "Hyunjin nerelerdeydin?"

"Anne sen uyumadın mı daha?" gözlerinden uykusu olduğu çok belliydi ve bu saate kadar beni beklemişti. Ona çok zorluk çıkarttığımın farkındayım ama beni asla dinlemiyor.

"Hyunjin gel konuşalım biraz, içini boşalt annene." Sahip olabileceğim en iyi anneye sahiptim.

Salona geçtiğimizde yanına oturdum. Annem bir elini dizime atarak okşadı. Anlatmaya başlamamı istiyordu. "Ben asla intihar etmeyi düşünmedim. Yongbok'un bir gün geleceğini biliyordum."

"Hyunjin o bir daha gelemez buraya. Sende biliyorsun Yongbok o gece yaşamını yitirdi. Hem telefonda ne demek istedin? Sen iyi olduğuna emin misin bebeğim?" başımı salladım. Delirdiğimi düşünüyor olmalıydı.

"Anne Yongbok geri döndü." vücudumu tamamen ona doğru döndürdüm. Gözlerinin içine bakarak kendimden emin bir şekilde konuştum. Gördüğüm kişi kesinlikle Yongbok'tu.

"Bebeğim bu mümkün değil. Konuşmuştuk bunları." hiç kimse Yongbok'un geri geleceğine inanmıyordu. Kendi ailesi bile. Babasının zaten umrunda bile değildi.

"Anne bana inanmalısın. Sana yemin ediyorum Yongbok'tu gördüğüm kişi. Birisi aradığı için gitmek zorunda kaldı yoksa konuşacaktık. Ben arkasından gittim onu aradım ama bulamadım." eve gelmeden önce her yerde onu aramıştım. Evine bile gitmiştim ama ışıklar kapalı olduğu için Lee teyzeyi rahatsız etmek istememiştim.

"Hyunjin lütfen böyle yapma." ellerimi tutup sıkan annem ile içime derin bir nefes çekip gözyaşlarımın akmasına izin verdim.

"Ben oturuyordum ve düşeceğimi sandı. Dikkatli ol, diyerek beni çekti. Anne ellerinin sıcaklığını hissettim vücudumda, o kesinlikle Yongbok'tu. Lütfen inan bana." beni kendisine çekip sarıldığında ona karşılık verdim.

"Sana inanmak istiyorum oğlum ama sende gördün, birlikte cenaze törenine katıldık." başımı olumsuz anlamda salladım. Ben Yongbok'u görmüştüm.

"Anne gerçekten, sadece bir kez inan bana, o Yongbok'tu. Ben arkasından ona yetişmeye çalıştım ama bulamadım. Evine kadar gittim, ışıklar kapalıydı." beni kendisinden uzaklaştırıp gözyaşlarımı sildi. Kendisi de ağlıyordu ama hâlâ beni düşünüyordu.

"Ben Soyong'u arayacağım tamam mı? Onunla konuşurum senin için." annemi onayladım. Soyong teyze için toparlanmak çok zor olmuştu. Taejoon Amca işi sebebiyle sürekli yurt dışına çıkar ve uzun süre dönmezdi. O zamanlar hep birbirlerinin sırtına dayanmışlar ve destek olmuşlardı. Yongbok'un annesine olan sevgisi asla sorgulanamazdı. Annesi ona bağırsa da, kızsa da sevgisi asla azalmazdı.

"Anne ben şimdi uyumak istiyorum çok yorgunum, tüm gece uykusuz her yerde onu aradım." saçlarımı okşayıp yanaklarımı öptü.

"Ben sana süt getireceğim, tamam mı? Sen çık hadi odana." başımı salladım ve mutfağa gidişini izledim. Ardından kalkarak odama ilerledim. Annem bugünlere kadar beni yalnız başına getirmişti.

Babamı küçük yaşta kaybetmiştim. O zamanlar küçük olduğum için babamı tam hatırlamıyorum. Büyüdükçe annemin ne kadar zorlandığını fark etmiştim. Annemle bir çok kez tekrardan evlenmesi için konuşmuştum ama beni dinlememişti asla.

Okuldan sonra annemin kafesine gider ona yardım ederdim ve Yongbok'la da annem sayesinde tanışmıştık. Annemin kafesinde işe başlamıştı.

Anlattığı kadarıyla yedi yaşlarına kadar babasıyla yakın olmuştu. Yedi yaşında durumları iyi olmadığı için babası yurt dışına çıkarak orada daha fazla para kazanmayı amaçlamıştı. İstediğinden fazla kazanmaya başlamasıyla Kore'den çok Amerika'da kalmaya başlamıştı. Felix babasının başka bir ailesi olduğundan bile şüphe ederdi.

"Uyudun mu?" vücudumu anneme döndürdüm. Aslında o kadar çok uykum vardı ki gelmesini beklemeyebilirdim ama benim için çabalıyordu. O sütümü ısıtıp benimle uğraşırken ona saygısızlık yapmak istemiyordum. Bal karıştırdığı sütümü içtikten sonra başımı geri yastığıma koydum.

"Güzelce uyu anneciğim." alnımdaki saçlarımı çekerek öpücük kondurdu. Bebek gibi hissediyordum.

"Sende uyu." beni onayladıktan sonra yeni bir öpücük vermiş ve odamdan çıkmıştı. Yatağımın yanında bulunan komodinin üzerinden Yongbok'un peluşunu alarak sarıldım. 4 aydır en yakın arkadaşım olmuştu.

The Future Of The Past | HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin